Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU : İHTİYATİ TEDBİR İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : DAVACILAR VEKİLİ KARAR TARİHİ : 01/06/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2021 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352.maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davalı limited şirketin ortağı olan davacıların davalı şirket ortaklığından çıkarılma talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, Türk Ticaret Kanunu'nun 1521. maddesinden kaynaklanmakatdır. Bu nedenle, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı gereğince istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (21.) Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (21.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile 01/06/2021 tarihinde karar verildi. Başkan ... e-imzalıdır Üye ... e-imzalıdır Üye ... e-imzalıdır Katip ... e-imzalıdır İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır....

    dan 24.500,00 TL bedelli şirket hisselerini devralarak şirkete ortak olduğunu, diğer ortak ... ile aralarında 12/11/2010 tarihinde Ortaklık Özel Hükümleri Sözleşmesi akdedildiğini, şirketin 03/01/2011 tarihinde resmen ve fiilen faaliyete başladığını, müvekkilinin şirkete ait işlemlerin yasalara uygun ve düzenli olması için elinden geleni yaptığını ancak davalı şirket kurucu ortağı ve müdürü ...'in şirket defter ve kayıtlarını düzenli tutmadığını şirket borçlarını düzenli ödemekten imtina ettiğini, şirketin çok miktarda borcu olduğunu, diğer ortağın müvekkilini şirketten dışladığını, aralarında geçimsizlik olduğunu ileri sürerek müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasını ve 24.500,00 TL ayrılma akçesi ödenmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Davanın, limited şirket tarafından açılan şirket ortağının şirket ortaklığından çıkarılması, müdürlük yetkisine son verilmesi ve sorumluluk davası niteliğinde olup, uyuşmazlık konularının davacı şirket tarafından ortaklıktan çıkarılma davası öncesi alınmış genel kurul kararı olup olmadığı, genel kurul kararının alınmasının gerekli olup olmadığı, sorumluluk davasından önce arabuluculuk yoluna başvurulup başvurulmadığı, genel kurul kararı alınıp alınmadığı, davacı şirket tarafından müdürlükten azil davası açma koşullarının oluşup oluşmadığı, haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde; Davalı şirket 2 ortaklı olup, davalı % 40, davacı ise % 60 hisse sahibidir....

        işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, Mahkemece, temel hak ve özgürlükler açısından hukuki bir denetimin yapılmadığı, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının Ceza Hukuku anlamında bir ceza olduğu, davacı tarafından, OHAL döneminde OHAL süresiyle sınırlı olarak alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi nedeniyle ihraç işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, OHAL döneminde durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarılma işleminin uygulandığı, Anayasaya göre OHAL döneminde dahi ihlal edilmeyecek türden bir hak olan masumiyet karinesinden yararlanma hakkının OHAL KHK'sı ile terör örgütü üyesi olarak suçlanmak suretiyle cezalandırılarak ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku...

          Üyelikten çıkarılma, birlik yönetim kurulu geçici ihraç kararı şeklinde olur. Bu karar, yapılacak ilk genel kurulda kesin karara bağlanır. Üyeler, çıkarılma kararına tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde, birliğin bulunduğu adli mercilerde iptal davası açabilirler. 3 ay içerisinde mahkemeye başvurmak üzere itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşir.” şeklinde düzenleme yapılmış olup,Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 38. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Somut olayda, 14/09/2012 tarih ve 181 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının ihracına karar verilmiş, bu karar genel kurulca onaylanmadığından ihraç kararı kesinleşmemiştir ve davacının üyelik hak ve yükümlülükleri devam etmektedir....

            Bilirkişi raporunda da tespit yapıldığı şekilde, TTK 363/II de açıkça belirtildiği gibi davalıların mahkumiyet kararı ile TCK m.53/I-d uyarınca yönetim kurulu üyeliği yapamayacağı, bu konuda herhangi bir mahkeme veya şirket kararına ihtiyaç bulunmadığı, üyeliğin ceza kararı ile birlikte düştüğünün tespit edildiği anlaşılmakla davalıların şirketin yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılması yönündeki talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda maddi hata ile "ortaklıktan" çıkarılma ibaresi geçmiş ise de dosya kapsamından da anlaşılacağı gibi "yönetim kurulu üyeliğinden" çıkarılma talebi olduğundan kelime hatasının re'sen mahkememizce düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

              in haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına, %50 payının şirkete devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacının kendi adına dava açma ehliyetinin olmadığını, TTK'nda ortaklıktan çıkarma davasının ancak genel kurulun kararıyla şirket hükmü şahsı tarafından açılabileceğini, dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü tüm iddialar iki ortağın geçimsizliğiyle alakalı olaylar olduğunu, bunların çıkarılma için haklı sebep kabul edilemeyeceğini, bu nedenle davanın esastan reddi gerektiğini ileri sürerek öncelikle dava ehliyeti ve sıfatı yokluğundan aksi halde esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken kooperatif ana sözleşmesinin 5. maddesinde yer alan şartı taşımadığı gerekçesi ile kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını, çıkarma kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortakların ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacağını, davacıya karşı yapılan bir noter taahhütlü yada posta tebliği bulunmadığını, çıkarılma kararının usulen hatalı olduğunu ileri sürerek davacının davalı kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir....

                  Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşir. Haklarında çıkarılma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortaklar alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.'' şeklinde düzenlenmiştir. Genel kurul veya yönetim kurulu tarafından verilen çıkarma kararının, gerekçeli olarak tutanağa (genel kurul veya yönetim kurulu karar defterine) ve ortaklar defterine yazılması gerekir. Gerekçede mutlaka ana sözleşmedeki çıkarılma nedenlerinden hangisine istinaden çıkarma kararı verildiği belirtilmelidir. Çıkarılma kararının kooperatif temsilcilerince onaylanmış bir sureti, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere on gün içinde notere verilir. On günlük süre çıkarma kararının alındığı günü takip eden günden itibaren başlar....

                    belirlenerek davalı dışındaki paydaşların payları oranındaki pay bedellerini ödemelerine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, davalının müvekkili şirket paydaşlığından çıkarılmasına, müvekkili şirketteki paylarının diğer şirket ortaklarınca payları oranında ve belirlenecek pay bedeli karşılığında devralınmasına, çıkarılma ve devir keyfiyetinin tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu