Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyası, ... 16.Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları celp edilmiş incelenmiştir. Dava, icra takibinden sonra açılan sahtelik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacılar tarafından dava dilekçesinde iddianın ileri sürülüş biçimine göre ... 18. İcra Müdürlüğünün ......

    İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12- 517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12- 92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12- 451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12- 124, K: 2010/110 sayılı ilamları). 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarına göre, menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; takip dayanağı ilamın hüküm bölümünde, "... davanın kabulü ile, 83.639,74 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (istirdadı) tahsili ile davacıya ödenmesine'' karar verilmiştir....

    İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12- 517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12- 92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12- 451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12- 124, K: 2010/110 sayılı ilamları). 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarına göre, menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; takip dayanağı ilamın hüküm bölümünde, "... davanın kabulü ile, 83.639,74 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (istirdadı) tahsili ile davacıya ödenmesine'' karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. HD nin 26.02.2020 tarih ve 2020/191 Esas 2020/362 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.) Dosyamızda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibi kapsamında çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle davacının yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olup olmadığına ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu (Prof. Dr....

      Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. (...., sayılı ilamları da bu yöndedir.)...

        Menfi tespit ilamının İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulması olanaklı değildir. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez....

          İcra Dairesinin 2021/459 Esas sayılı dosyasında davacı ... aleyhine başlatılan icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/3. maddesi uyarınca REDDİNE...'' şeklinde karar verilmiştir....

            DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, İcra İflas Kanunu 89/3. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir....

              İcra Müdürlüğünün 2019/39307 esas sayılı dosyasında 3. şahıs Ziraat Bankası'nın İİK madde 72' ye göre açtığı davanın reddi sebebiyle müdürlük tarafından haciz taleplerinin başta kabul edildiğini ancak sonradan hukuksuz bir şekilde üçüncü şahsın talebi ile kesinleşme bekleneceği gerekçesiyle haciz kararından dönüldüğünü, öncelikle üçüncü şahsın açtığı menfi tespit davasının İİK 89'a göre zamanında açılmadığı için mahkemece reddedildiğini, üçüncü şahsın yasayı arkadan dolanmak için süreyi kaçırınca davasını İİK 72'ye göre açmaya çalıştığını ancak bu çabasının da beyhude olduğunu, yani ortada usulüne uygun İİK madde 89/3 kapsamında "süresinde" kanunun üçüncü şahsa verdiği hakka göre açılmış bir menfi tespit davası olmadığının mahkeme kararıyla tespit edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce kararın kesinleşmesinin bekleneceğine dair bir kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortada 89. madde anlamında açılmış bir menfi tespit davası olmadığı halde her nasılsa icra müdürlüğünün İİK...

              Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez H., Atalay O., Özkan, M. S., Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156-164). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK.) 72. maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

                UYAP Entegrasyonu