Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1456 KARAR NO : 2021/1550 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2011/82 2020/59 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil, Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesi ile , davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğu kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen ve teknik bilirkişi raporunda "B" harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü, tescil harici bırakılan alanda yer almaktadır. Tapuda davacı adına kayıtlı bulunan 163 ada 2 parsel (eski 644 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının hükmen oluştuğu sabit olup, dosya içinde yer alan Solhan Kadastro Mahkemesinin 1982/370 Esas, 1985/7 Karar sayılı dosyasında taşınmazın yeri, yapılan keşif, fen raporu ve ölçekli kroki ile belirlenmiştir. Buna göre 163 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 429 parsel sayılı mera parseli içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı-karşı davalı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılıp 12.05.2003 tarihinde idari yoldan davalı-karşı davacı Hazine adına tapuya tescil edilen 913 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tesis kadastrosundan sonraki kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle, davalı-karşı davacı Hazine ise davacı-karşı davalı ...'nun 913 parsel sayılı taşınmaza haksız el atmasının önlenmesi ve inşa ettiği iki katlı ev ve müştemilatının kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı-karşı davalı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, asıl davada; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu ve hükmün Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (8). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (8)....

        Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

        Kanunu'nun 12. maddesinde düzenlenen tapu iptal ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. ... tespiti kesinleşen taşınmazlar hakkında mülkiyet iddiası ile açılacak davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Hal böyle olunca; Mahkemece uygulama tutanaklarının usulüne göre kesinleştirilmesi için ... Müdürlüğü'ne iadesine ve görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, arazi kadastrosundan önce kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Davaya konu parsel 1978 yılında yapılan arazi kadastrosunda kişiler adlarına özel mülk olarak tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece 11.11.2002 günlü bozma kararına uyulmuş, ancak; hiçbir işlem yapılmadan 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bozma kararından önce yapılan keşifte taşınmazın bir kısmının 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenmiş, ancak; uygulama yetersiz olduğundan hüküm bozulmuştur....

            Dava, 2/b uygulamasından kaynaklı tespit ve tescil istemine ilişkindir....

            Mahkemece; kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin zilyetliğe dayalı olarak istenemeyeceği ve mahkeme kararı ile taşınmazın orman niteliğiyle tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; bölgede orman kadastrosu 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapıldığından, kesinleşmiş orman kadastrosundan söz edilemeyecektir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama alanı sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre dava konusu, Karakoçan Devlet Ormanın bir bölümü olan ve (A) harfi ile gösterilip 5462 m2 yüzölçümünde olduğu belirlenen taşınmazın 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu, davacılarca dayanılan ve orman kadastrosundan önceki bir tarihte oluşturulmuş bulunan tapu kaydının taşınmazın orman sınırları içine alınarak bu uygulamanın kesinleşmesinden sonra yasal değerini yitirdiği anlaşılmaktadır. Bir an için davanın orman kadastrosuna itiraz davası olduğu düşünülse dahi yörede orman kadastrosu 3316 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu