Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/190 E., sayılı dosyası üzerinde açılan tapu iptal ve tescil davası neticesinde, dava konusu 108 ada 1, 7 ve 8 parselin tamamı, 6 parselin ise 365,19 m2'lik kısmının iptali ile özel orman vasfı ile Soma Belediyesi adına tesciline karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçerek 14.03.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007 nci maddesi “tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur” hükmünü içermektedir. Devletin buradaki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık Afet Kadastrosundan kaynaklanan tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğunun da gözönünde tutulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

        tescil edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1987 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 1067 parsel sayılı 10.380 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, T.Evvel 934 tarih 51 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiş, daha sonra hükmen ve satış yoluyla ... ve ortaklarına geçmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır....

            Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu 28.02.2008 ‘de ilan edilerek 28.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu çalışmaları ise 1958 yılında yapılmış ve dava konusu parsel itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden dava konusu taşınmazın tapu kaydı maliki ... oğlu ...’in sağ olduğu anlaşılmaktadır. Taraf koşulu ile hak düşürücü sürenin karşılaşmaları halinde önceliği taraf koşulu alır. Bu koşulun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu 28.02.2008'de ilan edilerek 28.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu çalışmaları ise 1958 yılında yapılmış ve dava konusu parsel hükmen kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın tapu maliki ... kızı ...’in nüfus kaydına rastlanılmadığı gibi dava dilekçesinin de tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece öncelikle tapu maliki ... kızı ...’in nüfus kaydı getirtilerek sağ ise, adresi tespit edilip Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak dava dilekçesinin gerçek maliklere tebliği ile davada taraf teşkili sağlanmalıdır....

                Davacı vekili istinaf talebinde özetle; itirazlarının dava konusu alanın tescil dışı alanda kaldığı yönünde olmadığını, davalarının 22/A çalışmalarından önce 17.815 m²'lik alanın zilyedliğe dayalı tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğunu, ilan eksiğinin tamamlanması gerektiğini, 16 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline tapu devri 2019 yılında yapılmışsa da taşınmazın uzun yıllardır müvekkilinin kullanımında olduğunu, taşınmazın muris Kazım'dan mirasçılarına geçtiğini ve mirasçıları tarafından yapılan taksimle herbirinin yerinin belirli hale geldiğini, 16 nolu taşınmazın müvekkiline ayrıldığını, taşınmazın alanının 22A çalışmasından önce 78.000 m² olduğunu, bu alan üzerinde müvekkilinin uzun süreli zilyedliği olup toplam zilyedliğin 70 yılı geçtiğini, yapılan seranın bunu gösterdiğini, keşifteki beyanlarda da dava konusu alanı da kapsar şekilde 16 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin ailesinin kullanımında olduğunun ve paylaşım sonucu davacıya kaldığının bildirildiğini, davalı adına kayıtlı...

                Maddesi gereğince yapılan uygulama tescil edildiğinde, adli işlem olduğunu, tescil edilen parseller yargı kararı ile iptal edilmediği sürece uygulamacı idare tarafından uygulamayı geri almak amacı ile geri dönüşüm cetveli düzenleyip kadastro parsellerine dönüştürülmesinin mümkün olmadığını, iptal kararından sonra uygulamayı iptal ettiren davacının, idare mahkemesinin kararını gerekçe göstermek suretiyle tescil iptal davası açması gerektiğini, tescilin iptal edilmesi halinde bu karar ile tapu müdürlüğü tarafından ilgili parselin imar tescili iptal edilip kadastro parseline dönüşü yapılabileceğini, açılan davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkili belediye tarafından hukuka aykırı işlem bulunmadığını, dava konusu parselin içinde bulunduğu yaklaşık 150 hektarlık imar uygulama sahasının imar planına ait Toprak Koruma Kurul Kararının Mahkemece iptal edilmiş olmasında dolayı parselasyon planının düzenleme sahasında yeni bir imar palının yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle 19/09/2019 tarih...

                tapularının oluşumundan itibaren tüm tedavüllerinin, miktar cins ve malik değişikliklerini, ifraz ve tevhitlerini gösteren tapu kayıtları, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların uygulama tutanaklarının onaylı örnekleri ve son tapu kayıtları ile kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri dosyaya celp edilerek dava konusu taşınmazlar başında mahalli bilirkişiler ve tanıklarla keşif yapılarak 15/08/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırıldığı, bilirkişi raporunda taşınmazın mevzuata göre yapılan düzeltme işleminin usul ve mevzuata uygun olduğunun, dava konusu taşınmazın sınırlarının kadimden gelen değişmez sınırlar olduğunun, hava fotoğraflarının incelenmesinde tesis kadastrosundan beri değişmeyen sabit sınır olduğunun tespit edildiği, daha evvel yol ve kuzeyinde bulunan 1010 m²'lik alanın tesis kadastrosundaki fotoğraf değerlendirmesi ve tersimat hatasından kaynaklı eksi 808 parsel içerisinde gösterildiği ve güncelleme kadastrosu ile bu hatanın giderildiği, güncelleme kadastrosunun yönetmeliğe...

                UYAP Entegrasyonu