Mahkemece, Dernek adına kredi kullandırıldığı ve Dernek tarafından ödenmeyen borcun davalı tarafından ödendiği kabul edilmiş, ancak dernek yönetim kurulunun Dernek Tüzüğünde verilen yetki ve salahiyeti aşarak borçlanma yapamayacağı bu sebeple aynı zamanda borçlanmayı yapan yönetim kurulu üyesi olan davalının yaptığı ödeme nedeni ile dernek tüzel kişiliğinden talepte bulunamayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacı Derneğin, davalıya borçlu olmadığının tespitine dair karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davalı vekili tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 12-13 Haziran 2010 tarihli dernek genel kurulunun iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairenin çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden dosyanın gönderildiği anlaşılmaktadır....
Asıl ve birleşen davalar ile üç farklı kararın iptali talep edildiğinden, Sendika Yönetim Kurulu kararlarının niteliğine göre ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir. 1) Sendika Yönetim Kurulunun dava konusu 18/09/2020 tarih ve 420 sayılı kararı ile ... ilinde ... Marmara Şube adında bir şube açılmasına, şubeyi altı ay içinde delege seçimi yaparak genel kurula götürmek üzere müteşebbis heyet atanmasına karar verilmiştir. Sendika tarafından 21-22 Ekim 2017 tarihinde icra edilen 13. olağan genel kurul divan tutanağında “153 imzalı bir önerge geldi. “Biz aşağıda isim ve imzaları bulunan delegeler, ... ilinde ... Marmara Şube adında bir şube açılmasını, açılış işlemleri ve müteşebbis heyet atanması için genel merkez yönetim kuruluna yetki verilmesini öneriyoruz.” önergeyi oylarınıza sunuyorum, lütfen işaret buyrun....Kabul edenler...Etmeyenler...önerge oyçokluğuyla kabul edilmiştir.” hususları belirtilmektedir. Buna göre sendika genel merkez genel kurul kararı ile ... ilinde “......
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını, usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının tüketici sorunları derneğinde demokratik yollardan seçilemediği için mahkeme yoluyla dernek yönetimini zaafiyete uğratma çabasında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/369 Esas, 2017/55 Karar sayılı ilamıyla 19.03.2016 tarihli genel kurulun yok hükmünde olduğu derecatten geçmek suretiyle kesinleştiğinden bu kişilerin tekrar genel kurul yapıp, karar almalarının bağlayıcı ve geçerli olmadığı kanaatine varılarak 10.12.2017 tarihli genel kurul toplantısı ve bu toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Nitekim bu ilkeler 27.03.1957 tarihli ve 1957/1 Esas, 1957/3 Karar, 04.02.1959 tarihli ve 195714 Esas, 1959/6 Karar sayılı YİBK’de ifade edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 74.maddesi gereği dernek olağan genel kurulunun tüzükte belirtilen zamanda yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplanacağı ve olağan genel kurul toplantılarının en geç üç yılda bir yapılmasının zorunlu olduğu; “Toplantıya çağrı” başlıklı 77. madde ise Genel kurulun yönetim kurulunca, en az on beş gün önceden toplantıya çağrılacağı düzenlenmiştir....
18/04/2016 tarihli ve 2016/71 sayılı kararı ile ''İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Başkanlığından gönderilen 11/03/2016 tarihli ve 2016/64 sayılı yazı ekindeki Şube Yönetim Kurulu kararını değerlendiren Genel Yönetim Kurulumuzca yapılan görev dağılımında seçilemeyerek şube sekreterliği görevi sona eren Erol Kamberoğlunun 21/04/2016 tarihinden geçerli olmak üzere İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Sekreteri ünvanlı ücretli yönetici kadrosunun kaldırılarak işe iadesi için ilgili işverene yazı yazılmasına,şube sekreterliğine seçilen Mehmet Baki Azboy'un 22/04/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık net 5.680 TL ücretle ücretli yönetici kadrosuna atanmasına karar verildi....
Taraflar arasındaki genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Dava dilekçesinde davalı Derneğin, 25.09.2016 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunun Dernek Yönetiminin usulsüz seçilmiş olması nedeni ile yok hükmünde olduğunun tespiti ile genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi istenmiştir. II....
"İçtihat Metni" BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ :Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : YÖNETİM KURULU KARARI İPTALİ VE TESPİTİ Davacılar, Tez Koop İş sendikası ... nolu şubeye bağlı işyerleri ve üyeleri ile, ... nolu şube işyerlerinde delege seçimlerinin başlatılması ve bu seçilecek delegelerle ... nolu şube olağan genel kurulunun yapılması işleminin ve buna yönelik olarak alınmış kararların uygulamasının, yaşanan gecikmelerle ortaya çıkacak hukuki zararlar ve telafisi imkansız hukuki durumlar da göz önüne alınarak dosya üzerinden öncelikli ve ivedilikli olarak ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, yargılama neticesinde ise iptaline, yargı kararlarına göre, 10.09.2013 tarihinde ... nolu şubeye bağlı olduğu iddiası ile delege seçimleri başlatılan işyerlerinin ... nolu şubeye ait olduğunun tespitine ve yargı kararları neticesinde, söz konusu işyerlerinde delege seçimlerini ve şube olağan genel kurulunu yapmak üzere görevlerine iade edilen ... nolu şube yönetim kurulunun muhtariyetine karar verilmesini...
Köyü Kültür ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin 21.11.2010 tarihinde olağan genel kurul toplantısında çıkan kavga nedeniyle sağlıklı oy sayımı yapılamadığını, üyelerin toplantıya yasa ve tüzüğe uygun şekilde çağrılmadıklarını, dernek tüzüğünün 8.maddesine aykırı olarak gizli oy ilkesinin ihlal edildiğini, üyelerin baskı altına alındığını, hazirun cetveli ve divan tutanağının düzenlenmediğini, genel kurul iradesinin yapılan kavga nedeniyle hukuka uygun şekilde ortaya çıkmadığını ileri sürerek toplantıda alınan kararların, yönetim ve denetim kurulu seçimlerinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne, davalı derneğin, 2010 yılı olağan genel kurul kararlarının "yok" hükmünde olduğunun tespitine, yönetim ve denetim kuruluna ilişkin karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur....
Genel kurulu kararının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayılıp sayılmayacağı yönünden yapılan değerlendirmede ise; derneğin önceki genel kurul kararlarının iptali istemiyle açılan davalarda denetim kurulu yönünden herhangi bir ihtiyati tedbir kararı bulunmamakla, dava konusu toplantıya çağrı yapan denetim kurulunun 20.01.2013 tarihli genel kurul kararında seçilip bu genel kurulunun iptali yönünden henüz bir karar bulunmamış olması, dernek tüzüğüne göre denetim kurulunun da olağanüstü genel kurul çağrı yetkisinin bulunması ve dava konusu edilen 02.02.2014 tarihli genel kurulu kararlarının kanun ve dernek tüzüğünde ön görülen yöntemle yeterli çoğunlukla alınmış olması karşısında bu kararların yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl olduğu şeklindeki ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun bulunmamıştır....