Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Habip’in mahkeme kararı ile şirketten ayrıldığını, ... ’ın şirketi kötü yönettiğini, şirketin içini boşaltma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ...’nın 551/2 m. uyarınca davalı şirketten haklı nedenle ayrılmasına izin verilmesine, şimdilik 15.000.00 TL çıkma payının davalıdan tahsiline, kararın kesinleştiği tarihten itibaren tespit edilen sermaye payına avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava, limited şirkette çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davacının çıkma talebinin kabulüne şirketin zararda olduğu gerekçesiyle ayrılma akçesine yönelik istemin reddine karar verilmiştir....

    Davacı taraf; ortağı olduğu davalı şirketin TTK'nın 636 maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine, davacının parasal haklarının ödenmesine, fesih talebinin reddi halinde şirket ortaklığından ayrılma akçesi ödenmek suretiyle çıkmasına ve kâr payı alacağının tahsili isteğinde bulunmakta, davalı taraf; feshi gerektirir haklı sebebin oluşmadığı, davanın reddi gerektiği savunmasında bulunmaktadır. Davalı ...'e karşı açılan dava ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, dava, şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı taktirde ayrılma akçesi ödenerek ortaklıktan çıkma ve kâr payı alacağının tahsili isteğine ilişkin olup, davanın şirkete karşı açılması gerektiği ve şirketin işbu davada davalı olduğu, şirket yetkilisi olan davalı ...'e bu davada husumet düşmeyeceği anlaşılmakla davalı ...'e yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Karar,davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı şirketin Türk Kanunları'na göre kurulmuş Türk Lirası sermayeli bir şirket olmasına, çıkma payının döviz cinsinden hesaplanamayacak olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma akçesinin tahsili istemine ilişkindir....

        Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir" hükmü düzenlenmiş olup, anılan yasa hükmü ve davalı şirketin gayrifaal olması nedeniyle davacıların davalı şirketten çıkma taleplerinde haklı olduğu anlaşılmakla; davacıların davasının, davalı şirket yönünden kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürülüğü'nün ... sırasında kayıtlı ... Limited Şirketinin ortağı olan davacıların murisi ...'nun ölmüş olması ve davacıların mirasçı sıfatı ile davalı şirkette pay sahibi oldukları ve davalı şirketin gayrifaal olduğu anlaşılmakla davacıların çıkma isteminin kabulü ile davalı şirketten çıkmalarına izin verilmesine, davacıların ayrılma akçesi istememesi nedeniyle ayrılma akçesi ödenmesine yer olmadığına, davacılar davalı şirketten çıktıklarından davalı şirketin tek ortaklı olarak davalı ...'...

          şirketin uzun süre boyunca kâr dağıtımı yapmadığını, bu hususun da şirketin amacından saptığını ve kötü yönetildiğini gösterdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/157 Esas sayılı dosyasında şirket ortağı olan davacının ortaklıktan çıkarılması için ayrı davalar açıldığını, dosyaların derdest olduğunu, İlk derece mahkemesi tarafından alınan çıkma kararının doğru olmadığı ve hukuki dayanağının olmadığı yönündeki savunmaları saklı kalmak kaydıyla hükmedilen çıkma bedelinin hatalı ve fahiş bedel tespiti içerdiğini, hükme esas alınan 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunun muhasebe tekniği açısından hatalar içerdiğini, dosyaya sunulan yeminli mali müşavirden alınan mali mütalaada bunun açıkça ortaya konduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen ilk bilirkişi heyetinin hesapladığı ayrılma akçesi tutarı ile bilirkişi heyetinde gerçekleşen uzman değişikliği sonrasında 3.ek raporda hesaplanan ayrılma akçesi tutarları arasında çok ciddi tutar farkları mevcut olduğunu, raporlar arası fahiş farklılık çelişkisi itirazlara rağmen giderilmediğini, müvekkili şirketin iş ortaklığı bulunduğunu, şirketin bağlı ortaklarından...

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/157 Esas sayılı dosyasında şirket ortağı olan davacının ortaklıktan çıkarılması için ayrı davalar açıldığını, dosyaların derdest olduğunu, İlk derece mahkemesi tarafından alınan çıkma kararının doğru olmadığı ve hukuki dayanağının olmadığı yönündeki savunmaları saklı kalmak kaydıyla hükmedilen çıkma bedelinin hatalı ve fahiş bedel tespiti içerdiğini, hükme esas alınan 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunun muhasebe tekniği açısından hatalar içerdiğini, dosyaya sunulan yeminli mali müşavirden alınan mali mütalaada bunun açıkça ortaya konduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen ilk bilirkişi heyetinin hesapladığı ayrılma akçesi tutarı ile bilirkişi heyetinde gerçekleşen uzman değişikliği sonrasında 3.ek raporda hesaplanan ayrılma akçesi tutarları arasında çok ciddi tutar farkları mevcut olduğunu, raporlar arası fahiş farklılık çelişkisi itirazlara rağmen giderilmediğini, müvekkili şirketin iş ortaklığı bulunduğunu, şirketin bağlı ortaklarından...

              güven ortamı nedeniyle işlerin daha kötüye gitmemesi ve hoş olmayan durumların ortaya çıkmaması için şirketin biran önce feshedilmesini, bunun mümkün olmaması halinde şirketin rayiç bedelinin tespit edilerek müvekkiline çıkma payının ödenmesini ve şirket ortaklığının sonlandırılmasını, mahkeme sonuçlanıncaya kadar tedbiren şirkete bağımsız bir yönetici atanarak şirket faaliyetlerine ara verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Yapılan bilirkişi incelemesi ile davalı şirketin uzun yıllar vergiye tabi kazanç bildiriminde bulunmadığı, şirketin 2019-202 aktif büyüklüğünün 1 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin kar elde etme saiki ile ortak bir amaca ulaşma düşüncesi ile kurulmuş olmasına rağmen aktif faaliyetinin bulunmaması, ortak amaca ulaşma noktasında birlikte hareket etme iradesinin kaybolması nedeni ile ortaklıktan çıkma için haklı nedenlerin oluştuğu sonucuna ulaşılmakla davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmiştir. Şirketin aktif faaliyetinin tespit edilememiş olmasına rağmen borca batık halde olmaması ve fesih için yasada öngörülen diğer sebeplerin ispatlanamaması nedeniyle fesih ve tasfiye talebi yerinde görülmemiştir. Davacı vekili ayrılma akçesine ilişkin talebinden karar duruşmasında feragat ettiğinden bu talep yönünden davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir....

                  Bu ilk aşama geçildikten sonra, ayrılan ortağın ortaklıktaki payının nominal değeri esas alınarak ayrılma payı hesaplanır. Ayrılma payının gerçek değeri hesaplanmadan önce işletmenin gerçek değerinin belirlenmesi gerekir. İşletmenin gerçek değeri; şirketin tüm aktif ve pasifleri, gelecek dönemde elde edeceği kazançlar ve karşılaşabileceği riskler, açık ve gizli yedekleri, depo malları ve müşteri çevresi, bulunduğu bölge sahip olduğu şöhret gibi goodwill faktörleri dikkate alınarak hesaplanacaktır. Yani işletmenin tümüyle satılması halinde şirketi almak için ödenecek değer, yaşayan şirket değeri olarak şirketin gerçek değerini yansıtacaktır. Ayrıca ayrılma akçesi karar tarihine en yakın tarihe göre hesaplanacaktır ( Dairemizin 19.06.2015 gün, 2014/18653 Esas-2015/8544 Karar ve 09.11.2015 tarih, 2015/4748 Esas-2015/11693 Karar sayılı ilamları) ....

                    UYAP Entegrasyonu