Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2023/1 Esas KARAR NO : 2023/5 DAVA : Şirket Müdürünün Azli DAVA TARİHİ : 02/01/2023 KARAR TARİHİ : 06/01/2023 GR.KR.YZM.TARİHİ : 09/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Müdürünün Azli davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilinin yetkilisi ve ortağı olduğu ... Klima Isıtma Soğutma Mühendislik Otomasyon Taahhüt Danışmanlık Enerji İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi'nin ... yevmiye nolu araç satış sözleşmeleri ile şirkete ait araçların satışını 3. kişi ...'...

    DELİLLER : - Ticaret sicil kaydı - Dava dışı ...Geliştirme A.Ş. ile davalı Şirket arasında imzalanan kira sözleşmesi - Dava dışı ...Geliştirme A.Ş. ile davalı Şirket ve dava dışı ... Yapı İnş. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şirketi arasında imzalanan Kira Sözleşmesi Devir Protokolü -Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı Şirket müdürlerinin müdürlük görevlerini kötüye kullandıklarından bahisle diğer davalı şirketteki müdürlük ve müdürler kurulu başkanlığı görevlerinden azli ile özen borcuna aykırı eylemleri nedeni ile oluştuğu ileri sürülen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Şirket ile dava dışı ... Yapı İnş. Gıda San. Ve Tic. Ltd....

      Organ azli davası açılmadığı halde yönetim kayyımı atanması isteği aynı zamanda şirket yöneticisinin yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına gelmektedir. HMK'nın 389. Maddesi uyarınca, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. "şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir.Somut olayda şirket feshi davasında, davalı şirketin müdürü olan diğer ortağın, davacının boşandığı eski eşi olduğu; şirket gayrimenkulünün davacı şirket müdürü tarafından satılması üzerine Küçükçekmece 1....

        Suçun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmasına rağmen şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup borçlunun şirket, sanıkların ise şirket yetkilisi olmaması ve şikayetçi vekilinin 24.01.2012 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü hususların ispatlanması halinde aynı Yasanın 331. maddesinde müeyyideye bağlanan alacaklıları zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltme suçuna uyabileceği cihetle, yüklenen suç yasal unsurları itibariyle oluşmadığından şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün istem gibi ONANMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Esasen davacının iddiası da kendisine ait şirket hisselerinin, şirketin diğer ortağı ile onun eşi olan davalı şirket müdürü tarafından ele geçirilmek istendiği yönündedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı müdürün, özen ve bağlılık yükümünü ağır bir biçimde ihlal ettiği sonucuna varılmalıdır. Bu itibarla mahkemece, asıl davalı şirket müdürünün azli için haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Ticaret Limited Şirketini kurduğunu, şirketin sermayesinin, müvekkilinin 500 hisse karşılığında 50.000,00 TL ve davalının 500 hisse karşılığında 50.000,00 TL olarak taahhüt edildiğini, 04/03/2010 tarihinde şirket ortaklarının kararı ile şirketin sermayesi 100.000,00 TL'den 300.000,00 TL'ye çıkarıldığını, 300.00,00 TL'den 14/08/2016 tarihinde her biri 25,00 TL değerinde 72.000 paya ayrılmış olarak 1.800.000,00 TL'ye çıkarıldığını, davalının, davacının haberi olmadan genel kurul kararı alınmadan, müvekkili tarafından imzalanmış bir genel kurul kararı olmadan, 20/09/2022 tarihinde yaptırdığı ilan ile şirketin Gaziosmanpaşa şubesini açtığını, davacının bundan haberdar olduktan sonra şirket karar defterini incelediğini, kendi imzasının taklit edilerek karar alındığını gördüğünü, şirket ortağı olan müvekkilinin şirket adına sahip olduğu 18/03/2010 tarihli vekaletname ile sınırlı olmak üzere şirket adına mali ve finansal işlemler yapabilmekteyken davalının Gaziosmanpaşa ......

              Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.04.2011 gün ve 644-166 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık Anonim Şirket yöneticisinin sorumluğuna ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                (HMK m. 115/1) Yada maddesinde düzenlendiği gibi yönetici azli talebini ancak şirket ortaklarına tanınmış olup şirketin kendisinin yönetici azli davası açma yönünde davacı sıfatı olmadığından davacı bakımından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın HMK'nun 114/d madde uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                  Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacı tarafça ileri sürülen nedenlere dayalı olarak şirket müdürü davalı gerçek kişinin, şirket müdürlüğünden azli ile davalı şirkete kayyım atanması talep edilmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı şirket müdürünün azlini gerektirecek koşulların oluşmadığı, şirket müdürünün azline ilişkin ileri sürülen nedenlerin haklı sebep olarak sayılamayacağı anlaşılmaktadır. Dolayısı ile TTK nın 630. maddesinde öngörülen şirket müdürünün azli için haklı nedenlerin bulunmadığı ve şirkette organ yokluğu da olmadığı, dolayısı ile kayyım atanmasının gerekmediği... " gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                  Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirket yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir. Bu durumda, davalı şirket hakkındaki davanın, husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Dava dilekçesinde, tedbir mahiyetinde kayyım atanması talibinde bulunulduğu ve 02.04.2012 tarihli celsede ihtiyati tedbir istemi reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının esasen netice-i talebinde kayyım atanması talebi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK 26/1 hükmünde mahkemelerin taleple bağlılığı esas kural olarak belirlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu