Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK'nun 547. maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 09/09/2014 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, şirketin Bakırköy 19. İş Mahkemesi'nin 2018/45 esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu, davanın sonlandırılabilmesi için davacının ihya talebinde hukuki yararı vardır....

    Eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile tüzel kişiliğin sona erdiğini kabul etmek mümkün değildir. TTK. 547. maddesinde de tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar yeniden tescilini isteyebileceği, mahkemece talep yerinde görülürse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar vereceği, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayacağı tescil ve ilan ettireceği öngörülmüştür....

      şirkete ait taşınmazların tasfiyesi talep edildiğine ve şirketin terkininden itibaren 10 yıllık süre dolmadığına göre, yasal sürede dava açmış olan davacının şirket malvarlığının tasfiyesi amacıyla sınırlı olarak ihya istemekte hukuki yararının bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici .... maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin adına kayıtlı taşınmaz malvarlığının tasfiyesinin sağlanması amacıyla ihyası istemine ilişkindir....

        Motor, .... şasi numaralı aracın kayıtlı olduğu bu suretle davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu anlaşılmıştır. 6102 sayılı Yasanın 547 maddesi "(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. " hükmüne haizdir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir....

          İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı şirketin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak davası olduğu, davalı şirketin yeniden ticaret siciline tescili gerektiği, davalı ... Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Tasfiye Halinde Ortak Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 21. İş Mahkemesinin 2016/123 esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilânına, ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru olan davalı... tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan tahsiline karar verilmiştir....

            Davalı olarak gösterilen şirketin tasfiyesi tamamlanmış ve tüzel kişiliği ortadan kalkmıştır. Taraf ve dava ehliyetini yitirmiş olan şirket vekilinin ise bu tarih itibariyle vekalet görevi sona ermiştir. Bu durumda ticaret sicil kaydı silinen şirketin vekili sıfatıyla yapılan temyiz başvurusunda sıfat yokluğundan dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar arasında gösterilen tasfiyesi tamamlanmış şirketin vekili sıfatıyla yapılan temyiz başvurusunun REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/937 Esas KARAR NO : 2022/868 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 26/11/2022 KARAR TARİHİ : 30/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil,----- bir dönem pay sahibi ve yetkilisi olmakla birlikte şirketin tasfiye sürecine girmesi ile birlikte-----ile tasfiye memuru olarak atandığını, Müvekkil, tasfiye memuru olarak şirketin tüm tasfiye işlemlerini yürütmüş ve ---- ile şirketin tasfiye neticesinde alacağı ve borcu olmadığı ilan ve tescil edildiğini, ancak tasfiye sürecinde gerekli olan tüm aktif ve pasifler gereği gibi ortaya konulamamış, ------plakalı araç tasfiye sürecine dahil edilmediğinden halen şirket adına kayıtlı olarak görüldüğünü belirterek, şirket adına kayıtlı aracın tasfiyeye dahil edilebilmesi için ------ hakkında ek tasfiye kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava, sicilden terkin edilen şirketin ek tasfiyesi...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/937 Esas KARAR NO : 2022/868 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 26/11/2022 KARAR TARİHİ : 30/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil,----- bir dönem pay sahibi ve yetkilisi olmakla birlikte şirketin tasfiye sürecine girmesi ile birlikte-----ile tasfiye memuru olarak atandığını, Müvekkil, tasfiye memuru olarak şirketin tüm tasfiye işlemlerini yürütmüş ve ---- ile şirketin tasfiye neticesinde alacağı ve borcu olmadığı ilan ve tescil edildiğini, ancak tasfiye sürecinde gerekli olan tüm aktif ve pasifler gereği gibi ortaya konulamamış, ------plakalı araç tasfiye sürecine dahil edilmediğinden halen şirket adına kayıtlı olarak görüldüğünü belirterek, şirket adına kayıtlı aracın tasfiyeye dahil edilebilmesi için ------ hakkında ek tasfiye kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava, sicilden terkin edilen şirketin ek tasfiyesi...

                  Şti. hukuka uygun şekilde tasfiye edildiğini, tüm yasal prosedürlerin yerine getirildiğini, tasfiyeye ilişkin ilanların yaptırıldığını, şirketin yeniden ihyasının mümkün bulunmadığını, şirketin ihyasında herhangi bir kişi ya da kurumun hukuki yararı da bulunmadığını, müvekkilinin, yetkilisi olduğu şirketin tasfiyesi için üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, bu şirketin ilelebet sorumluluğunu üslenmesinin de hakkaniyete uygun olmadığını, şirketin tasfiyesinin ve bu durumun ilanı ile birlikte zaten görevinin de sona erdiğini, artık bu şirketin yetkilisi bulunmadığını, şirketi yeniden temsili ya da tasfiye işlemlerini yürütmesinin hukuken mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince şirkete yeniden yasal bir temsilci/kayyım atandıktan sonra ancak ihyasına karar verilebileceğini, ilk derece mahkemesince müvekkilinin ek tasfiye memuru olarak atandığını, müvekkilinin bu göreve adeta zorlandığını, müvekkilinin bu görevlendirmeye rızası bulunmadığını, kararın bu yönden de hatalı olduğunu...

                    Şti. hukuka uygun şekilde tasfiye edildiğini, tüm yasal prosedürlerin yerine getirildiğini, tasfiyeye ilişkin ilanların yaptırıldığını, şirketin yeniden ihyasının mümkün bulunmadığını, şirketin ihyasında herhangi bir kişi ya da kurumun hukuki yararı da bulunmadığını, müvekkilinin, yetkilisi olduğu şirketin tasfiyesi için üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, bu şirketin ilelebet sorumluluğunu üslenmesinin de hakkaniyete uygun olmadığını, şirketin tasfiyesinin ve bu durumun ilanı ile birlikte zaten görevinin de sona erdiğini, artık bu şirketin yetkilisi bulunmadığını, şirketi yeniden temsili ya da tasfiye işlemlerini yürütmesinin hukuken mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince şirkete yeniden yasal bir temsilci/kayyım atandıktan sonra ancak ihyasına karar verilebileceğini, ilk derece mahkemesince müvekkilinin ek tasfiye memuru olarak atandığını, müvekkilinin bu göreve adeta zorlandığını, müvekkilinin bu görevlendirmeye rızası bulunmadığını, kararın bu yönden de hatalı olduğunu...

                    UYAP Entegrasyonu