Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ortaklıktan ayrılma ve ayrılma akçesi talebinin öncesinde arabuluculuğa başvuru dava şartı olduğunu, dava dilekçesi ekinde de arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi, zaten arabuluculuk sürecinin de söz konusu olmadığını, bu bağlamda, arabuluculuk dava şartı olduğundan ve dava açmadan arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın da esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. e-imza e-imza e-imza e-imza DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacının davalı ... Şti. ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi ödenmesi istemine ilişkindir....

    denetime elverişli olduğu görülerek, davacıların ortaklıktan çıkması ile belirlenen ayrılma akçelerinin ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      un davacıları tehdit ettiğini, şirketin işlettiği fabrikaya sokmadığını" açıklamıştır. Davacıların bir kısım iddialarının (ticari defter ve kayıtlar üzerinde) değerlendirilmesi ve ayrılma akçesi taleplerinin tespiti bakımından bilirkişi incelemesine karar verilmiştir. Davacılar verilen kesin süre içerisinde ve sonrasında bilirkişi inceleme ücreti delil avansını ikmal etmemişler, neticesinde de, özellikle ayrılma akçesinin bulunup bulunmadığı, varsa miktarını tespit edecek bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Duruşmada dinlenen tanık beyanları ile davalı şirketin ortakları olan davacılar ile dava dışı ... arasında husumet oluştuğu, şirket ortaklığını bu aşamadan sonra sürdürmelerinin mümkün olmadığı, davalı şirketin temsilcilik görevinide ifa eden ...'un yönetimi nedeniyle davalı şirketin amacını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiği, tüm bu durumların ortaya çıkmasında ...'...

        Davacının davalılar ... ... ve ... ile birlikte ayrı ayrı %33 hisse ortağı olduğu ...'ndeki tüm paylarını davalılara devrettiğini, devirin 31/08/2018 tarihi itibariyle şirketle herhangi bir ilişkisinin kalmadığını, davalının sözleşme gereğince üzerine aldığı yükümlülükleri yerine getirmeyerek şirket müdürü ve ortağı sıfatı ile devir işlemi için gerekli prosedürü tamamlamadığından davacının şirket ortağı gözüktüğünü ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Ortaklar haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden çıkma kararı verilmesini talep edebilirler. Haklı sebeplerin başında ortağın ortaklıkta kalmasını gerektiren sebeplerin ortadan kalkması, şirketin amacına uygun faaliyet göstermeyeceğinin yahut gösteremeyeceğinin ortaya çıkması gelir. Keza ortaklar arasındaki dayanışma ve yardımlaşma duygusunun ortadan kalkması da limited şirketler için önemli bir çıkma sebebi kabul edilmelidir. Ortaklığın devamının mümkün ve yararlı olup olmadığı konusunda tanıklar da dinlenmiştir....

          Maddesi uyarınca çıkma talebinin KABULÜNE ve bu şirketin ortaklığından çıkmasına, TTK'nun 641/1....

            tutarında zarara uğradığını, bu durumun davalı şirketin hem kötü şekilde hem de kötü niyetle yönetildiğni gösterdiğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, ortak olma tarihinden itibaren hesaplanacak temettü tutarının tahsiline veya gerçek hisse değeri müvekkiline ödenerek şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, şirketin feshi için haklı bir sebebin bulunmadığı, temettü alacağının genel kurur kararı gerektirdiği, haklı sebeple fesih istemi dahilinde kârın dağıtımına karar verilebileceği, davacının ortaklıktan çıkma talebinin değerlendirildiği, buna göre ayrılma akçesinin hesaplandığı göz önüne alındığında kâr dağıtımı talebi yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı tarafın ayrılma akçesi olarak 11.411,44 TL ödenmesi suretiyle davacının şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

              Davalı şirketin, davacının ortaklıktan çıkarılmasına bir itirazı olmadığı, davalı şirketin itirazının, davacının çıkma payının davadan önce taşınmaz, araç ve para verilerek ödendiği noktasında olduğu, bu durumda TTK'nın 636/3.maddesinde belirtilen haklı sebeplerin varlığını tartışmaya gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça, davacının çıkma payının davadan önce taşınmaz, araç ve para verilerek ödendiği savunulmuş ise de davacının davalı şirketteki payına karşılık bir çıkma bedeli ödendiğinin ispat edilemediği görülmüştür. İlk derece mahkemesince depo kararı yerine getirilmediği için şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ise de çıkma payı için depo kararına gerek yoktur....

                Ek raporuna göre; " şirketin öz sermayesi olduğu için ve malvarlığında bulunan araçların üzerinden hacizler göz önüne alındığında, bunların şirketin malvarlığında (+) etki meydana getirmeyeceği, hatta üzerilerinde haciz olmasa bile şirketin borca batıklıktan çıkmasına yetmeyeceği bu nedenle davacının bir şirketten çıktığı takdirde bir ayrılma akçesi almasının mümkün olmadığı" şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı ...'nın haklı nedenlerle ortaklıktan çıkmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin ticaret şirket ortaklığından çıkma davasıdır. Davalı şirket ... tarihinde ticaret siciline tescil edilerek kurulmuş olup, o tarihe 100.00-TL sermaye ile ... ve ... isimli ortakları bulunmaktadır. ... şirketin yetkili müdürü olup, bu müdürlük yetkisi yetkisiz olan Sivas ......

                  Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/12/2017 tarih ve 2017/278-2017/1062 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı-karşı davalı vekili; müvekkilinin davalı şirketin 1/3 hissesine sahip olduğunu, şirket müdürünün yasa gereği her yıl hesap vermesi gerekirken hesap vermekten kaçındığını, müvekkilinin şirketin defterlerini ve bilançosunu incelemesine izin verilmediğini, şirketin kötü yönetilerek zarara uğratıldığını ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesini, bu mümkün olmadığı takdirde ortaklıktan çıkmış sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir....

                    Şti. üzerinden devam ettirdiğini, doktrine ve yargı kararlarına göre ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi için gerekli koşul olan; haklı sebep olarak kabul edilebilecek hususlardan olan güven ilişkisinin zedelenmesi durumunun somut olayda mevcut olduğunu, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu