Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili duruşmada da tekrar ettiği cevap dilekçesinde --- ortaklıktan çıkarma davasını ancak şirketin açabileceği,---- göre de haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın ancak kendisinin şirketten çıkarılmasını talep edebileceği ve bir ortağın başka bir ortağın şirketten çıkarılmasını talep etme yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek öncelikle davacıların aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle----- alınmasının dava şartı olduğu belirtilerek dava şartı yokluğundan ve esas hakkında da haklı sebep bulunmadığı ileri sürülmek suretiyle sonuçta belirtilen sebeplere bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir....

    Maddesine göre tebligat yapıldığı, en son 31.12.2019 tarihine kadar olan dönem için kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği, bu tarihten sonra beyanname verilmediği, dolayısı ile fiilen şirketin halen faaliyette olduğunun anlaşılamadığı, davacının şirket ortakları ile olan irtibatının ve güven ilişkisinin ortadan kalktığını ileri sürdüğü, böylelikle ortaklığı devam ettirme arzusunun kaybolduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketin fiilen faaliyetini sona erdirdiği değerlendirilmekle birlikte bu davada birincil talebin şirketin feshi değil, davacının ortaklıktan çıkma talebi olduğu, öncelikle bu talebin değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı şirketin fiilen faaliyetine son vermiş olması, davacının diğer ortağa güvenini yitirmiş olması ve ortaklık yapma arzusunu kaybetmiş olması, ortaklıktan çıkma talebi yönünden haklı sebep olarak kabul edilmiş, davacının TTK 638/2 maddesi uyarınca ortaklıktan çıkmasına karar verilmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/09/2015 tarih ve 2014/718-2015/687 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı gerçek şahısların davalı şirketin hem ortağı hemde yöneticileri olduğunu, müvekkilinin yokluğunda kendilerini müdür atadıklarını, buna ilişkin ortaklar kurulu kararının iptal edildiğini,müvekkilini müdürlükten uzaklaştırmak için ortaklar kurulu kararını aldıklarını, müvekkilinin iradesini sakatlayarak sermaye artışı yaptıklarını, kar dağıtımı yapılmadığını, şirketin mali ve hukuki durumu hakkında ise bilgi verilmediğini, şirket kaynaklarını kendilerine ve akrabalarına aktardıklarını iddia ederek davalı şirketin feshi ve tasfiyesine...

        Dava; limited şirketin haklı nedenlerle feshi, olmazsa çıkma istemine ilişkindir. 8. Davalı ... Makineleri Tic. Ltd. Şti'nin tek ortağının davacı ... olduğu şirketteki tüm hisselerini dava dışı ...'a devrettiği, ancak tescil işlemlerinin tamamlanmadığı, hali hazırda ... kayıtlarına göre davacının feshini talep ettiği şirketin tek ortağı olduğu anlaşılmıştır. 9. Davacı davasını tamamen ıslah etmiş olup ıslah dilekçesine göre davası; tek pay sahibi olduğu şirketin TTK m. 636 hükmü uyarınca feshi, kabul görmemesi halinde ise TTK m. 636/3 hükmü uyarınca çıkarılması istemine ilişkindir 10. Davacı pay sahibi olduğu şirketteki paylarını dava dışı kişiye devrettiğini beyan etmiş ise de, gerekli işlemlerin yapılmaması nedeni ile halen tek pay sahibi kendisidir. 11. Limited şirketin sona erme halleri TTK m. 636 hükmünde düzenlenmiş olup bu hallerden biri de genel kurulun alacağı karardır. Buna göre limited şirketin genel kurulu şirketin fesih ve tasfiyesine karar alabilir. 12....

          Davacının iddialarına yönelik kesinleşmiş bir hüküm olması, diğer iddialarının ise ispat edilememiş olması gözetilerek şirketin feshi ve tasfiyesine yönelik asıl davanın reddine karar verilmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/172 esas sayılı dava dosyasında müvekkili hakkında verilmiş başka bir ortaklıktan ihraç kararının iptaline ilişkin dava derdest iken müvekkili hakkında yeni bir ihraç kararı daha alındığını, ihraç kararının kesinleşmemesi için bu davayı açmak zorunda kaldığını belirterek, ortaklıktan çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının kooperatifin üyesi olup borçlarını ödememesi nedeniyle ortaklıktan ihraç edildiğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 24/06/2016 tarihinde ortaklıktan çıkarılmasına rağmen davayı ortaklıktan çıkarıldıktan sonra 31/07/2017 tarihinde açtığını, davanın 3 aylık süre içinde açılmadığını, davacı şirketin 18/06/2012 tarihinde Grup Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi yaptırarak ortak olduğunu, yaklaşık 6 ay sonra 01/12/2012 tarihinde ise poliçesini iptal ettirerek ortaklıktan ayrıldığını, aradan 3 yıl geçtikten sonra müvekkil kooperatif ortağı aynı zamanda davacı şirket yetkilisi olan ...'ın 1.450 adet payını, ...'...

              Sayılı ilamında; "..Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir." şeklinde kabul edildiği anlaşılmıştır. Davacının tasfiye halindeki dava dışı ... Tic. Ltd. Şti.'nin aktif ve pasifleri ile hissesinin gerçek değerinin tespiti ve tasfiyesini (ortaklıktan çıkma veya şirket feshi) talep ettiği, dava dışı ... Tic. Ltd. Şti.'...

                dan % 10 şirket hissesini devralarak davalı şirkete ortak olduğunu, ancak; müvekkilinin hisse devri sırasında şirketin mali durumu hususunda aldatılarak şirket ortağı olmasının sağlandığını, gerçekte şirketin büyük miktarlarda borcu olduğunun sonradan ortaya çıktığını, bu nedenle şirket ortakları arasında anlaşmazlıklar bulunduğunu, ortaklar arasında güven kalmadığını, şirketin gayesini gerçekleştirmesine imkan kalmadığını, müvekkilinin ortaklığı devralmasından sonra şirketin iyi yönetilmediğini, şirketin devamlı kâr sağlayamadığını, şirket fabrikasındaki malların hacizli olduğunu, üretim yapılamadığını ileri sürerek şirket ortaklığının fesih veya tasfiyesine veya müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine karar verilmesini istemiştir....

                  Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı limited şirketin TTK 636. madde uyarınca feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, feshe karar verilmemesi halinde davacının ortaklıktan çıkma talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememizin 07/03/2022 tarihli celse 2 nolu ara karar uyarınca tarafların iddia ve itirazları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek, davalı limited şirketin TTK 636. madde uyarınca feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, feshe karar verilmemesi halinde davacının ortaklıktan çıkma talebinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu