Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Parsel olmak üzere çok sayıda taşınmazın bahse konu dönemlerde üçüncü şahıslara devredildiğin, tespit ettiklerini, bu durumun hem henüz tasfiyesine dair kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan şirketin geleceğini hem de müvekkillerinin dava konusu taleplerini tehlikeye atmakta olduğunu, davalının kötü niyetli davranışları sonucu şirketin mal varlığında meydana gelen ve gelecek eksiklikler ve şirketin mevcut durumu, müvekkiller için geri dönülmez zararlara yol açmış ve açmaya devam etmekte olduğunu, müvekkillerinin şirketin hiçbir mali ve idari verisine erişimi olmadığı gibi, davacı tüm kötü niyetli davranışlarının ardından şirketten çıktığında ne yapılacağına, nasıl bir ticari strateji izleneceğine ve şirket yapısının nasıl organize edileceğine dair de bir bilgisinin de olmadığını belirterek ara kararının kaldırılmasını ve şirketin aktif mal varlığına (alacakları, banka hesapları, özerk likiditesi, taşınır ve taşınmaz malları) TTK'nin 636/3., 636/4. ve HMK'nin 398/1. maddeleri uyarınca...

    Zira usuli müktesep hakkın tanınması da amme intizamı düşüncesiyle kabul edilmiş esastır (Y.İ.B.K. 04.02.1959 gün ve 13/5 sayı). Somut uyuşmazlıkta, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin yerel mahkemenin 14.07.2016 günlü kararı davalı şirket tarafından temyiz edilmiş olup bu yöne ilişkin tüm temyiz itirazları red edilerek davacı yararına usuli müktesep hak doğmuştur. Nitekim mahkemece diğer bozma nedeni yönünden bozma ilamına uyularak yazılı şekilde şirketin fesih ve tasfiyesi yönünden verilen kararın kesinleştiği gerekçesiyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı şirketin temyizi üzerine Daire'nin 03.02.2020 tarihli kararı ile de yerel mahkeme kararı onanmıştır. Yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararları ve Dairenin istikrarlı uygulamasına, usuli müktesep hakkın niteliğine göre davalı şirket vekilinin karar düzeltme istemi yasal dayanaktan yoksundur....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı dosyası ile özel denetçi tayin edilmesi için açılan davada, salt bilanço ve kâr/zarar tablosu bazında yapılan "Sınırlı" inceleme sonucu bu talebinin kabul görmemiş ve davanın reddedildiğini, mahkeme kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde incelendiğini, Türk Ticaret Yasası'nın 531. ve ilgili maddeleri çerçevesinde şirketin fesih ve tasfiyesi, bunun Mahkemece uygun görülmediği takdirde, karara en yakın tarihteki müvekkilinin sahip olduğu hissenin saptanacak gerçek değerinin kendisine ödenmesi suretiyle ortaklıktan çıkmak için mahkemeye başvurmak zorunda kalındığını belirterek TTK. 531. maddesi ve ilgili mevzuat çerçevesinde, haklı nedenlerin varlığının yanı sıra, her iki taraf açısından ortaklık ilişkisinin çekilmez hale gelmesi sonucu, şirketin fesih ve tasfiyesine, fesih uygun görülmediği takdirde, hissenin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin davacıya ödenip, şirketten çıkmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti...

        nun 636/3 maddesine göre haklı sebeplerin varlığı halinde her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, anılan yasa maddesi gereğince davacı ortağın işbu fesih ve tasfiye talepli davayı açmak hak, sıfat ve ehliyetinin bulunduğu, ayrıca şirketin feshi ve tasfiyesi talep edildiğinden gerek davalı şirket yönünden davacının dayandığı ve iddia ettiği fesih sebepleri gerekse diğer davalı ortaklar yönünden dayandığı ve iddia ettiği fesih sebepleri nedeniyle diğer davalı ortaklar yönünden de davalı sıfatlarının (pasif husumet) bulunduğu; davacının davalılar aleyhine açtığı işbu şirket feshi ve tasfiyesi talepli davada dayandığı ve ileri sürdüğü sebeplerin büyük kısmının somut yeterli, kayıt, delil ve belgelerle ispatlanamadığı, diğer iddialarının da tek başına şirketin feshi için yasa ve yerleşik Yargıytay içtihatlarına göre haklı sebeplerden sayılmaması, TTK'nın 636/3. maddesine uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebilmesi için de öncelikle fesih için gerekli ve yeterli...

          İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının bilgi alma hakkının engellendiği iddiasıyla genel kurulu toplantıya çağırmaya ilişkin prosedürü başlattığına ve bunun akabinde de bilgi alma hakkının kullanılması için mahkemeye başvurduğuna ilişkin herhangi somut bir delilinin bulunmadığı, bir diğer ifadeyle davacının, bilgi alma hakkının kullanılması için TTK m. 614'de belirlenen hukuki yollara başvurduğunu ispatlayamadığı, bu hukuki yollar tüketilmeden bilgi alma hakkının ihlal edilmesinin fesih için haklı sebep teşkil etmeyeceği, bu nedenle davacının davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı nedenlerin oluştuğu iddiasını kanıtlayamadığından davalı şirket aleyhine açılan davanın reddi gerektiği, ayrıca haklı nedenlerle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davanın ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, davalı ortağa husumet yöneltilemeyeceği, bu nedenle davalı ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2019 NUMARASI : 2013/531 ESAS 2019/938 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi - Kar Payı Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki limited şirketin fesih ve tasfiyesi - kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılar T3 ve Sinem Öztürk hakkındaki davanın husumetten, davalı şirket hakkında açılan davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            nun, davalı şirketin % 50 hisse sahibi ortağı olduğu, diğer ortağın da dava dışı ... olduğu, dava dışı ...'in, şirketin münferiden temsile yetkili müdürü olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, dava dışı şirket ortağı ve temsilcisi ...'in usulsüz işlem ve eylemleri nedeniyle şirketin faaliyetini yerine getiremez hale geldiği, borca batık olduğu, kendisinden habersiz olarak şirketin malvarlığının farklı bir yere götürüldüğü gibi nedenlerle şirketin fesih ve tasfiyesi talebiyle dava açılmıştır. Limited şirketin haklı nedenle feshine ilişkin 6102 Sayılı TTK'nun 636/3 maddesi; "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmünü içermektedir....

              DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ : 27/08/2020 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı ... dilekçesinde özetle; davalı şirkette hisse sahibi olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren ortaklar arasında fikir birliğinin sağlanamadığını, şirket müdürünün uzun zamandan beri cezaevinde olması ve ticari faaliyetin sürdürülememesinden dolayı 30/11/2018 tarihinde vergi dairesince resen terk uygulandığını ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenleri de ileri sürerek davalı şirketin tasfiyesi ve ticaret sicilden silinmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı şirkete ve şirketin yetkilisine yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı nedenle fesih talebine ilişkindir....

                a ulaşamadığından şirketin feshi ve tasfiyesi (şirketin fiilen faaliyette olmamasına rağmen) konusunda gerçekleştiremediğini, işbu nedenle de huzurdaki davayı açma zorunluluğunu hasıl olduğunu, şirketin mevcut haliyle devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün gözükmemekte olduğunu, şirketin haklı nedenle feshinin gerektiğini belirterek iki ortaklı ...- ... Gıda Dağ. Rekl. ve Tan. Hiz. Tic. Ltd. Şti.'nin haklı nedenlerle feshine ve 6102 sayılı kanunda gösterilen şekillerde tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır....

                  a ulaşamadığından şirketin feshi ve tasfiyesi (şirketin fiilen faaliyette olmamasına rağmen) konusunda gerçekleştiremediğini, işbu nedenle de huzurdaki davayı açma zorunluluğunu hasıl olduğunu, şirketin mevcut haliyle devamı ve amacının gerçekleştirilmesinin mümkün gözükmemekte olduğunu, şirketin haklı nedenle feshinin gerektiğini belirterek iki ortaklı ...- ... Gıda Dağ. Rekl. ve Tan. Hiz. Tic. Ltd. Şti.'nin haklı nedenlerle feshine ve 6102 sayılı kanunda gösterilen şekillerde tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu