Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerine göre, şirket ortağının amme alacağı nedeniyle sorumluluğundan bahsedilebilmesi için alacağın şirket adına kesinleşmiş olması gerekmektedir. Şirket adına kesinleşmiş amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağının takibinde, ödeme zamanının belirsizliğinden söz edilemeyeceğinden, takibin vade belirleme işlemiyle değil, doğrudan ödeme emri düzenlenmesi suretiyle yapılacağı tabiidir. Dosyanın incelenmesinden, ... Dekoratif Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tasfiye edilmek suretiyle ticaret sicil kaydının silindiği, bu suretle şirketten amme alacağının tahsil edilme imkanının bulunmadığından bahisle şirket ortağı olan davacı adına ortaklık hissesi oranında söz konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmış ise de, şirket adına kesinleşmiş olan alacağın takibinin 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emriyle yapılması mümkündür....

    Noterliği'nden keşide edilen 07/06/2018 tarihli - 6177 yevmiye no'lu ihtarname ile ödenmeyen kar payı alacağının ödenmesi hususunun ihtar edildiğini ve keşide edilen ihtarnamede tanınan süre içerisinde davalı tarafça müvekkili davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının böylelikle temerrüdünün gerçekleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili davacı ile davalı şirket arasında kurulan “Adi Ortaklık” nedeniyle davalı şirketin müvekkiline ödemesi gereken “ortaklık tasfiye payı” ve “ortaklık hissesine düşen kar payı” olan 10.000,00- TL.'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıyla ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    KARŞI OY Dava, Anonim Şirket hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan edimlerin tahsili istemine ilişkindir. Davacının, hisse devir sözleşmesi uyarınca %2 kâr payı ödenmesini sağlayacak intifa hakkı senedi verilmesine yönelik istemi, TBK'nın 147/1-4 maddesinde belirlenen 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. TBK'nın 147/1-4 maddesi, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklılarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirlemiştir. Bu düzenleme göz önüne alındığında, öncelikle alacağın ortaklık sözleşmesinden doğması zorunludur. Bu koşulun yanında ayrıca ikinci olarak, ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında bir alacağın varlığı gerekmektedir. Bu iki koşul gerçekleşince ancak TBK m. 147/1-4 uyarınca 5 yıllık zamanaşımı uygulanır....

      Ancak, alınan bilirkişi raporu ile davacının hissesinin yeğeni ------ inançlı işlemle devrettiği tarihten itibaren şirketin hiç kar payı dağıtmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davacının şirket ortaklarından kar payı üzerinden herhangi bir alacağı mevcut değildir....

        ya devrettiğini, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten beri şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığını, şirketin içine giremediğini, bilgi alma, belge inceleme hakkının tamamen kısıtlandığını, şirket bilançolarının müvekkiline gösterilmediğini, müvekkilinin şirketin ihtiyaçlarını her zaman karşıladığını ancak hiç kar payı almadığını, müvekkilinin ortaklık hakkının engellenmesinin çekilmez hal aldığını, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini ve sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, şirket müdürü olan diğer ortağın kusurundan kaynaklı olarak şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlığın meydana geldiğini, ortaklık mevcudunun kalmadığını, müvekkilinin şirketin ne durumda olduğunu bilmediğini, şirketin borca batık olması ve sürekli zarar eder durumda bulunmasının fesih için haklı sebep olduğunu, bunun yanında kar dağıtılmamasının ayrı bir fesih sebebi sayıldığını, 10/03/2021 tarihinde şirket isminin değiştirilmesi...

          CEVAP: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde davalı şirkete para ödediğini belirttiğini ancak yaptığını iddia ettiği bu işlemin miktarı ve tarihi konusunda herhangi bir beyanda bulunmadığını, davalı şirketin parasını iade ettiğini belirtmesine rağmen diğer yandan hissesinin karşılığı olan parayı alamadığı ve bunu talep ettiğini açıkladığını, davacının bu şekilde çelişen beyanlarının usul ve hükümlere aykırı düştüğü gibi savunma haklarının da kısıtlanmasına neden olduğunu, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının TTK'nın 531. maddesi gereği dava açma hakkının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından kar payı dağıtımına ilişkin alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından davacının kar payı isteminin reddinin gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            in terekesinin davacı müvekkilleri arasında 20 pay edildiğini, davacı müvekkillerinin mirasın iktisap tarihinden, davacı şirkete ortaklık tarihinden bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaklardan bilgi alamadığı gibi kar dağıtımının yapılamadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, bu nedenlerle TTK gereğince haklı sebeplerle şirket ortaklığından ayrılmak istediklerini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, diğer ortakların kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana geldiğini, şirketin devamlı olarak zarar ettiğini, kar sağlayamadığını, şirket yönetiminde yolsuzluklar yapıldığı kanaati güçlendiğini, şirket müdürü olan diğer ortağı şirketi iyi idare edemediğini, davacı müvekkillerinin şirketten kar payı alamadığını, dava konusu şirketin aktif mal varlığının...

              Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamamasına ve davacı geçmiş döneme yönelik kar payı talep ettiğinden talep tarihi itibariyle ortaklık sıfatının devam etmesi gerektiğine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde değil ise de, talep edilen dönem bakımından kar payı dağıtımı konusunda alınmış ortaklar kurulu kararının bulunmamasına ve kararda yer alan ve isabetli bulunan diğer gerekçelere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün değişik bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün açıklanan değişik gerekçe ile ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/668 Esas KARAR NO: 2023/209 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/12/2020 KARAR TARİHİ: 08/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin----- iştiraki olduğunu ve -------- tarafından atanan yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, şirketin ---- tarihleri arasındaki ortaklarının ----- sermaye payıyla ----- sermaye payıyla ----- olduğunu,---- payının, ------ olduğunu, şirket müdürünün ----- Olduğunu, ancak ------ soruşturmasının başladığı tarihten kısa süre sonra şirketin ------ illiyetinin kesilmesini teminen ---- tarihinde şirket ortaklarının hisselerinin ----- devredildiğini, bilahare ---- tarihinde ise ikinci bir devirle davalı ---- devredildiğini, ----- şirketin tek ortağı ve müdürü olduğunu, ---- uyarınca -----sermaye paylarının şirket kayıtlarına...

                  ye 50.000,00 DM yatırarak 13.12.1999 tarihinde 12 ay süreli ortaklık sözleşmesini imzaladığını, kar payı ortaklık sertifikası talep formu dikkate alındığında 12 aylık feshi ihbar süresinin sonunun 16.11.2000 tarihi olduğu, müvekkilinin 21.03.2000 tarihli başvurusu ile feshi ihbar süresini uzatmayacağını, bu sürenin 16.11.2000 tarihinde dolduğunu, ödenmeyen kar payı alacaklarının ödenmesi için davalıya başvurduğunu, davalıların müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, yatırılan 50.000,00 DM'nin karşılığı olan 25.564,59 Euro'nun en yüksek mevduat faizi ile birlikte aynen veya efektif satış kuru üzerinden TL olarak davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu