Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.12.2017 gün ve 2016/211 - 2017/1489 sayılı kararı onayan Daire'nin 18.04.2019 gün ve 2018/1220 - 2019/3158 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1 nci maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırının 19.680,00 TL'ye yükseltilmiş olmasına ve somut olayda ise, davacı yanca ortağı bulunduğu davalı şirketten reel sermaye payının ödenerek çıkmasına izin verilmesi istemine ilişkin açılan davada, şirketten çıkma kararının bozma kapsamında kesinleştiği, çıkma payına ilişkin yapılan yargılama sonucunda 13.228,50 TL yönünden davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce onandığı anlaşılmakla davanın kabul edilen miktarı yönünden yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme...
Dava, şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkindir. Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtları çıkartılarak dosya içerisine alınmıştır. Mahkememiz dosyası mali müşavir bilirkişi ..., nitelikli hesap uzmanı bilirkişi ... ve tekstil mühendisi ...'na verilerek dosya ve davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıp, davacının ortağı olduğu şirketten çıkma şartlarının oluşup oluşmadığı ve çıkma payına ilişkin hesaplama yapılıp rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 18/03/2024 tarihli raporunda; davacının haklı nedenle şirketten çıkma şartlarının oluşmadığı, mahkeme aksi kanaate olması halinde, davacının çıkma payının 1.535.035,47 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir....
ın, münferit yetki ile donatılmış müdür olup, müvekkillerinin şirketin faaliyetleri hakkında bilgilendirilmediğini, müvekkillerinin tüm iletişim çabalarının sonuçsuz kaldığını, ortaklığın sağlıklı seyri açısından gerekli olan güven duygusunun, davacı müvekkilleri ve diğer ortak olan şirket müdürü arasında kalmadığını, müvekkillerine kar payının verilmediğini, defter ve belgelerin incelenmesine müsaade edilmediğini, bu haklı sebeplerle şirketten çıkmak istediklerini, ortaklık ilişkisi müvekkilleri için dayanılmaz bir hal aldığını, şirketin dava dışı ortağı ve müdürü ile müvekkillerinin yaşadıklarının adli makamlara da yansıdığını, bir çok hukuki uyuşmazlık bulunduğunu, bu sebeplerle ortaklık ilişkisinin sürdürülemeyeceğinin açık olduğunu, işbu nedenlerle müvekkillerinin ayrılma akçesi ve kar paylarına ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle tedbir mahiyetinde olmak üzere dava süresince müvekkillerinin ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve borçlarının dondurulmasına/durdurulmasına...
nedenlerle davacı tarafça açılan davanın usulden reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, TTK 638 vd. m. uyarınca limited şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK'nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5'inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen ve 28/03/2023 tarihli, 7445 sayılı Kanun'un 31....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 06.02.2012 tarih ve 2011/2734 E, 2012/702 K. sayılı ilamıyla, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olmadığı, raporda tüm yıllara ait genel giderlerin toplamının çıkma payı alacağından mahsup edilerek hesaplama yapıldığı, oysa, yasa gereği davacının ihracının gerçekleştiği 2008 yılının bilançosunun görüşüldüğü genel kurulda 2008 yılı bilançosuna göre genel giderlerin davacının çıkma payı alacağından mahsup edilmek suretiyle çıkma payının hesaplanması gerekirken, yasaya aykırı olarak geçmiş tüm yıllara ait genel giderlerin hesaplamaya dahil edilerek çıkma payından mahsubunun doğru görülmediği belirtilerek, karar bozulmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaasına dayalı tasarrufun iptali, şirketin feshi, çıkma payının tahsili, kâr payının tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 18 inci maddesi, 6102 sayılı Kanun'un 636 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 641 inci maddesi. 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ..., ..., ..., ... Motor Yen. ve Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma ve esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, 27.06.2014 tarihli dilekçesinde müvekkilinin davayı kabul ettiğini, şirket faaliyetlerine engel olan ve sürekli olarak şirketi zor durumda bırakan davacının ortaklıktan ayrılmasının şirketin ve diğer ortakların menfaatine olacağını beyan edip dilekçesinin istem sonucu bölümünde davacının çıkma talebinin kabulü ile ...’in şirketten ayrılmasına karar verilmesini istemiş; ayrıca 04.07.2017 tarihli celsede “Her ne kadar son bilirkişi raporu davacının şirketten haklı nedenle çıkma sebebi bulunmadığını belirlemiş ise de, dava sırasında konulan tedbirler nedeniyle müvekkil şirketin faaliyeti adeta durmuş durumda olup, iflasa süreklenmektedir. Biz de çıkma bedeli neyse vermeye hazırız.” şeklindeki beyanı duruşma tutanağına geçmiştir....
DAVANIN KONUSU: Şirket ortaklığından çıkma- ayrılma payının tahsili Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma payının tahsili davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
./02/2011 gün ve 2009/256-2011/56 sayılı kararı onayan Daire’nin .../11/2012 gün ve 2011/9992-2012/19098 sayılı kararı aleyhinde davalı ... Grup Yedek Parça Turizm İnş. Otom. Ltd. Şti. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı limited şirketin ortağı olduğunu, şirket yetkilisi ... tarafından hakarete uğradığını ve şirkete girmesine engel olunduğunu, kar payı dahi ödenmediğini ileri sürerek, ...’nun 551. maddesi gereğince haklı nedene dayanarak şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini, şimdilik 59.000,00 TL çıkma payının ve hesaplanan kar payının muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu sebeple davacının TTK m. 636/2 uyarınca çıkma talebinin haklı olduğu, ancak çıkma payı değerlendirildiğinde, 2017 bilançosu kapsamında ve diğer belgelerle şirketin çıkma payının hesaplanacağı öz sermayesinin 497.532,60-TL olduğu, ancak araçların rayiç değerinin hesaplanarak buna eklenmesiyle bu borca batıklık değerinin azalacağı, fakat bu miktar eklense bile borca batıklık durumunun değişmeyeceği bu durumda davacının bir ayrılma payı söz konusu olmayacağı bu sebeplerden dolayı davacının davasının kısmen kabulü ile çıkma talebinin kabulü yönünde çıkma payı talebinin reddi yönünde karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....