ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/853 Esas KARAR NO : 2023/374 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 14/12/2022 KARAR TARİHİ : 31/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketten hiçbir kazancının olmamasına rağmen şirkete ait borçları ödemek zorunda kaldığını, şirketin diğer ortağı aynı zamanda müdürü olan ...' in hiçbir iş ile ilgilenmediğini, şirketin aktif olmadığını, bu nedenle şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. Davalıya ait sicil kayıtları ticaret sicil müdürlüğünden celp edilmiştir....
Davacı vekilinin istinaf itirazı davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verildiğini, iznin 25/06/2014 tarihinden başlatılması gerektiğine yöneliktir. Davalı yanın, davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ilişkin haklı sebebin oluştuğuna yönelik mahkeme karar gerekçesi ve hükmüne karşı herhangi bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazı kapsamında burada tartışılması gereken husus, davacının davalı şirket ortaklığından 25/06/2014 tarihinden itibaren çıkmasına izin verilip verilemeyeceği hususudur. Davacının şirketteki hissesinin dava dışı ...'ya devrine yönelik hisse devir sözleşmesi davalı şirket ortaklar kurulunca kabul edilmediği gibi davalı şirket pay defterine de işlenerek ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiştir. Bu durumda davacının dava tarihi itibarıyla ortaklığı devam etmektedir. Buna dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir....
ün birbirleri hakkında ağır ve suçlayıcı ifadeler kullandıkları, suç soruşturması ve açılacak dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, birbirlerine bu suçlamalarda bulunanların şirket ortaklığını sürdürmelerinin mümkün olmadığı, ortaklar arasında ortaya çıkan bu sorunların davacı yönünden şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesi için yeterli olduğu, haklı nedenle şirket ortaklıklığından çıkmaya izin verilmesi talebi ile açılan davanın şirkete karşı açılması gerektiği, diğer davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı ... hakkındaki talebin 6100 sayılı HMK'nun 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca davalı sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmasına izin verilmesine, ayrılma payı talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davalı vekili; müvekkilinin asıl borçlu şirketteki ortaklığından ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalının 11.11.2005 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesini kefil olarak imzaladığı, 17.12.2007 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde bulunan ilan gereği hissesini devrettiği ve dava dışı asıl borçlu şirket ortaklığından ayrıldığı, dava tarihi itbarıyla şirket ortağı olmadığı, dava dışı şirketin 05.06.2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ünvanının değiştirildiği, yeni ünvanlı olarak şirketin yetkili müdürünün ve hissedarlarının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, davalının borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibine dayanak 11.11.2005 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu .... Teks. Konf. Tur. San. ve Tic. Ltd....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafından davalı Şirketin yetkili temsilcisi ve ortağı olarak Şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi talebi ile dava açmış olup; Şirket ortaklığından çıkma talebi yönünden haklı nedenin varlığını dosya kapsamında usulüne uygun deliller ile davacının kanıtlamakla yükümlü olduğu, davacının haklı neden olarak ileri sürdüğü dava dışı ortak ...’nın birtakım işlem ve belgelere kendisinin uyarısına rağmen imza atarak Şirketi zarara uğrattığı yönünde somut zarar iddiasını ve illiyet bağını ortaya koyan delilleri dosyaya sunmadığı, zarar olgusunu ortaya koyan somut işlemleri bildirmediğinden bu konuda herhangi bir araştırma ve çıkma talebine dayanak haklı neden yönünden bir değerlendirme yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı, yerleşik içtihatlar gereğince çıkma talep eden Şirket ortağı tarafından ileri sürülen ve delillerle desteklenmeyen gerekçelerin şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebep teşkil etmeyeceği, diğer taraftan...
İhtarname ile 10 gün içinde borcunu ödemesi aksi halde Kooperatifler Kanunu 16 ve 27 maddeleri ile kooperatif ana sözleşmesinin 14/2 maddesi hükümleri uyarınca kooperatif ortaklığından çıkarılacağının ihtar edildiğini, müvekkiline 2. İhtarname gönderilmemişten 2018/3 sayı uyarınca tebligatname gönderilerek 21/06/2018 tarihinde yollanılan 1.ihtarnameye ve 09/11/2018 tarihinde taraflarına yollanılan 2.ihtarnameye rağmen verilen süreler içinde söz konusu borcun ödenmediğinden Kooperatifler Kanunu 27 ve ana sözleşmenin 14 maddesi hükümleri uyarınca yönetim kurulunun 31/12/2018 günlü 2018/10 sayılı kararı ile kooperatif ortaklığından çıkarıldığının bildirildiğini, müvekkilinin kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı kooperatifin müvekkiline tebliğ edilmeyen 05/05/2018 tarihli 2017 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının 2. gündem maddesinde "...iletişim eksikliği nedeni ile genel kurulca alman aidat ödemelerini de tahsil edememekteyiz....
Davalı vekili, söz konusu şirketin yüklü miktarda borçları olduğunu, şirket aleyhine icra takiplerinin yapıldığını, davacının bu durumda ortaklıktan ayrılma talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı şirketin 12.09.2009 tarihinde vergi kaydının re'sen silindiği, şirket adresinde yapılan yoklamalarda şirketin bulunmadığı, faaliyetine devam ettiği yönünde herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı, şirketin faaliyetlerini sona erdirdiğinin tespit edildiği, bu durumun şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebep oluşturduğu gerekçesi ile davacının pay karşılığını istemediği gözetilerek şirket ortaklığından çıkma isteğinin kabulüne karar verilmiştir....
ye 2019 yılından beri ulaşamadığını, aslında resmi olmayan eşi ve çocuğu için sık sık Antalya'ya geldiğini, şirket işlem yapmadığı için maliyeye borcu olmadığını, şirketten ayrılmak için Antalya Ticaret odasına başvuru yaptığını ancak mahkeme kararı olması gerektiğini, şirketten ilişiğinin kesilmediği için uzun süredir emekli olamadığını, kendisinin ve ailesinin zor duruma soktuğunu, şirketin sigorta borçlarınında ödenmediğini bildirerek yukarıda adı geçen şirketin ortaklığından ayrılmak için talep ve dava açmıştır. Dava, limited şirket ortaklığından çıkma talebine ilişkindir. Mahkememizin 14/12/2023 tarihli tensip tutanağının 11 nolu ara kararında; "Limited Şirket Ortaklığından Çıkma davası hasımsız olarak açılmayacağından davacı tarafa, ......
nin müdürlük görevinden azlini, şirket ortaklığından çıkarılmasını, 2009 yılı kar payı alacağından 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... , şirketle ilgili tüm bilgilerin davacıya verildiğini, 2009 yılı sonunda aktif toplamlarının bir önceki yıla göre %10 oranında arttığını, şirket karının ana sözleşme uyarınca ortaklar kurulu kararı ile dağıtılacağını, şirketin kötü yönetilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/05/2011 gün ve 2008/395-2011/229 sayılı kararı bozan Daire’nin 11/03/2014 gün ve 2012/5040-2014/4642 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı şirket temsilcisi, davacı şirketin 19/07/2007 tarihinde yapılan ortaklar kurulunda davalının TTK'nın 551. maddesi gereğince şirket ortaklığından çıkarılmasının kararlaştırıldığını, davacı ortaklarının tamamının davalı tarafından zarara uğratıldığını, davacı şirketin diğer ortakları ile davalı arasında husumet mevcut olduğunu ileri sürerek, davalının TTK'nın 551. maddesi gereğince şirket ortaklığından çıkarılmasına...