Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre 30 günlük yasal süresi içerisinde Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi tayin edebilme hakkının şirket sermayesinin %10'una sahip pay sahibine ait olduğu, davacının bu sermaye payına sahip olmaması sebebiyle TTK'nun 439/1 maddesi kapsamında Özel Denetçi Tayini talebinde bulunamayacağı, TTK'nun 439/2 maddesi kapsamında şirket organlarının Kanunu veya Esas Sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıkları iddiası ile Asliye Ticaret Mahkemesinden 3 aylık kanuni süre içerisinde davalı şirkete özel denetçi tayini talebinde bulunabileceği, davacının TTK'nun 439/2....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2014 gün ve 2013/255-2014/57 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davalı tarafça, TTK'nın 439. maddeleri kapsamında şirkete özel denetçi atanması isteminin redine ilişkin 12.05.2014 tarihli karar temyiz edilmiş ise de, mahkemece özel denetçi atanması isteminin kabul veya reddine dair verilen kararlar TTK'nın 440/2. maddesi uyarınca kesindir. HUMK’nın 432/4. maddesine göre, temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay ilgili Dairesi tarafından da bu konuda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

      Sitesi Kat Malikleri toplantısının niteliği itibariyle olağanüstü toplantı olduğunu, sitede 550 bağımsız bölüm bulunduğu, 194 bağımsız bölümün asaleten ve vekaleten toplantıya katıldığını, yönetici ve denetçi seçiminin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile seçilmesi gerektiğini, buna göre sayı çoğunluğu 276 olduğu, yönetici seçimi için yeterli çoğunluğun toplantıda olmadığı, toplantıya 78 kişinin davet edildiği, yasal davet şartına uyulmadığı, yönetici seçim nisabı 276 olduğu halde, 194 kişiyle seçimin gerçekleştiği gerekçesiyle, 02/03/2014 tarihli genel kurul toplantısında yönetici ve denetçi seçimlerinin iptaline, yönetici olarak davacı ...'in tayin edilmesi yönündeki talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

        Maddedeki özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin kararda ise "(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir." şeklindeki TTK 438. Madde gereğince öncelikli olarak bilgi edinme hakkının kullanılması gerektiği, davacının ilgi edinme hakkını kullandığına ilişkin iddia ve delil ileri sürmediği, sadece daha önce özel denetçi atanmasına ilişkin ihtarı beyan ettiği, Genel Kurulca özel denetçi atanması talebi gündeme alınarak ret edilmiş olup davacının özel denetçinin atanması talebine ilişkin " özel bir denetimle açıklığa kavuşturulması" istenen hususlara ilişkin "belirli olayların" somutlaştırılmadığı, buna göre Genel Kurulun 3. Kararının iptali koşullarının bulunmadığı; Genel Kurulunun sermaye pay türünün değiştirilmesine ilişkin 2....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/09/2020 NUMARASI: 2018/655 Esas - 2020/370 Karar DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/06/2021 İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/655 E. ve 2020/370 K. sayılı dosyası ile davalı şirkete ait bağımsız denetçinin azli ve yerine yenisinin atanması istemiyle açılan davada Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Sayın 43. Hukuk Dairesi’nin incelemesi neticesinde istinaf başvurunun usulden reddine karar verilmiştir....

            Davalı vekili, olağan genel kurul toplantısının usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, iptal davasının hak düşürücü süre içinde açılmadığını ve özel denetçi atanması şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve TTK’nun 381. maddesine göre, iptal davasının üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, davacının genel kurul kararının iptali için dava açma hakkı bulunmadığı, özel denetçi atanması talebine ilişkin olarak TTK’nun 348. maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir....

              Davacılar, asıl taleplerinin dışında tedbiren davalı şirkete kayyım tayin edilmesini ve davalı şirketin mal varlığının korunması için tedbir kararı verilmesini istemiş iseler de, mevcut delil durumuna göre talep yerinde görülmediğinden kabul edilmemiştir. Davacı tarafın, davalı şirkete özel denetçi atanması yönündeki tedbir talebine ilişkin olarak ; anonim şirkete özel denetçi tayin edilmesinin tedbir yoluyla istenebilecek bir talep olmayıp, 6102 s. TTK'nin 399 ve 438. maddelerine istinaden ayrı bir dava yoluyla istenebilecek talep olduğu sonucuna varıldığından, özel denetçi tayin edilmesine ilişkin tedbir talebinin reddine, özel denetçi tayinine ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacıların, şirket yönetim kurulu azli konusundaki tedbir talepleri de, bu konuda usulüne uygun olarak ve esastan açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle reddedilmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/06/2021 NUMARASI: 2021/533 Esas 2021/625 Karar DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) KARAR TARİHİ: 13/10/2021 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, ......

                  ihtarname göndermeleri üzerine şirket kayıtlarını görmeleri için müvekkili şirkete çağrılmış olmalarına rağmen şirkete gelmediklerini, daha sonrasında yönetim kurulu değişikliği ve özel denetçi atanması talepli olarak genel kurul yapılmasını istediklerini, Müvekkili şirketin halihazırda bağımsız bir denetim şirketi tarafından denetlendiğini, bugüne kadar müvekkili şirket yönünden özeldenetçi atanmasını gerektirecek herhangi bir suiistimal ya da benzeri usulsüz bir işlem olmadığını, davacıların, şirketin kaynaklarını yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısının kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları yönündeki iddialarının hiçbir dayanağı olmadığını, somut bir delile dayanmadığını, karın dağıtımı genel kurulun yetkisinde olup işbu davaya dayanak yapılamayacağını, davacının genel kurulda görüşülüp karar altına alınan bir hususu işbu özel denetçi tayini talebini içeren davasında ileri süremeyeceğini, neticede; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara...

                    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu davalı şirkete ait 10/12/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 7 nolu karar kapsamında yönetim kurulu üyelerinin seçildiği, bu bağlamda dava açıldıktan sonra organ eksikliğinin giderildiği, bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına; şirkete özel denetçi atanması için TTK 439/2 md kapsamında davacı tarafın, kurucuların veya şirket organlarının kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarına ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı dikkate alınarak özel denetçi atanması yönündeki istemin reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. "gerekçesi ile şirkete kayyım atanması yönündeki istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şirkete özel denetçi atanması yönündeki istemin reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu