Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirkette sermaye kaybının gerçekleşmiş olduğu, zararların artarak devam ettiği, davalı şirketin TTK m. 376/...’e göre öz sermayesini, sermaye ve kanuni yedeklerin yarısını veya daha fazlasını karşılayamayacak durumda kaldığı, ayrıca genel kurulun toplanma olasılığının imkansız hale gelmesi nedeniyle şirketin fesih talebinin uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin feshine ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mevcut kayyumun atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. ...- Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Ancak, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davanın ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına da husumet yöneltilmesi doğru değildir....
Davalı şirket ve feri müdahil vekilleri ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı şirket ve feri müdahil vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, limited şirket ortağının şahsi borcu nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı şirketin ortağı olan feri müdahil Ilhan'ın borcu nedeniyle başlatılan takip sonucu pay haczi yapıldığını ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde bulunmuş, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan mülga 6762 sayılı TTK'nın 522. maddesi dava tarihi itibariyle yürürlükte değildir....
Somut olayda, davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı adresinde bulunmadığı, Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarına göre 31/10/2017 tarihi itibariyle resen terk işlemi uygulanmak suretiyle mükellefiyetinin kapatıldığı, yapılan tahkikatta şirketin adresinde faaliyet göstermediğinin tespit edildiği, alternatif bir çözümün işbu dava bakımından uygun olmayacağı ve fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm olacağı anlaşılmakla davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
Dava, davacının ortağı bulunduğu davalı şirketin diğer çoğunluk pay sahibi ortağına ulaşılamadığı ve bu nedenle şirketin faaliyetlerini sürdüremediğinden bahisle, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete kayyım atanması istemine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait ... esas sayılı dosyası, .... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ait ... esas sayılı dosyası, davalı şirketin genel kurul tutanakları, genel kurul karar defteri ve ticaret sicili kayıtları dosyamız arasına alınmış, davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden rapor temin edilmiştir. YMM ..., aktüerya hesap uzmanı öğretim üyesi Prof. Dr. ... ve ticaret hukuku öğretim üyesi Prof....
Ltd.Şti'nin feshine karar verilmesi için işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, dava sonuna kadar şirketin resmi makamlardaki işlerinin yürütülmesi için müvekkilinin kayyım olarak dava sonunda da ise tasfiye memuru olarak atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları çıkarılarak dosyaya eklenmiştir Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, TTK'nın 636/2. maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. TTK m. 636/2 maddesinde "Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir" hükmü yer almaktadır....
dan 43.642,80 TL'nin 08.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile ödenmesine, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı Şirketin fesih ve tasfiyesi bakımından yapılan değerlendirmede de dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK'nın 435. maddesinde umumi heyet toplanamazsa mahkemenin şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için münasip bir müddet tayin edeceği, buna rağmen durum düzelmezse şirketin feshine karar verileceği yazılı ise de, davacıların yönetim kurulu başkan ve üyesi olduğu, genel kurulun toplanması için çağrı yapabilecekleri, bu yetkiyi kullanmadan davayı açmalarının dürüstlük kuralına uygun olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davalı fesih ve tasfiyesi isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı davalılar ... ve vekili etmiştir. 1- Dava, feshi ile yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
ın tasfiye mumuru olarak atandığını, ancak şirketin organlarını kaybetmiş olduğunu, şirket ortaklarına ulaşılamadığını ve şirket 2014 yılından beri hiçbir şekilde faal olmadığını, Anonim şirketlerin kanunen bulunması zorunlu organların genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu olduğunu, bunlardan birinin olmamasının, TTK.’nun 435. maddesine göre; şirketin fesih sebebini teşkil ettiğini, şirket ortaklarına ulaşılamaması ve haber alınamaması sebebiyle ortaklarının bir birlerine karşı güvenleri kalmadığından ve şirketin uzun zamandır tasfiye sürecinde beklemesinden dolayı ve hiçbir ortağa ulaşılamaması sebebiyle tasfiyenin tamamlananamaması ,bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığını beyanla, haklı nedenlerin varlığından dolayı ... nin Tasfiyesi ve Şirketin FESHİ’ne karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. CEVAP: Davalı şirket tasfiye memuruna usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarada katılmamıştır....
Şahıslar ile olan ilişkilerde davalının tek başına iş ve işlem yaptığı bilgi vermediği, bu sebep ile ortaklar arasında husumet oluşmaya başladığını bildirerek şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiş olduğunu, ancak bu iddiaların şirket müdürünün sorumluluğu ya da müdürün azline ilişkin olup, şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebep oluşturmadığı gibi davacı tarafından bu iddialarını ispata yarar somut bir delil de sunulamadığından şirketin fesih şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine ve davalı şahsa yönelik açılan davanın da şirketin haklı sebep ile fesih ve tasfiyesi talebi ile açılan davaların şirkete yöneltilmesi gerektiği, bu davalarda şirket ortaklarına Husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir....
nin ise davadan önce vefat ettiği ve böylelikle davacının davalı limited şirketinin tek ortağı olduğu, yasanın aradığı şirketin uzun süredir organlarından birinin mevcut olmaması veya genel kurul yapılamaması halinde ortaklardan birinin şirketin fesih ve tasfiyesi istemli dava açabileceğine ilişkin düzenlemede belirtilen koşulları, davalı şirketlerden davalı şirket yönünden oluştuğu, davalı şirketin zorunlu organlarından biri olan müdürler kurulunun yapılmadığı gibi şirketin kuruluşundan bu yana herhangi bir faaliyetine ilişkin sicil gazetesinde de ilan ettirmediği, böylelikle davacının TTK 636/3 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesinin talep edilmesi haklı ve yeterli sebebinin bulunduğu, şirketin durumunun düzeltilmesi için TTK 636/2 maddesi gereğince davacı ortağa veya diğer ortağa yönelik süre verilmesinin hukuki fayda sağlamayacağı kanaatine varılarak davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiştir. Diğer ortak ve davalı olan ...'...
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının şirketin fesih ve tasfiyesi yönündeki isteminin REDDİNE, ancak davacının TTK 636/3 md gereğince haklı nedenin varlığı kapsamında İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ...... sicil numarasında kayıtlı ...'...