Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, limited şirket müdürlerinin azli istemine ilişkindir. Şirket ortağı olan davacı, dava tarihi itibariyle şirket kasasında 569.557,00 TL tutarında açık bulunduğunu, söz konusu kasa açığının davalı müdürlerce şirket kasasından kendi menfaatleri için yapılan harcamalardan kaynaklandığını ileri sürerek davalı müdürlerinin azlini istemiştir....

    Fesihten önce davacıdan alınan savunmada davacının yöneticisinin bilgisi olduğu, yöneticisinin bilgilendirme kayıtları olduğunu, amirinin bilgisi olması nedeniyle ve sağlık sorunları olması nedeniyle rapor almadığını, yöneticisinin de izin de olması nedeniyle yasal prosedür ve işlemlerinin yapmadığını savunulduğu anlaşılmıştır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/100 KARAR NO : 2023/701 DAVA : Şirket Müdürünün Azli DAVA TARİHİ : 10/02/2023 KARAR TARİHİ : 04/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Müdürünün Azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15.07.2009 tarihinden bu yana davalı şirketin hissedarı olup, hali hazırda 12.2 hissesi bulunduğunu, şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, diğer hissedar ------ hisse çokluğunun verdiği yetki ile şirketi usulsüz iş ve işlemlerle gayri ciddi bir şekilde yönetmesi nedeniyle şirketin işlemez bir hale geldiğini, şirketin genel kurul toplantılarının usulüne uygun her yıl düzenli olarak yapılamadığını, şirket genel kurul toplantılarının uzun yıllardın yapılamadığını, şirketin fiilen pasif konumda olduğunu, hissedar------genel kurul ve yönetin kurulunun bu yönde bir kararı ve şirketin ihtiyacı yokken şirkete borç girerek şirketi kendine borçlandırdığını, 2019 geçmiş yıl zararının 2020...

      Hukuk Dairesi’nin 2018/2 Esas, 2019/2616 Karar sayılı ilamıyla “... 1-Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirket yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir. Bu durumda, davalı şirket hakkındaki davanın, husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Dava dilekçesinde, tedbir mahiyetinde kayyım atanması talibinde bulunulduğu ve 02.04.2012 tarihli celsede ihtiyati tedbir istemi reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının esasen netice-i talebinde kayyım atanması talebi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK 26/1 hükmünde mahkemelerin taleple bağlılığı esas kural olarak belirlenmiştir....

        Kısacası her iki şirketin de münferit imza yetkilisi yöneticisinin vefat etmiş olması nedeni ile davacıların şirketin genel kurul toplantısını yapmasını ve pay intikalini talep edebilecekleri bir yöneticisinin kalmadığı görülmüştür. Davacı vekili duruşmada şirkete kayyım atanması yolunda bir talebi olmadığını, şirket organlarının oluşturulması genel kurul icra edilmesi hususunda talebi olduğunu beyan etmiştir. Yapılan incelemede davalı şirketin münferit imza yetkilisi olan -------- vefatı ile şirketin genel kurul icra edemediği, pay intikalini yapmadığı, davacıların şirketin vefat eden yetkilisinin mirasçıları olduğu, bu kişinin aynı zamanda şirket paydaşı olduğu, davacıların dava açmakta hukuki yararları olduğu, TTK'nın 410/2. Maddesi gereği şirket yöneticisinin vefat etmiş olması nedeni ile yönetim kurulunun toplanma imkanının olmaması, TTK'nın 412....

          Şirket ortağı ve yöneticisinin haksız rekabeti nedeniyle zarardan kaynaklanan tazminat davasının şirket tarafından açılabileceği, şirketi temsile yetkili olmayan davacı ortağın bu davayı kendi adına açma hakkı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği halde yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan red kararının bu değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan değişik bu gerekçe ile ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 66,50 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Şti' ye şirket müdürünün ve yönetim kurulunun şirket ile ilgili her türlü karar, tasarruf işlemlerinin (şirket mal varlığı üzerinde tasarruf etme, şirkete ait banka hesaplarında para çekme, kambiyo evrakı düzenleme ve şirket adına harcama yapma dahil her türlü işleminin) geçerliliğinin atanacak kayyımın onayına bağlanmasına... " gerekçesiyle, davacı vekilinin kayyım atanması yönündeki tedbir talebinin kabulü ile Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğünün 3954/6748 sicil numarasında kayıtlı Marmara Gıda Maddeleri Tic. San. Ltd. Şti.'ne denetim ve onay kayyımı olarak serbest muhasebeci mali müşavir T7 in atanmasına, şirket müdürünün ve yönetim kurulunun şirket ile ilgili her türlü karar, tasarruf işlemlerinin (şirket mal varlığı üzerinde tasarruf etme, şirkete ait banka hesaplarında para çekme, kambiyo evrakı düzenleme ve şirket adına harcama yapma dahil her türlü işleminin) geçerliliğinin kayyımın onayına bağlanmasına, karar verilmiştir....

            nin kurucusu olduğunu, aynı zamanda %... payla şirket ortağı olup kalan hisselerden %....pay müvekkilinin eşine ait olduğunu, davalının ise sadece %... payı mevcut olup, şirket müdürü olarak seçildiğini, şirketi münferiden temsile yetkili kılındığını, müvekkilinin şirket taşınmazların tapuda satışı için davalıya vekalet verdiğini, ancak şirketin aktif olarak iş ve işlemlerde bulunmamasına ve hiçbir borcu olmamasına rağmen, şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine yüksek miktarlarla üç ayrı haciz şerhi konulduğunu öğrendiğini, müvekkilinin, davalı tarafından kendisine verilen vekaletname kullanılmak suretiyle tapuda müvekkili adına kayıtlı .... ilinde bulunan ....ayrı taşınmazın ... günlük kısa süre içerisinde piyasa değerlerinin çok altında bedellerle tapuda devrinin gerçekleştirildiğini öğrendiğini, bu satışlardan müvekkilinin haberdar olmadığını, işlemlerin danışıklı yapıldığını, taşınmazların .... günlük kısa süre içerisinde gerçek değerlerinin altı katından daha az bir bedelle tapuda devrinin...

              un, ihtarlara rağmen şirket müdürü olan müvekkili ile veri paylaşmamak konusunda ısrarcı olduklarını, davalının hukuka aykırı bu eylemlerinin azil davası açtıkları tarih olan 07.03.2023 tarihinden bu yana da durmaksızın devam ettiğini, şirket hesaplarında bulunması gereken yüklü miktardaki paranın ya bizzat davalının kendisi tarafından çekildiği, yada şirket çalışanlarına çektirerek aldığını,bazı durumlarda ise şirket hesabından tüm hissesi kendisine ait olan (... A.Ş) gibi şirketlere aktardığını,böylece ortağı ve müdürü olduğu şirketi zararlandırıcı eylemler içerisine girerken şirket aleyhine kendisi lehine doğrudan doğruya ve/veya dolaylı olarak zenginleştiğini, delillerin toplaması ile davalının şirket hesabından aldığı paraların belirlenebileceğini, davalı ...’ın kendisinin tek ortaklı kurduğu ve tek ortaklı iken uzun süre para aktardığı, daha sonra ise hisselerini muvaazalı biçimde şirket çalışanları ... ve ...’ye devredip, halen para aktardığı ......

                Şirketinin %50 hisseli ortakları olduklarını, davalı ortağın şirket adına yapılan satıştan elde edilen ve şirket hesabına aktarması gereken 45.206 TL’yi şahsi hesabına geçirdiğini ileri sürerek bu bedelin şirket hesabına aktarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının şirkete 02.08.2013 tarihinde ortak olduğunu, şirkete ait hesabın bu ortaklıktan önceye dayandığını, dava dışı firmaya yapılan satışların ortaklıktan önce olduğunu, yapılan tahsilatların şirketin kredi borcunu kapatmak için kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça dava dışı BİM firmasına satış yapıldığı, 45.206,16 TL tahsil edildiği, tahsil eden bu parayı şirket hesabına aktarmadığı, kendi hesabına aktardığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu