Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ait %80 hissenin devir taahhüdü kapsamında müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, söz konusu hissenin müvekkiline aidiyetinin tespitine, ayrıca şirket ortakları olan... ve ...'ın haklı nedenle şirketten çıkartılmasına ve bu talepleri kabul edilmediği takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile müvekkilinin ortaklık payının kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında fesih ve tasfiye talebinden feragat etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile ortaklık payının kendilerine ödenmesi yönündeki talebin feragat nedeniyle, bunlar dışındaki sair taleplerin ise sübuta ermediğinden reddine karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur....

    Çünkü, davacıların çıkmasına karar verilmesi halinde, çıkma paylarını ödeyecek ------ mevcut değildir.----- paylarının ödenmesi için şirketin tek mal varlığının paraya çevrilmesi gerekecektir ki, bu durum şirketin tasfiyesi anlamına gelecektir." belirtmiştir. ---- Sayılı ilamında "....Şirket adına kayıtlı 3 adet ------ bulunduğu ,halihazırda bir ticari faaliyetinin bulunmadığı,şirketin amacının gerçekleşme ihtimali bulunmadığı ,esasen şirketin faaliyetsiz bulunduğu istinaf başvuru dilekçesindede açıkça kabul edildiğinden; davacının fesih ve tasfiye talep hakkı bulunduğu, şirketin haklı sebeble feshi ve tasfiyesi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Haklı sebeple fesih------ hükmedilebilmesi için bu çözümün ilgililerin menfaatine olması gerekmektedir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, 6102 sayılı TTK 636/3. maddesine dayalı açılmış haklı nedenle şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.Mahkemece, A-)1-Davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, B-)1-Davacının,davalı şirket aleyhine açtığı davanın KABULÜNE; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 101986-5 sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı ...SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİnin TTK'nun 636/3.maddesi hüküm uyarınca haklı sebeple FESİH VE TASFİYESİNE karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı ...SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ iki ortaklı şirket olup davacı ve davalı ...'nin davalı ... SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin ortakları oldukları tesbit edilmiştir.Yargıtay 11....

        ortak imzasının şart koşulduğunu, esas sözleşme tadili, sermaye artırımı, ortakların rüçhan haklarının kısıtlanması, birleşme ve bölünme ile ilgili kararlar için genel kurulda %85 oranında olumlu oy ile karar alınabileceğini, burada sayılan konular arasında şirketin feshi ve tasfiyesi olmadığını, toplanacak genel kurulda şirketin feshi ve tasfiyesinin gündeme alınarak görüşülmesi ve karar alınmasının yasal yetersayılarla halen mümkün olduğunu, TTK'nun 529/1-d bendi gereği TTK m421/3 ve 4....

          nın hali hazırda davalı şirketin ticari faaliyetlerini yürütmesi şirket menfaatleriyle çakışacağından doğacak olan zararları önlemek amacıyla şirket yönetimine kayyum atanmasına, haklı nedenle şirketin tasfiyesi, aksi takdirde müvekkilinin hissesinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılması taleplerine ilişkin haklı gerekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, haklı nedene dayalı olarak anonim şirketin feshi, olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının anonim şirketin feshini ve ortaklıktan çıkmayı isteyip isteyemeyeceği, yönetim kayyımı atanmasının şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. Davacı, 1.600 hisseli davalı ... Ticaret A.Ş.'de 80 adet pay sahibidir....

            Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında ise, şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiye edilmesine ilişkin davalarda, hakimin, somut olayın özelliklerine göre, şirketin feshi yerine ortağı şirketten çıkarmaya veya başka bir çözüme karar verebileceği, şirketin fesih ve tasfiyesine de karar verilebilir ise de takdir hakkının ne suretle kullanıldığının tartışılması gerektiği belirtilerek hüküm davalı şirket yararına bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak, davacı ortağın şirket ortaklığından ayrılma yönünde bir iradesi bulunmadığı, nihai talebin şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu, şirket ana sözleşmesinin 5. maddesiyle şirketin 10 yıl süreyle kurulduğu, bu sürenin hali hazırda dolmuş olduğu ve davacının ortaklığın devamına muvafakati bulunmadığı gerekçesiyle, davalı şirketin süresinin dolduğundan bahisle TTK’nın 636/1. maddesine göre fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....

              Ortaklığı”nın davalı tarafından fesih ve tasfiyesi istenmemiş olduğu, ortaklığın devamı yönünde bir iradesi var ise bu durumun, yok ise ortaklığın fesih ve tasfiyesinin 15 gün içerisinde istenmesi ve bildirilmesi talep olunduğunu, söz konusu ihtarnamenin 09/12/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bugüne kadar ortaklığın devamı veya ortaklığın fesih ve tasfiyesiyle ilgili olarak başvuru ve bilgilendirme yapılmadığından, Yargıtay kararları doğrultusunda şirketin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiyesinin istenmesi hakkı doğduğunu, şirketin tüm yönetiminin davalı ... tarafından yürütüldüğü, ancak davalının yönetim görevini kötüye kullanması nedeniyle şirketin zor durumda bırakıldığını, bu nedenlerle davanın şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini Bakırköy .........

                kalmadığını, şirketin kötü yönetilmekle birlikte şirket ortaklarının kötü niyetli olduğunu, ortakların davalı şirketi atıl duruma düşürmeye çalıştıklarını, müvekkili ile diğer ortaklar arasındaki husumetin uzun süredir devam etmekte olduğunu, bu husumetin şirketin haklı nedenle feshine sebep oluşturduğunu, yine davalı şirkette hiç kar dağıtılmamış olduğunu, müvekkilinin mağdur edilmekte olduğunu, açıklanan bu nedenlerle davalı şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesinin sağlanması için işbu davayı açmak zorunluluğunun ortaya çıktığını belirtmişler ve sonuç ve istem olarak da açıklanan sebepler ile davalı ......

                  Davacı taraf iddiası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davalı şirket ortakları davacı ile davalı dışı gerçek kişilerin sermaye taahhütlerini yerine getirmedikleri, davalı şirketin sürekli zarar ettiği gibi aynı zamanda şirket müdürü olan davacı murisin vefatı sonrasında şirketin yönetimsiz ve temsilsiz kaldığı, başka bir deyişle şirketin gayrifaal olduğu, vergi kayıtlarına göre şirketin vergi mükellefiyetinin de 31/01/2017 tarihinde re'sen terkin edildiği, bu kapsamda benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirket açısından, TTK 636. maddesinde sayılan haklı nedenle limited şirket feshi sebeplerinin bulunduğu anlaşıldığından davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....

                    gizli tutulduğunu, müvekkilinin hiçbir işlemde söz sahibi edilmediğini, bilgi verilmediğini, dağıtılması gereken kar payları dağıtılmadığı gibi davalı ...’in yasaya aykırı olarak kendi tasarrufunda kullandığı, davalı şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğunu ileri sürerek, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi ile kar payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir Davalı ... ve vekili, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu