Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla ; somut olayda, her ne kadar davacı ortak ile davalı diğer ortaklar arasında güven duygusu zedelenmiş ve davacı ortak şirket işlemleri konusunda bilgilendirilmeyerek, şirketten uzaklaştırılmış ise de; bu sebeplerin tek başına şirketin feshi için yeterli olmadığı, zira ticari hayatta asıl olanın şirketlerin devamı olduğu, davalı şirketin de "Man ve Mercedes Özel Oto Tamir ve Yedek Parça Servisi" olarak ticari hayatına devam ettiği ve faal olarak faaliyetlerini sürdürdüğü, dosyaya sunulan en son mali müşavir bilirkişi raporunda da, şirketin borca batık olmadığı ve aktiflerinin toplamının 1.084.074,41 TL, borçlarının ise, 743.956,32 TL olduğu, dolayısıyla şirketin öz kaynaklarının toplam tutarının 340.118,09 TL olduğu bu şekilde aktif olan ve ticari hayatına devam eden şirketin tasfiyesine karar verilmesi için haklı bir nedenin bulunmadığı, nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı...

    Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir" hükmü düzenlenmiş olup, anılan yasa hükmü ve davalı şirketin gayrifaal olması nedeniyle davacıların davalı şirketten çıkma taleplerinde haklı olduğu anlaşılmakla; davacıların davasının, davalı şirket yönünden kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürülüğü'nün ... sırasında kayıtlı ... Limited Şirketinin ortağı olan davacıların murisi ...'nun ölmüş olması ve davacıların mirasçı sıfatı ile davalı şirkette pay sahibi oldukları ve davalı şirketin gayrifaal olduğu anlaşılmakla davacıların çıkma isteminin kabulü ile davalı şirketten çıkmalarına izin verilmesine, davacıların ayrılma akçesi istememesi nedeniyle ayrılma akçesi ödenmesine yer olmadığına, davacılar davalı şirketten çıktıklarından davalı şirketin tek ortaklı olarak davalı ...'...

      ün TTK 141/2 ve 151/5.maddelerine istinaden ayrılma akçesi verilerek ortaklıktan çıkartılmasına karar verildiği, tescili talep edilen işlemde ise ortaklıktan çıkarılmak istenen ortağın toplantıya katılımı olmadığından iradesinden ve seçim hakkından söz etmenin mümkün olmadığı, TTK 151/5.maddesi gereğince tescil talebinin devir alan şirketteki bir ortaklıktan çıkarma için olduğu, bu sebeplerle davacı şirketin tescil talebinin uygun görülmediği ve reddedildiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TTK 34.maddesi kapsamında açılmış ...nün işlemine itiraza ilişkindir. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında ...na müzekkere yazılarak davacı tarafın talebi ve yapılan işlemlere ilişkin tüm belge ve bilgilerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup ... tarafından gönderilen 27.01.2022 tarihli cevabi yazı ve ekleri delil olarak dosyaya eklenmiştir. Davalı ...'...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/454 Esas KARAR NO : 2022/1266 DAVA : Ortaklıktan Çıkma, ayrılma payının tespiti ve tahsili veya şirketin feshi ve tasfiyesi....

          Uyuşmazlık, davalı limited şirket ortaklığından çıkmasına izin verilen davacının çıkma payı alacağı talep edip edemeyeceği, çıkma payı ödenmesinin koşulları oluşmuşsa miktarının belirlenmesi hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekili çıkma payına hükmedilmemiş olmasında, şirketin borca batık bulunmasında mahkemenin kusurlu olarak ihtiyati tedbir kararı vermemesinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de dosya kapsamında ilk derece mahkemesince usul ve yöntemine uygun olarak alınan dosya kapsamına ve oluşa uygun bilirkişi kök ve ek raporlarında gerek davanın açıldığı 21.12.2017 tarihinden sonrasına ait davalı şirketin 30.12.2017 tarihli mizan ve bilançosuna gerekse yargılama sırasında düzenlenen davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait bilançoları da dikkate alınarak, davalı şirketin borca batık olduğu belirlendiğine göre davacı ortağın çıkma payının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Son olarak TTK'nın 638/2....

            HMK 114/1-d madde hükümlerinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Davacılar vekili tarafından açılan iş bu dava da ------ feshi, bu mümkün olmaması halinde davalının ortaklıktan çıkarılmasını talep etmiş olup, ancak davalı olarak feshi istenilen şirket gösterilmemiş, davalı olarak şirket yetkilisi- göstermiştir. Davalı olarak ------ gösterilmek suretiyle feshi bu mümkün olmaması halinde ----- ortaklıktan çıkarılması talep edilmesi gerekirken, davacılar vekili tarafından ---- hasım gösterilmek suretiyle dava açılmış olduğu, davalı --------- şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              tutarının da hatalı ve fahiş olduğunu, davacının, davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ıspat edilemediğini, ortaklıktan çıkma/çıkarılma için yasanın aradığı şartların oluşmadığını, zamanaşımı yönündeki tüm itiraz ve beyanlarının saklı kalmak kaydı ile birlikte 22.06.2021 tarihli dilekçe ile cevap dilekçelerinin ıslah edildiğini, davaya cevap dilekçesini ıslah edilerek mahkemece davacının ortaklıktan çıkarılmasına ve kendisine ayrılma akçesi ödenmesine karar verilmesi halinde müvekkili şirketin davalıdan olan alacağından takas ve mahsubunun talep edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri bakımından da hatalı olduğunu ileri sürerek Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/454 E....

              Asıl davada davalı şirket vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, şirketin feshi için haklı neden bulunmadığına ilişkin iddialarının incelenmediğini, borca batık şirketten ayrılma akçesi talep edilemeyeceğini, çıkmaya ilişkin haklı nedenlerin soyut olduğunu ve kanıtlanmadığını, davacının ortaklıktan çıkarılması için, şirketin feshine dair bir haklı neden bulunması gerektiğini, eksik harç tamamlanmadan verilen kararın hatalı olduğunu Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, asıl davadaki kararın kaldırılmasına ve asıl davanın reddine, karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava şirketin feshi olmadığı takdirde davacı ortağın çıkmasına izin verilmesi, birleşen dava ise T7 kayıtların düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              DEĞERLENDİRME :Dava; haklı nedenle şirketin feshi, şirketin feshi kabul edilmediği takdirde ortaklıktan çıkma ve çıkma karşılığı ayrılma akçesi istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, Davalı şirketin %11,86 oranında pay sahibi bulunan davacının, TTK nun 531. maddesi uyarınca sahip olduğu pay oranı itibarı ile, şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının ortaklığın haklı nedenle feshi sebebi olarak gösterdiği nedenlerin bulunup bulunmadığı, var ise bu nedenlerin ortaklığın feshini gerektirip gerektirmediği noktasında toplandığı, Mahkememizce tarafların dosyaya sundukları ve celbini talep ettikleri belge ve kayıtların dosyaya teminine müteakip, davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde, ticari nitelikte hesaplama uzmanı hukukçu ... ve yeminli mali müşavir ... tarafından dosyaya sunulan rapor ve ek rapor içeriklerine göre,...

                Bir ortağın çıkma konusunda şifahen anlaşmasına ve bir kısım da ödeme almasına rağmen hiç ödeme almamış gibi fesih davası açması, olayları da gizleyerek dava açması temel dürüstlük kuralına aykırı bulunmuştur. Elbette diğer ortak da çıkma payı karşılığında taahhüt ettiği parayı ödemelidir. Verdiği çekin karşılıksız çıkması diğer ortağın da sözünde durmadığını gösterir. Elbette ortada geçerli bir çıkma işleminin varlığından bahsetmiyoruz. Henüz pay devri yapılmış da değildir. Ancak fiili durumun çıkma konusunda anlaşmayı işaret etmesine ve bunun şirketin devamı için doğru çözüm olmasına rağmen fesih davası açmanın yanlışlığından söz ediyoruz. Eldeki dava fesih taleplidir. Davacı çıkma konusunda terditli bir talep ileri sürmemiştir. Mahkememiz de çıkacak ortağın payının yüksekliği ve bir şirketin kendi paylarının yarısını iktisap etmesinin hukuki ve fiili imkansızlığını gözeterek davacının şirketten çıkarılması seçeneğini dikkate almamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu