Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hakkında hiçbir bilgi verilmeyen müvekkiline kar ödemesi yapılmadığını, müvekkilinin on yılı aşkın bir süredir hiçbir gelir elde edemediğini, Davacının öncelikle kanunen zorunlu olan kar dağıtımlarını yapmasını daha sonra müvekkilinden ediminin yerine getirilmesini istemesi gerektiğini, Davacının varsa alacağını istemeden icraya ve davaya konu etmesinin usulsüz ve kötü niyetli olduğunu, Sermayeye ihtiyacı olmayan ve kar dağıtımı yapmayan karlı bir şirket yönetiminin sırf müvekkilini mağdur etmek için açtığı davanın reddinin gerektiğini, 2009 yılından beri Genel Kurullardan müvekkilinin haberi olmadığını ve kar payı verilmediğini, Sermaye artış kararından sonraki dönemde şirket karlarından müvekkiline ödenmesi gereken payının belirlenmesini ve dağıtılmasına karar verilmesini, Kar payı dağıtmayan şirketin feshine karar verilmesini karşı dava olarak talep ettiklerini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında Kar Payı Dağıtmamanın Başlı Başına şirketin feshine yeterli olduğunu, ( Yargıtay 11....

    Hukuk Dairesinin 23/05/2013 tarihli ve 2012/5965 E. 2013/9468 K. sayılı ilamıyla; asıl davada hüküm altına alınan kar payı alacağının fesih ve tasfiyeyi de kapsadığı, davalı-karşı davacının da ortaklığın tasfiyesini istediği, buna göre temyiz aşamasında yürürlüğe giren TBK'nun 639, 642, 643 ve 644. maddelerinin tasfiyede dikkate alınması, yönetici ortak olan davalıdan hesap istenmesi, ortaklığa ait malların tespit edilmesi, tayin olunacak görevli marifetiyle ortaklık mallarının satılması, varsa borçların ödenmesi, ortakların yaptığı masraflar ödendikten sonra geriye kalan kar veya zararın paylaştırılmasına karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur....

      ın 2013 yılında vefatı nedeniyle miras hükümleri uyarınca davalı şirketin %12.75 oranında hissedarı olduğu, davacının 15/12/2013 tarihinden itibaren kar payının tespiti ve tahsilini talep etmiş olmasına rağmen TTK 408.maddesi gereğince "Kar dağıtım kararının genel kurulun yetkisinde olduğu", dosyaya celp edilen şirket kayıtları ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri ile davalı şirketin genel kurulu tarafından alınmış kar payı dağıtımına ilişkin bir kararın bulunmadığı, Yargıtayın yerleşik içtihatları (Yargıtay 11.Hukuk dairesinin 2016/14687 Esas- 2018/7407 Karar sayılı kararında olduğu gibi) uyarınca "şirketin ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınmasının gerektiği", somut olayda böyle bir kararın bulunmadığı, mahkemenin genel kurulun yerine geçerek kar payı dağıtımına karar vermesinin şirket içi dengeleri bozacağından, mahkememizce kar payı dağıtılması yönündeki bir kararın usul ve yasaya aykırı olacağı...

        Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı tarafça sunulan hesap raporunun gerçeği yansıtmadığını, dosya kapsamında alınan raporlar ile ortaklığın büyük kar elde ettiği belirlenmesine rağmen hatalı karar verildiğini, asıl davada 28.11.2011 tarihli dilekçe feragat ettikleri kısım dışında kalan 13.300 TL'lik ortaklık payı ile 51.450 TL kar payı ve birleşen davaya konu ettikleri 40.480 TL kar payı olmak üzere toplam 105.230 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalının borcu bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. 2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece tasfiye sonucunda kalan malvarlığının taraflar arasında eşit olarak paylaştırılması gerekirken kalan meblağın hepsinin ödenmesine karar verildiğini, asıl ve birleşen dava ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulmadığını, lehine hüküm altına alınan vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1....

          Noterliği ... yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliği tarihinden itaberen işleyecek ticari faizi ile birlitkte Davalı şirkete yönelik: müvekkilin ortaklıktan haklı sebebe dayalı olarak çıkmasına karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan ayrılma akçesinin tespiti ile belirlenen ortaklıktan ayrılma akçesinin şimdilik 1.000.TL olmak üzere ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, müvekkilin ortaklıktan haklı sebeple çıkmasına karar verilmesi üzerine müvekkile ait olan %20 şirket payının ticaret sicilindeki müvekkil adı ve payının terkini ile bu %20 lik payın şirket adına tesciline veyahut şirket tasarrufuna bırakılmasına, Müvekkile davacıya ödenmesi gereken, davalı şirket tarafından ödenmeyen, kar payı ve her türlü gelirin tespiti ile bunlar için şimdilik 1.000,00....

            Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı şirketin kuruluşundan 1997 yılına kadar kar payı dağıttığı 1997'den bu yana kar payı ödemediği, ortakların 10.489.537.760.TL alacaklı olduğu, şirket kayıtlarının sağlıklı bir şekilde tutulmadığı, davacının yaşlı ve şirket işlerini bilmemesi nedeniyle horlandığı, şirkete sokulmadığı, şirket işleri hakkında bilgilendirilmediği, huzursuzluk ve geçimsizlik nedeniyle şirketin kuruluş amacının gerçekleşmediği ve TTK.nun 549/3. maddesinde belirtilen muhik sebebin gerçekleştiği gerekçesiyle, şirketin feshine, 220.000.000.TL kar payının davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar Hakkı ve Yılmaz temyiz etmişlerdir. 1- Dava, TTK.nun 549/4. maddesi uyarınca, Limited Şirketin haklı nedenlerle feshi ve aynı Kanunun 533. maddesi gereğince, kar payı tahsili istemine ilişkindir....

              katılım payı olarak ödediğimiz bedele ilişkin olmayıp, karşı dava konusu ettiğimiz 21 aylık döneme ilişkin kar payı alacağımıza ilişkin olduğunu, mahkemenin, davada ispat külfetinin kime ait olduğu konusunda da hataya düştüğü,, kar payı alacağımıza ilişkin itirazın iptali davası açmak yerine, işbu davaya karşı, karşılık dava olarak kar payı alacağımızın tahsili davası açmayı uygun bulduklarından, itirazın iptali davası yerine, karşılık dava olarak kar payı alacağının tahsilini istediklerini ileri sürerek Rehnin kaldırılmasına ilişkin asıl davanın usul ve esastan reddine,aracın ½ sinin müvekkiline aidiyetinin tespitine, plaka tahdit hakkı ile araca bağlı diğer hak ve menfaatlerin ½'sinin müvekkiline aidiyetinin tespitine, alacak ve zararlarının gerçek miktarının, teknik bilirkişiler marifetiyle belirlenmesine ve karşı davalıdan işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, Fazlaya ilişkin hakları ve harç tamamlama hakları saklı kalmak kaydıyla kar payı alacağı 42.000,00 TL'sinin...

              Dava; TTK 638 maddesine dayalı şirket ortaklığından çıkma ile TTK 641 maddesi uyarınca kar payının tahsili ile davacının şirketteki payının gerçek değerinin ödenmesi talebine ilişkindir....

                . - DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 29/04/2015 KARAR TARİHİ : 07/12/2020 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 79757 numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan davalı şirketin ortağı olduğunu, Türk Ticaret Kanunu'nun 638. Maddesi "(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir." ve 641....

                  Dava, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığı, davacının davalı şirket için cebinden masraf yapıp yapmadığı, yapmış ise ne kadar yaptığı, davacının davalılardan kar payı alacağının olup olmadığı, ödenmeyen ücret alacağının olup olmadığı noktalarının tespitine ilişkin alacak davasıdır. Görev hususu kamu düzeninden olup HMK'nin 114. maddesi gereği dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınır. Mahkememizce tarafların adına kayıtlı olan bir ticari işletme olup olmadığı hususu araştırılmış, taraflar adına kayıtlı bir ticari işletme bulunamamıştır. Mahkememizce ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/... Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda davalıların mahkememiz dosyasının davacısı olan ...'nın ve mahkememiz dosyasının davalısı olan ... olduğu, dava dilekçesinde ...'...

                    UYAP Entegrasyonu