Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haklı sebeplerle davalı şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin davada, ortaklığının satış yolu ile giderilmesine karar verilen davalı şirket taşınmazları dava ve uyuşmazlık konusu olmadığından HMK'nın 389. maddesindeki ihtiyati tedbir şartları bulunmadığı gibi şirketin feshi ve tasfiyesi davasına bakan mahkemece, davalı şirket taşınmazlarının ortaklığının satış yolu ile giderilmesine dair başka mahkemece verilen kesinleşen kararı bertaraf edici şekilde satış dosyasındaki satış işlemlerinin tedbiren durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi de mümkün bulunmadığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir....

    nun 636/3 maddesine göre haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, anılan yasa maddesi gereğince davacı ortağın işbu fesih ve tasfiye talepli davayı açmak hak, sıfat ve ehliyetinin bulunduğu, ayrıca şirketin feshi ve tasfiyesi talep edildiğinden gerek davalı şirket yönünden davacının dayandığı ve iddia ettiği fesih sebepleri gerekse diğer davalı ortaklar yönünden dayandığı ve iddia ettiği fesih sebepleri nedeniyle diğer davalı ortaklar yönünden de davalı sıfatlarının (pasif husumet) bulunduğu; davacının davalılar aleyhine açtığı işbu şirket feshi ve tasfiyesi talepli davada dayandığı ve ileri sürdüğü sebeplerin büyük kısmının somut yeterli, kayıt, delil ve belgelerle ispatlanamadığı, diğer iddialarının da tek başına şirketin feshi için yasa ve yerleşik Yargıytay içtihatlarına göre haklı sebeplerden sayılmaması, TTK'nın 636/3. maddesine uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebilmesi için de öncelikle fesih için gerekli ve yeterli...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2023 NUMARASI : 2021/123 Esas (Ara Karar) DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Limited Şirketin Feshi DAVA TARİHİ : 25/02/2021 KARAR TARİHİ :23/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023 Taraflar arasındaki limited şirketin feshi ve tasfiyesi davası kapsamında ihtiyati tedbir isteminin ara kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TALEP İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde ve 07.12.2022 tarihli dilekçesinde özetle; 2016 yılından beri müvekkilinin kurucu ortağı ve %33,33 hissedarı olduğu davalı şirketin ortakları arasında kişisel husumet bulunduğunu, davacının sahibi olduğu dava dışı .... Şti.'nin eski ortağı ve müdürü olan davalı şirketin ortağı ...'...

        'nin sicil dosyası celb edilmiş, sicil dosyasının incelemesinde; şirketin hissedarlarının ... ve ... olduğu, şirket yönetim kurulunun 07.04.2008 tarih 2 nolu kararı ile ... ve ...'ün şirket unvanı altına koyacakları müşterek imzaları ile 10 yıl süre ile şirketi temsil ve ilzam etmelerine karar verildiği, şirketin halen faal olduğu belirlenmiştir. İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin .../... E. sayılı dosyasının incelemesinde; davacının ..., davalıların ... Boya Kimya Temizlik Hizm.Tur.İnş.Taah.San.Tic.Ltd.Şti. ve ..., davanın şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı takdirde limited şirket ortaklığından çıkarılma davası olduğu, mahkemece 30.03.2022 tarihli celsede , yönetim organı bulunmayan ve bu nedenle organsız kaldığı anlaşılan davalı şirketi davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanmak üzere dava açması ve dava açtığına dair belge sunması hususunda davacı vekiline 1 aylık kesin süre verildiği, dosyanın halen derdest olduğu belirlenmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2016/703 ESAS - 2020/205 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Maddi-Manevi KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Kuşadası 1....

          kullanması ile müdürlük görevine ve huzur hakkına son verdiği, genel kurulun bu kararında kanuna ve ana sözleşmeye aykırı bir durum olmadığı ve bu kararın ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden sayılamayacağı, bunun dışında şirkette kar dağıtılmamasının tek başına çıkma nedeni olmadığı gibi ayrıca dava tarihinden 3 ay öncesine kadar yaklaşık 5 yıl süre ile şirket müdürlüğü yaptığı dönemde genel kurul gündemine kar dağıtım maddesinin konulması şeklinde bir talebi olmadığı anlaşılmakla, davacının ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi talepleri ile ilgili haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Anonim şirketlerde ortaklıktan çıkma mümkün olmayıp ancak şirketin feshi istendiğinde ve haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshi yerine ortaklıktan çıkmaya karar verilebilecektir. Dolayısıyla anonim şirketin feshi davasında ortaklıktan çıkmaya karar verilebilmesi için dahi şirketin haklı nedenle feshi nedeninin bulunması gerekli olup eldeki davada haklı bir sebep ispatlanamadığına göre davacının şirket ortaklığından çıkmasına karar verilemez. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafça şirkete CMK'nın 133. Maddesi uyarınca kayyım atanması ve davadan önce alınan genel kurulların butlanına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davacı vekiline taleplerini somutlaştırması için süre verilmesi üzerine davacı vekilince 03/05/2017 tarihinde HMK'nın194. Maddesi uyarınca açıklama dilekçesi sunulmuş ise de talepler yine somutlaştırılmamıştır....

              Anonim şirketlerde ortaklıktan çıkma mümkün olmayıp ancak şirketin feshi istendiğinde ve haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshi yerine ortaklıktan çıkmaya karar verilebilecektir. Dolayısıyla anonim şirketin feshi davasında ortaklıktan çıkmaya karar verilebilmesi için dahi şirketin haklı nedenle feshi nedeninin bulunması gerekli olup eldeki davada haklı bir sebep ispatlanamadığına göre davacının şirket ortaklığından çıkmasına karar verilemez. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafça şirkete CMK'nın 133. Maddesi uyarınca kayyım atanması ve davadan önce alınan genel kurulların butlanına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davacı vekiline taleplerini somutlaştırması için süre verilmesi üzerine davacı vekilince 03/05/2017 tarihinde HMK'nın194. Maddesi uyarınca açıklama dilekçesi sunulmuş ise de talepler yine somutlaştırılmamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şirketin Feshi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm limited şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.09.2012 (Salı)...

                Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci bendinde ise, "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür....

                  UYAP Entegrasyonu