Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin itirazın reddine ilişkin kararının gerekçesiz olduğunu, davanın esasını halleder şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesinin HMK'ya aykırı olduğunu, davacının iddiasını kesin delillerle ispat etmesinin dahi beklenmediğini, kaldı ki davacının, mahkemenin kesin süresine rağmen aciz vesikasını sunamadığını, anılan tedbir kararının menfaatler dengesini koruyamadığı gibi, davacı şirketi desteklediğini, mahkeme tarafından %10 oranında teminat alındığını oysa %100 oranında teminat alınması gerektiğini belirterek ihtiyati haciz talebine itirazlarının reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasında Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, muvazaalı olduğu iddia edilen taşınmaz satışı işleminin İİK 280/1 maddesi uyarınca iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/3514 esas sayılı dosyasından alacakları için öncelikle ihtiyaten haczine, dava konusu taşınmaza ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 17/06/2021 tarihli tensip zaptının 17. maddesi gereğince dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz kararı verildiği, davalı T5 vekilinin ihtiyati hacze yönelik yapılan itirazı sonucu mahkemece 02/11/2021 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verildiği, davalı T5 vekili tarafından kararın istinafa taşındığı anlaşılmıştır. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça İİK.nın 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali talep edilmektedir. İddianın ileri sürüş sekli ve dosya içeriğine göre de dava İİK.nın 277 ve devamında düzenlenen tasarrufun iptali davasıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm İcra ve İflas Kanununun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 29.1.2007 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.12.2010 (Pzt)...

      Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli aciz belgesinin davacıya verilen süre içerisinde sunulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.m.277). Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür....

        İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi gereğince "Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir." Eldeki davada danışıklı işlemin saptanması ile birlikte tapu kaydının iptali ve tescili istenmiş ise de; davacının amacı, tapunun iptali olmayıp alacağına kavuşmak olduğundan, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi ve davacının satış gününde haciz aşamasına gelmiş bir alacağının varlığı gözetilerek, alacağını almasına olanak sağlayacak biçimde İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesinde yer alan kaydın iptaline gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceğine ilişkin düzenlemeye benzer bir karar verilmesi gerekir....

          Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerekmekte olup nitelikleri itibariyle de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda sayılan ticari davalardan da değildirler. Bu durumda, açılan davanın ticari nitelikte olmaması nedeniyle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

            un kuzeni ve ikinci dereceden akrabası olduğundan İİK 280/2. maddesi uyarınca şirketin acz içinde olduğunu bilmesi gerektiği, İİK 280/1 maddesi uyarınca borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının bilinmesini gerektiren hallerde tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi ise (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla), davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerekmekte olup, iptali istenen tasarrufun tescilli markanın devrine ilişkin olması davanın niteliğini ve görevli mahkemeyi değiştirmez. Bu durumda, açılan davanın Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesi ise (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla), davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerekmekte olup, iptali istenen tasarrufun tescilli markanın devrine ilişkin olması davanın niteliğini ve görevli mahkemeyi değiştirmez. Bu durumda, açılan davanın Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu