WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 02/09/2021 YAZIM TARİHİ : 08/09/2021 Davacı tarafından davalılar aleyhine Konya Asliye .... Ticaret Mahkemesi'nin.......

    TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : Esas Karar İSTİNAF EDEN DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : YAZIM TARİHİ : 24/09/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi'nin .....

      TİCARET TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : 2019/1090 ESAS 2020/398 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 4....

      Söz konusu hükümler doğrultusunda, şirket ortakları yönünden Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılabilmek için limited şirket ortağı olmak yeterli olup şirketin vergi kaydının sona ermesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının şirket ortaklığı devam ettiği sürece Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi ve 01/02/2004 tarihinden itibaren SGDP kesilmesi şeklinde gerçekleşen Kurum işleminin doğru olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine 10/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ın kızı ... adına ve tek ortak olacak şekilde davacı şirketin kurulduğunu, gerekli masrafların karşılanması için davalının payına düşen miktarı bankadan çekerek şirket adına açılan hesaba yatırdığını, davanın ve icra takibinin özünün davalının davacı şirketin ortağı olduğu/olacağı inancıyla şirketin kuruluşu ve iştigalinin devam edebilmesi için davacı şirket hesabına yatırılan para olduğunu, şirket yetkilisi ve tek ortağı olan dava dışı ... tarafından şirketin üç hissedarı olan davalı ile dava dışı ...'a ve ...'e şirket adına tam yetki veren vekaletname düzenlenmiş ise de, davalı ile dava dışı ...'in daha sonra vekaletten azledildiklerini, bu durumda şirket adına tek yetkili hale gelen dava dışı ...'ın davalının ve dava dışı diğer hissedar ...'...

          C.Gerekçe ve Sonuç Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.11.2016 tarihli, 2014/2071 Esas ve 2016/1317 Karar sayılı kararı ile, davacının ... Ticaret Sicil'inin 28398 sicil numarasında kayıtlı Beren Kimya Boya Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ortağı olmadığının tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, Ticaret Mahkemesine açılan davanın işbu dava tarihinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Prim borç tahakkuk işlemi ,davacının emeklilik tarihi sonrasında şirket ortağı olmasına dayanmaktadır.Bu durumda ortak olunan şirketin kurulması ve davacının ortaklığına ilişkin belgelerdeki imzaların kendisine ait olmadığının tespitini talep etmekte; Ticaret Mahkemesine açılan davanın işbu dava tarihinden sonra açıldığı da gözetildiğinde borcunun dayanağı olan belgelerde davacıya atfedilen imzaların davacıya ait olmadığının tespiti talebinde hukuki yararının olduğunun kabulü gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1- Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; .... Ltd. Şirketinin ortağı olan sanık ...'ın katılana, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden suça konu çeki, şirket ortaklığı ve şirketi temsil yetkisi bulunmadığı halde şirketinin yetkili ortağı ...'...

              in açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek tanık olarak dinlenilmeleri, şirketin bastırdığı faturalarla ilgili siparişi kimin verdiğinin, ödemeyi kimin yaptığının ve faturaları kimin teslim aldığının araştırılması, sanıkların ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına iş ve işlemlerde bulunup bulunmadığının belirlenmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasının intikalinin sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları veya düzenledikleri ve sanığı tanıyıp tanımadıkları saptanarak, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden satıcı ile alıcı arasında mal...

                Dava, TTK'nun ilgili hükümlerine göre açılmış, şirket ortağı ve yetkili müdürü olunmadığının tespiti, şirket tarafından müdürlük kararı alınmaması durumunda yetkili müdür atanması istemlerine ilişkindir. Eldeki dava niteliği ve kapsamı itibariyle TTK'nun 1521.madde hükmü gereğince basit yargılama usulüne tabidir. HMK'nun 320/4 ve 150.madde hükümleri uyarınca bu tür davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili davacı şirket adına şirket ortağı ...’nın davalı ...’ye 70.000 TL bedelli çek verdiğini, ödeme gününde müvekkilince çek bedelinin ödenmediğini, icra takibine konulduğu tarihe kadar bu çeke mahsuben davalı ...’ye ait banka hesabına kendisine haber verilerek çeşitli tarihlerde ödemelerde bulunulduğunu, toplam çek bedelinin 56.135 TL’lik kısmı ödendiği halde, davalı şirketin 55.000 TL asıl alacak ve fer’ileri üzerinden icra takibine geçtiğini, müvekkilinin borcunun takip miktarı kadar olmadığını ileri sürerek, borcun 45.991,15 TL yönünden borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, ödemenin müvekkili şirketle ilgisi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu