Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 10. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 08.04.2011 tarihli Resimi Gazete'de yayımlanan Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik'in "Üyelikten Düşme, Çıkma ve Çıkarılma, Üyelikten Çıkmanın Sınırlandırılması" başlıklı 38. maddesinin 6. bendi, " Üyelikten çıkarılma Birlik yönetim kurulu geçici ihraç kararı şeklinde olup geçici ihraç kararı verilen üyelerin hakları askıya alınır. Bu karar, yapılacak ilk Genel kurulda kesin karara bağlanır." hükmünü; aynı maddenin 7. bendi "Üyeler, çıkarılma kararına tebliği tarihinden itibaren üç ay içerisinde, birliğin bulunduğu adli mercilerde iptal davası açabilirler. Üç ay içerisinde mahkemeye başvurmak üzere itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşir....

    İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket ortaklığından çıkma/çıkarılma davalarının ancak şirkete karşı açılabileceğini, bu nedenle müvekkilleri ... ve ...'...

      Dava, kooperatif üyeliğinden yönetim kurulu kararıyla ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. maddesi ortaklıktan çıkarılma esaslarını düzenlemiştir. Bu maddeye göre ortaklıktan çıkarılmayı gerektiren bir sebep olması halinde yönetim kurulunun teklifiyle genel kurulca çıkarılma kararı verilir. Ancak bu yetki ana sözleşme ile yönetim kuruluna devredilebilir. Somut olayda, tarımsal kalkınma kooperatifi ana sözleşmesinin “Süre ve ortaklığın düşmesi” kenar başlıklı 38. maddesinde çıkarılma kararının yönetim kuruluna devredildiği, yönetim kurulunca da dava konusu çıkarılma kararının verildiği, çıkarılma kararının zorunlu olmamakla birlikte ayrıca genel kurula da sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda çıkarılma kararının yok hükmünde olmadığı sabittir....

        Davacı tarafın her ne kadar ortaklıktan çıkarılma kararının iptali davası, çıkarılma kararının tebliğinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, bu süreden sonra açılan davaların, esasa girilmeden reddolunduğunu, müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığını tesadüfen bu yıl öğrendiğini ve hemen iş bu dava ile davayı açtıklarını, müvekkiline çıkarılma kararının tebliğ edilmediğini, gerekli araştırmalar yapıldığında tebligat parçasının olmadığının ortaya çıkacağını, dolayısıyla tebliğ ile başlayan sürenin işlememiş olup, müvekkilinin iş bu davayı yasal süresi içinde açmakta olduğunu belirtese de kendilerine kanunda belirtilen süreyi uzatma imkanı veremeyeceği, dosyanın açılış tarihi dikkate alındığında davanın süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından açıklanan gerekçe ve dosyada toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

          ün şirket ortakları adına imza atarak karar aldığını, bu kararla davalının 10 yıllığına müdür seçildiğini, şirket çeklerini kendisinde tutup şirkete iade etmediğini, davalının şirket müdürlüğüne son verildiğini, durumun Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edildiğini, şirket telefonunun şirket müdürlüğünün sona erdirilmesi kararının alınmasından bir gün sonra davalı tarafından kendi üzerine alındığını, müşterilerine ulaşamadıklarını, şirkete zarar verdiğini, savcılığa şikayette bulunulduğunu, hakkında ceza davası açıldığını, davalının şirketten çıkarılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının esas sermayenin yarısından fazlasına sahip olan ortaklar tarafından alındığını ileri sürerek şirkete ait telefon hattını kullanma hakkının müvekkili şirkete verilmesini, davalının ortaklık haklarını kullanmasının sınırlandırılmasını, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını, çıkarılma payı hesap edilirken de şirkete verdiği zararların hesap edilmesini talep ve dava etmiştir....

            HUKUK DAİRESİ TÜRK MİLLETİ ADINA Asıl dava, davalı limited şirketin olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kimi kararların iptali, şirket müdürünün azli, M.Ali Elarslan’ın şirket ortaklığından çıkarılması taleplerine, birleşen dava ise yukarıda ismi anılan davalı şirket müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıldığı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce asıl davadaki genel kurul kararlarının iptali ve şirket ortaklığından çıkarılma istemlerinin reddine, asıl davadaki şirket müdürünün azli ve birleşen davadaki tazminat istemlerinin ise kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyanın gönderildiği İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/02/2012 tarih ve 2011/365-2012/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin pay sahiplerinden olduğunu, davalı şirket müdürü ve aynı zamanda şirket ortağı olan davalı ...'ın sahte evrak tanzim etmek suretiyle şirkete ait paraları kendi şahsi hesaplarına aktardığını, bu nedenle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı fiillerinin şirket ortaklığından çıkarılma hususunda haklı sebep teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, ...'...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, şirket müdürlüğünden azil, şirket ortaklığından çıkarılma ve davalı şirkete kayyım atanması istemlerine ilişkindir. Mahkemece yukarda tarih ve numarası verilen karar ile davalılardan ... hakkındaki istemin derdestlik nedeniyle reddine, diğer davalı ... hakkındaki davanın ise kabulüyle adı geçenin şirket müdürlüğünden azline, şirket ortaklığından çıkarılmasına, ayrılma akçesi ödenmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olup mümeyyiz davalı ... vekilinin, 23.02.2017 tarihli dilekçesiyle müvekkili aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini ve buna bağlı olarak temyiz isteminden feragat ettiğini bildirmiş olduğu anlaşılmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup kabul, HMK’nın 308. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucuna muvafakat etmesidir....

                  Davalı Birlik Anasözleşmesi'nin "Üyelikten Çıkarılma" kenar başlıklı 10. maddesinde: "Anasözleşmede gösterilmeyen nedenlerle üyeler üyelikten çıkarılamaz. Üyelikten çıkarılma, birlik yönetim kurulu geçici ihraç kararı şeklinde olur. Bu karar, yapılacak ilk genel kurulda kesin karara bağlanır. Üyeler, çıkarılma kararına tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde, birliğin bulunduğu adli mercilerde iptal davası açabilirler. 3 ay içerisinde mahkemeye başvurmak üzere itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşir. Haklarında çıkarılma kararı kesinleşmeyen üyelerin hak ve yükümlülükleri çıkarılma kararları kesinleşinceye kadar devam eder. Çıkarılma kararı gerekçeler ile birlikte tutanağa ve karar defterine geçirileceği gibi üyelik defterine de yazılır.” düzenlemesine, Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik'in 38. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir....

                    Dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere ortada tarafların hissedarı olduğu bir anonim şirket bulunmaktadır. Davaya konu şirket anonim şirket olduğundan burada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda anonim şirketlere ilişkin olarak yer alan hükümlerin uygulanması gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda her ne kadar limited şirketlere ilişkin olarak ortaklıktan çıkmaya ve çıkarılmaya ilişkin düzenlemelere yer verilmişse de, anonim şirketler bakımından ise bu yönde genel bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Yine bu noktada limited şirketlere ilişkin olarak ihdas edilen hükümlerin anonim şirketler bakımından uygulanması da hukuken mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2015/2255 Esas, 2015/8166 Karar sayılı, 11/06/2015 Tarihli ve 2016/527 Esas, 217/3549 Karar sayılı, 08/06/2017 Tarihli ilamlarında da bu duruma açıkça işaret edilmiştir. Türk hukukunda ortaklıktan çıkarılma müessesesine kollektif, komandit ve limited şirketlerle kooperatiflerde yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu