Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerine göre, şirket ortağının amme alacağı nedeniyle sorumluluğundan bahsedilebilmesi için alacağın şirket adına kesinleşmiş olması gerekmektedir. Şirket adına kesinleşmiş amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağının takibinde, ödeme zamanının belirsizliğinden söz edilemeyeceğinden, takibin vade belirleme işlemiyle değil, doğrudan ödeme emri düzenlenmesi suretiyle yapılacağı tabiidir. Dosyanın incelenmesinden, ... Dekoratif Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tasfiye edilmek suretiyle ticaret sicil kaydının silindiği, bu suretle şirketten amme alacağının tahsil edilme imkanının bulunmadığından bahisle şirket ortağı olan davacı adına ortaklık hissesi oranında söz konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmış ise de, şirket adına kesinleşmiş olan alacağın takibinin 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emriyle yapılması mümkündür....

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerine göre, şirket ortağının amme alacağı nedeniyle sorumluluğundan bahsedilebilmesi için alacağın şirket adına kesinleşmiş olması gerekmektedir. Şirket adına kesinleşmiş amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağının takibinde, ödeme zamanının belirsizliğinden söz edilemeyeceğinden, takibin vade belirleme işlemiyle değil, doğrudan ödeme emri düzenlenmesi suretiyle yapılacağı tabiidir. Dosyanın incelenmesinden, ... Dekoratif Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin tasfiye edilmek suretiyle ticaret sicil kaydının silindiği, bu suretle şirketten amme alacağının tahsil edilme imkanının bulunmadığından bahisle şirket ortağı olan davacı adına ortaklık hissesi oranında söz konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmış ise de, şirket adına kesinleşmiş olan alacağın takibinin 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emriyle yapılması mümkündür....

      olarak görev yapmakla birlikte marka ve patent vekilliğinden kaynaklı ücret alacağının bulunmadığı, davalı/karşı davacının şirket ortağı olması sebebiyle kar payı alacağı bulunup bulunmadığının uzmanlık alanı dışında olduğu bildirilmiştir....

        GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 02.06.1998, 19.08.1998, 06.10.1999, 23.05.2000, 30.05.2000, 31.05.2002, 20.09.2002, 03.06.2003 ve 17.06.2004 tarihli genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti ile kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacıların murisi ...'ın davalı şirketin ortağı iken 02.11.2012 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacıların kaldığı, davacıların da 08.02.2013 tarihli hisse alım satım protokolü ve 18.02.2013 tarihli sözleşme ile davalı şirkette muristen intikal eden 3640 adet nama yazılı hisseyi dava dışı şirkete devrederek davalı şirket ortaklığından ayrıldıkları sabittir. Genel kurul kararlarının tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın 381. maddesi hükmüne göre; kanun ve esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde iptal davası açılabilir....

          Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava şirkete verilen hisse bedeli ve kâr payı alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı dava dilekçesinde itirazın iptali istemiyle dava açmış olduğu, 31.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ortaklığın tespitine çevirmek istediği, davacı yargılama sırasında ve dava dilekçesinde okuma yazma bilmediğini beyan ettiğinden 31.07.2015 tarihli dilekçe içeriğinin doğru olup olmadığı hususu 19.11.2015 tarihli duruşma da davacıya sorulduğu, dilekçe içeriğinin kabul edildiğini ve kendisinin şirket ortağı olduğunu beyan ettiği, davacının itirazın iptali davasını ortaklığın tespitine çevirmek istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının bu yöndeki ıslahının mümkün bulunmadığı, davacının 31.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ve duruşmadaki beyanında davalı şirkette ortak olduğunu açıkça ikrar ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Davacı T2 tarafından 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yılları genel kurullarında şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların batıl olduğunun tespiti, dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili, 1997 ve 1998 yıllarına ilişkin kar paylarının tahsili talep edilmiş ise de, davacı T1 red gerekçelerinin davacı T2 yönünden de geçerli olduğu, genel kurullarda şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların iptal edilebilir nitelikte kararlar olduğu, batıl olduğunu tespiti istenemeyeceği, kar payı dağıtılmasına ilişkin karar tesis edilmeyen genel kurullar yönünden kar payı isteminin muaccel olmadığından reddinin gerektiği, 1997 ve 1998 yılı kar payı dağıtım kararlarına karşı zamanaşımı süresinin dolduğu, bununla birlikte T2'in davalı şirkette pay sahipliğinin bulunmadığı...

            Davacı ... tarafından 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yılları genel kurullarında şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların batıl olduğunun tespiti, dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili, 1997 ve 1998 yıllarına ilişkin kar paylarının tahsili talep edilmiş ise de, davacı ... red gerekçelerinin davacı ... yönünden de geçerli olduğu, genel kurullarda şirket karlarının kanuni yedek akçeler ayrıldıktan sonra kalan kısmının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasına ilişkin kararların iptal edilebilir nitelikte kararlar olduğu, batıl olduğunu tespiti istenemeyeceği, kar payı dağıtılmasına ilişkin karar tesis edilmeyen genel kurullar yönünden kar payı isteminin muaccel olmadığından reddinin gerektiği, 1997 ve 1998 yılı kar payı dağıtım kararlarına karşı zamanaşımı süresinin dolduğu, bununla birlikte ......

              CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının müvekkili şirket ortağı ve yetkilisi iken şirket ortaklığından ayrıldığını, şirketi temsile ilişkin yetkilerin sonlandırıldığını, davacı şirket ortaklığından ayrıldığı tarihe kadar şirketi temsilde tek yetkili olduğunu, görev süresinin son dönemlerinde şirket müşteri portföyünü kendisinin tek ortağı olduğu başkaca şirketlere yönlendirerek müvekkili şirket aleyhine haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğunu, bu yönde mahkemenin ......

                Otomotiv ve Endüstriyel Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri dava konusu yapılmıştır. 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi limited şirket ortağını şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından sermaye payı oranında sorumlu tutmuştur. Aynı Kanunun 3. maddesi ise tahsil imkansızlığını düzenlemiştir. Buna göre, kısmen veya tamamen tahsil imkansızlığı koşulu şirketin tahakkuk eden borcu vadesinde ödememesi nedeniyle cebren takip edilmesinden sonra alacağın tahsili olanaklı malı, hak ve alacağı bulunmaması yahut kamu alacağını tahsile yetersiz kalmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla ortağın şirket borcundan sorumlu tutulabilmesi için kamu alacağının şirket varlığından kısmen veya tamamen tahsil olanağı kalmadığının saptanması ve borcun ilişkin bulunduğu vergilendirme döneminde ilgilinin şirket ortağı sıfatını taşıması gerekmektedir....

                  Otomotiv ve Endüstriyel Madeni Yağlar Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri dava konusu yapılmıştır. 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi limited şirket ortağını şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından sermaye payı oranında sorumlu tutmuştur. Aynı Kanunun 3. maddesi ise tahsil imkansızlığını düzenlemiştir. Buna göre, kısmen veya tamamen tahsil imkansızlığı koşulu şirketin tahakkuk eden borcu vadesinde ödememesi nedeniyle cebren takip edilmesinden sonra alacağın tahsili olanaklı malı, hak ve alacağı bulunmaması yahut kamu alacağını tahsile yetersiz kalmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla ortağın şirket borcundan sorumlu tutulabilmesi için kamu alacağının şirket varlığından kısmen veya tamamen tahsil olanağı kalmadığının saptanması ve borcun ilişkin bulunduğu vergilendirme döneminde ilgilinin şirket ortağı sıfatını taşıması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu