gerek devlete ve gerekse de kefili bulundukları bankalara karşı olan borçları ve sorumlulukları arttığını, davacıların şirket karar mekanizmasında uzaklaştırılması, şirket iş ve işlemlerden haberdar edilmemesi, şirketi fiilen davacıların arzusu hilafına diğer ortağın tek başına yönetmesi, davacıların şirket işlemlerine katılma veya denetleme imkanı olmaması ve tüm bunlardan kaynaklanan sürtüşmeler haklı neden teşkil ettiğini, belirterek şirket müdürünün azli ile şirketi temsil ve idare yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin 2013-2014-2015 yıllarına ait vergi levhasının incelenmesi neticesi dava dışı şirketin 2015 yılı Kurumlar Vergi Beyannamesi vermediğinden 213 Sayılı V.U.K'nu hükümlerine göre, bu sebeple, Usulsüzlük, Vergi Cezası, Kaçakçılık cezalarına muhatap olabileceği tüm bu hususların davalının özen ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucuna götüreceği ve şirket müdürünün azli bakımından haklı sebeplerin oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Davalının davacının imzasını taklit etmesinin aradaki güven ilişkisini sarstığı, ayrıca gerek özen gerekse şirketin menfaatlerini gözetme yükümlülüğünün ihlali dolayısıyla TTK md. 630/3 maddesinde anılan haklı sebeplerin gerçekleştiği ve mahkemece müdürlük görevinden azledilebileceği görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir....
nin 2013-2014-2015 yıllarına ait vergi levhasının incelenmesi neticesi dava dışı şirketin 2015 yılı Kurumlar Vergi Beyannamesi vermediğinden 213 Sayılı V.U.K'nu hükümlerine göre, bu sebeple, Usulsüzlük, Vergi Cezası, Kaçakçılık cezalarına muhatap olabileceği tüm bu hususların davalının özen ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucuna götüreceği ve şirket müdürünün azli bakımından haklı sebeplerin oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Davalının davacının imzasını taklit etmesinin aradaki güven ilişkisini sarstığı, ayrıca gerek özen gerekse şirketin menfaatlerini gözetme yükümlülüğünün ihlali dolayısıyla TTK md. 630/3 maddesinde anılan haklı sebeplerin gerçekleştiği ve mahkemece müdürlük görevinden azledilebileceği görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir....
nin 2013-2014-2015 yıllarına ait vergi levhasının incelenmesi neticesi dava dışı şirketin 2015 yılı Kurumlar Vergi Beyannamesi vermediğinden 213 Sayılı V.U.K'nu hükümlerine göre, bu sebeple, Usulsüzlük, Vergi Cezası, Kaçakçılık cezalarına muhatap olabileceği tüm bu hususların davalının özen ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucuna götüreceği ve şirket müdürünün azli bakımından haklı sebeplerin oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Davalının davacının imzasını taklit etmesinin aradaki güven ilişkisini sarstığı, ayrıca gerek özen gerekse şirketin menfaatlerini gözetme yükümlülüğünün ihlali dolayısıyla TTK md. 630/3 maddesinde anılan haklı sebeplerin gerçekleştiği ve mahkemece müdürlük görevinden azledilebileceği görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir....
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davaya ilişkin davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Asıl dava, davalı şirket müdürünün görevini kötüye kullandığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici olarak şirket tarafından inşa edilen dairelerin gerçek satış bedellerini şirkete kazandırmadığı, daireleri rayiç fiyatlarının altında sattığı iddialarına dayalı olarak açılan müdürün azli ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dosya kapsamında alınan birden fazla bilirkişi raporu ile şirketin zararı tespit edilmiş ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....
AHM'nin 2022/250 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının, davalının şirketle aynı iş kolunda başka bir şirket kurduğu, şirket karını düşük gösterdiği, tek başına genel kurul topladığı ve şirketten kira geliri elde ettiği gerekçeleriyle şirket müdürünün azlini istediği, eldeki davada ise bu maddi vakıalara ilaveten Sakarya 3. AHM'nin 2017/370 (2022/250 esas) esas sayılı müdürün azli davasında denetim ve onay kayyımı atandığını, davacının buna rağmen yapılan araç satışından gelen parayı uhdesinde tuttuğunu maddi vakıa olarak ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Yargıtay 2. HD'nin 15/11/2017 tarih 2016/7199 esas 2017/12845 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere tarafları ve konusu aynı olan iki davanın birbiri yönünden derdestlik oluşturması için maddi vakıaların da aynı olması gerektiği, eldeki davaların maddi vakıalarının farklı olduğu anlaşılmakla Sakarya 3....
CEVAP : Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını, 02.12.2015 tarihinde yapılan toplantı ile şirket müdürlüğüne davalının atandığını, şirket özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirdiğini, şirketin her türlü işlemini kendisinin yaptığını, davacının herhangi bir emek sarf etmediğini, şirketin .... kuyumcular çarşısında bulunup iş yerinin bulunduğu yerde rekabetin yüksek olduğunu ve zarar ettiğini, davacının maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a hakaret ederek darp ettiğini, müvekkilin hukuki ihtilaflı olduğunu bildiği eski şirket ortağı ...'ı 35.000,00 TL maaş ile şirket bünyesinde işe aldığını, şirket bünyesinde faturasız iş ve işlemler yürüterek kendi namına kazanç elde etmeye ve müdürlük görevi ile müvekkilin güvenini kötüye kullanmaya devam ettiğini, müdür ...'ın müdürlük görevinden azli gerektiğini, açıklanan ve mahkemece re'sen gözetilecek nedenlerle; davanın kabulü ile müdür ...'ın müdürlükten azline, TTK m. 630/2 hükmü uyarınca müdürün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin dava süresince tedbiren sınırlandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, limited şirket yöneticisinin haklı sebeple azli istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Limited Şirketler bakımında dava konusu talebe ilişkin 6102 sayılı TTK. nın 630. maddesinde düzenleme getirilmiştir. Buna göre; kural olarak limited şirket genel kurulu, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Ayrıca her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Yine şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir. (Yargıtay 11. HD. 2018/2 E.-2019/2616 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)...
İhtiyati tedbir talep eden, HMK'nın 390/(3). maddesi uyarınca, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Eldeki limited şirket müdürünün azli davasının koşullarına yönelik deliller toplanıp, dava dışı şirketin kayıt ve belgelerinin bilirkişi incelemesi suretiyle incelenmesi gerekmektedir....