WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; davacı vekilinin hizmet tespiti davasında iş sözleşmesinin 27.05.2008 tarihinde sona erdiğini açıkça belirttiği, eldeki işçilik alacakları davasında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının kardeşinin rahatsızlığı ve vefatı nedeniyle işe gelmediğinin beyan edildiği, devamsızlık tutanaklarının ise 02-13.06.2008 tarihleri arasına ilişkin olduğu, 27.05.2008 ile 02.06.2008 tarihleri arasının çok kısa olup, davacının kardeşinin rahatsızlığı nedeniyle işe gelmediği de dikkate alındığında fiili çalışmasının 27.05.2008 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerektiği, işçilik alacaklarının hesabında fiili çalışmanın esas alınacağı, hizmet tespiti davasında belirtilen tarihin de taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak göz önünde bulundurulması gerektiği, sonuç olarak hizmet tespiti davasında belirtilen tarihin tanık beyanları ile örtüştüğü de dikkate alındığında iş sözleşmesinin 27.05.2008 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerektiğinden bozma kararının...

    Ekmekcilik şirket kayıtlarının esas alınması gerektiğini, ortağı olduğu limited şirketin gayri faal olduğunu, esasen kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun şahıs firması olan ... Ekmekçilik işletmesinde geçtiğini, ... sigortalılığının bu nedenle bu işletmenin sona erdiği 25.1.1993 tarihinde sona erdiğinin kabulünü istemektedir. Davalı Kurum ise davacının sigortalılığının 20.4.1982 tarihi ile tahsis talep tarihi olan 27.5.2005 tarihine kadar devam ettiğini, şirketin 1.1.1999 tarihinde münfesih olduğu kabul edilse de 1479 sayılı kanun ve değişik 4956 sayılı kanun gereği münfesih durumundaki firmaların kapalı kayıt olarak kabul edilmediklerini ileri sürmektedir.Davacının Esnaf ... sigortalılığının vergi kaydından dolayı 20.4.1982 tarihinden başlatılması yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.İhtilaf davacının sigortalılığının şahıs firmasının sona erdiği 25.1.1993 tarihinde sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır....

      Taraflar arasındaki alacak, araç satış sözleşmesinin feshi, mülkiyetin tespiti ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı şirket kayyımı, davacı şirket ile davalı arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesine konu aracın kira borçlarının ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının aracın kati satış sözleşmesi ile devredildiğinden bahisle borcun olmadığını ileri sürdüğünü, kanuna aykırı olarak süresinden önce yapılmış olan araç satışının geçersiz olduğunu belirterek 27.000 kira borcunun davalıdan tahsiline, araç satışının iptali ile davacı şirket adına aracın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Şti ile ortak, müdür, yetkili sıfatıyla bağı, ilgileri ve sorumluluklarının kalmadığının tespiti ile Ticaret Siciline tescili ile Ticaret Sicil Kayıtlarının buna göre düzeltilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava davalı şirketin ortağı ve temsilcisi olduğu belirtilen davacıların murisinin şirketin ortağı olmadığı, müdürlük görevinin ve şirket ortaklığının sona erdiği hususunun tespiti ile buna göre ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davalı şirketin adresinin ... Sk....

          nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirketi kurduktan sonra hastalandığını, uzun süre iş yapamadığını, iyileştiğinde şirketinin beyannamelerini verdiğini, Kavaklıdere Vergi Müdürlüğünün şirket iş yapamadığı için vergi kaydını kanunen resen kapattığını, belli bir süre SSK prim borcunu ödediğini, bu nedenle 12.12.2012 tarihinde çıkan emeklilik kanunundan faydalanmak için emekliliğe başvurduğunu, BAĞ-KUR'un kendisini borçlandırdığını ve şirketteki kurucu üyeliğinin sona erdiğine dair yazı istediğini, 2011 yılında şirket üyeliği sona erdiği halde Ticaret Sicili Müdürlüğünün kayıtlarında şirketin 2014 yılında sicilden silindiğinin kaydedildiğini ileri sürerek 2011 yılı itibariyle şirket üyeliğinin sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II....

            Mahkememizce yapılan değerlendirmede, ihyası talep edilen şirketin 6102 sayılı TTK'nun 547 maddesi gereğince tasfiye ile sicilden terkin olduğu, şirketin tasfiyesinin sona erdiği tarih 11.04.2008 ise de TTK 547 maddesinde zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmediği, davacı tarafın ihyası istenen şirkete karşı Bakırköy .... İş Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında hizmet tespiti davası açıldığı ve davacıya 24.02.2023 tarihli duruşmada ihya davası açarak taraf teşkilini sağlamak için süre verildiği anlaşılmakla Bakırköy .... İş Mahkemesinin ... Esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olarak Tasfiye Halinde ... Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasını talep etmekte davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla ... sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde ... Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına, tasfiye memuru ...'in (TCKN:...) 13.04.2018 tarihinde vefatı sebebi ile şirket ortaklarından ...'nun tasfiye memuru olarak atanmasına, kısa kararda şirket ortağı ...'...

              Şti. ortaklığının sona erdiği tarihin tespiti için şirket ticaret sicil kayıtları ve ortaklar kurulu kararı celp edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Komutanlığı'nda askerlik hizmetini ifa etmekte iken 28/12/2006 tarihinde birliğinden gizlice firar eden ve halen birliğine katılmayan şüphelinin eyleminin, birliğine dönmesi gereken tarihten itibaren 6 gün sonrasında oluştuğu gözetildiğinde, şüphelinin birliğinden gizlice firar ettiği 28/12/2006 tarihinden itibaren 6 gün sonrasında firar suçunu işlemiş olduğu cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Şüpheliye yüklenen suç açısından temadinin sona erdiği tarihin belirlenebilmesi için yakalama veya teslim olma tarihini gösteren belgenin ya da askerliğe elverişsiz olduğuna dair raporun aslının veya onaylı örneğinin soruşturma dosyasında bulunmasının gerektiği, kesintinin sona erdiği tarihin tespiti ve buna dair delillerin toplanması gibi hususların firar ve izin tecavüzü...

                  ün davalı şirkette müdürlük görevinin 19/01/2004 tarihinde sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalı şirket müdürlüğünden 19/01/2004 tarihi itibariyle istifa ettiği ve bu tarih itibariyle şirket müdürlüğü görevinin sona erdiği iddiasının yerinde olup olmadığı, davalı sicil müdürlüğü'nün pasif husumetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir. Davalı Şirketin 19/03/1999 tarihinde ..., ...ve ...tarafından üç ortaklı olarak kurulduğui şirket ana sözleşmesinin 23/03/1999 tarihinde sicile tescil ve 25/03/1999 tarihinde sicil gazetesinde ilan edildiği, şirket ana sözleşmesi ile şirket süresince şirket müdürü olarak ... ve ...'in seçildikleri anlaşılmıştır. Davalı şirketin 19/01/2004 tarih 4 Karar sayılı ortaklar kurulu kararına göre; davacının şirkette bulunan sermayesinin tamamını aynı tarihli sözleşmeler ile ... ve ...'a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, aynı karar ile ... ve ...'...

                    Mahkemece, iş kazası sonucunda Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınıp alınmadığı, iş kazası sonucu meydana gelen yaralanmanın, hangi tarihten itibaren sigortalıyı sürekli iş göremez hale getirdiği, hangi tarihte iyileşme ile sona erdiği tarih tespit edilmeksizin eksik inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, Yüksek Sağlık Kurulu raporunda belirtilen sürekli iş göremezlik oranının Kurum yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek, öncesinde alınmış Yüksek Sağlık Kurulu raporu olup olmadığı araştırılarak, yoksa Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, varsa ... İhtisas raporu ile çelişip çelişmediği gözetilerek çelişmiyor ise %6,2 (meslekte kazanma gücü kaybının) iş kazası sonucu meydana gelen yaralanmanın, hangi tarihten itibaren sigortalıyı sürekli iş göremez hale getirdiği, hangi tarihte iyileşme ile sona erdiği tarihin tespiti için ... Genel Kurulundan alınacak rapor doğrultusunda varılacak sonuca göre karar verilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu