Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin genel kurul toplantısı sırasında hükümet komiserlerinin önünden tutanakları alıp yırtmasının da işbu durumu yansıttığını ileri sürerek, davalı şirketin genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiş, davacılar vekili, 18.12.2013 tarihli celsede müvekkili ... yönünden davayı takip etmediklerini beyan etmiştir....

    Davalı şirket temsilcisi aşamalarda davanını reddini savunmuştur. Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olağanüstü genel kurul kararındaki ve hazirun listesindeki imzaların davacı ...’ın eli ürünü olmadığı, davacının şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi yapıldığını kendisine gelen ödeme emri ile öğrendiği gerekçesiyle davanın kabulüne davacının şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmadığının tespiti ile davacı yönünden şirket ortağı ve yönetim kurulu üyeliğine ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde sayılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı şirket temsilcisi ve ihbar olunan SGK vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre davalı şirket temsilcisi ve ihbar olunan SGK vekilinin istinaf başvurularının süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

      Maddesinde butlan halinin düzenlendiğini anılan maddenin c bendine göre Anonim şirketin temel yapısı veya sermaye yapısını bozan genel kurul kararlarının batıl olacağının düzenlendiğini, genel kurul tarafından şirkete ait taşınmazların satışı hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususunun şirketin hem temel yapısını hemde sermaye yapısını bozduğunu, şirketin neredeyse tüm taşınmazlarının satışı konusunda yetki verildiğini söz konusu işlemin şirketin içini boşaltmak için yapıldığını ve yok hükmünde olduğunu, davalı şirket tarafından 29/11/2008 ve 27/07/2011 tarihlerinde gerçekleştirilen sermaye artışlarına ilişkin genel kurul kararlarının yukarıda anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile yok hükmünde olduğunun tespit edilmesi nedeniyle 27/07/2011 tarihinden sonra yapılan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunu, ayrıca bu davanın açıldığı tarihe kadar gerçekleşen genel kurullarda dağıtılmasına karar verilen karın miktarının ortaklara nasıl ve ne şekilde dağıtıldığınında tespitinin...

        aykırı kılacağı yönündeki gerekçesinin hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre seçimlerine ilişkin genel kurul kararının ticaret sicilde tescil ve ilan ettirilmiş olması halinde bu kararların sonradan yokluğunun yada butlanının tespit edilmesi veya kesin hükümle iptaline karar verilmesi halinde bu yönetim kurulu tarafından yapılan çağrının geçerli ve usulüne uygun olup, dava konusu genel kurul kararı ve genel kurulda alınan kararların tamamen hukuka uygun olduğunu, dosyada bulunan her iki bilirkişi raporunda da 10/07/2015 tarihli genel kurul kararında herhangi bir hukuka aykırılığın tespit edilmediğini, kaldı ki çağrının usulüne uygun olmamasının genel kurul kararına başlı başına hukuka aykırı kılmadığı gibi genel kurul kararının yok yada iptal edilebilir olmasına da yol açmadığını, çağrının usulüne uygun olmamasının sadece iptal davası açma hakkı tanıdığını, bizatihi bir iptal sebebi teşkil etmediğini, genel kurul kararının yasa, ana sözleşme ve objektif...

        -K A R A R- Davacılar vekili asıl davada, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortakları olduklarını, davalı kooperatifin 17.03.2007 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 6 ve 7. maddeler ile üyelere ek ödeme yükümlülüğünün getirildiğini, bunun ancak tüm ortakların ¾'ü oranında oyu ile mümkün olduğunu, yönetim kurulunun müvekkillerine gönderdiği 23.07.2007 tarihli yazılarda hiçbir gerekçe olmadan tek taraflı olarak maliyet hesaplaması yaparak ayda 50,00 TL aidat ödeneceğini belirttiğini, genel kurul tarafından yönetim kuruluna verilmiş bir yetki bulunmadığını, müvekkillerinin davalı kooperatife borcu bulunmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin 17.03.2007 tarihli genel kurulunun 6. ve 7. maddelerinin yok hükmünde olduğunun tespitini, yönetim kurulunun 23.07.2007 tarihli daire maliyet tespiti ve diğer kararlarının iptalini, müvekkillerinin davalı kooperatife aidat borcu bulunup bulunmadığının varsa ne miktarda olduğunun tesipitini talep ve dava etmiştir....

          ihaleye çıkan 6.200.000,00 TL'nin çok düşük bir miktar olduğunu, şirketin satışının ancak genel kurul kararı ile mümkün olduğunu, davalı TMSF’nin herhangi bir genel kurul yapmadan davalı şirketin satışı kararı vermesinin hukuka aykırı olduğunu, TMSF'nin şirket mallarına ilişkin usulsüz tasarruflarda bulunduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) uyarınca yönetim kurulu usulüne uygun davranmadığı takdirde mahkeme kararıyla genel kurul kararı alınabileceğini ileri sürerek usulsüz genel kurul toplantısında alınmış kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, şirketin menfaatleri doğrultusunda genel kurul toplanmasına ve davalı şirketin satış kararının usule ve kanuna aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            nın 2012-2015 dönemleri arasında Yönetim Kurulu üyesi olmasına rağmen hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına davet edilmediğini, bununla ilgili 8 ayrı dava açıldığını ve bu davalara konu 9 adet Yönetim Kurulu kararının ve yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, davaya konu 3 ayrı Yönetim Kurulu kararının da Yönetim Kurulunun yok hükmünde olması sebebiyle yoklukla malul olduğunu, dava konusu Yönetim Kurulu kararının yoklukla malul olması sebebi ile bu karar ile toplanan 04/06/2016 ve 19/07/2016 tarihli Genel Kurullarda alınan tüm kararların da yoklukla malul olduğunu beyanla davalı şirketin 19/01/2016 tarihli 2016-01 karar numaralı, 02/05/2016 tarihli 2016/04 karar numaralı, 08/06/2016 tarihli 2016/06 karar numaralı yönetim kurulu kararları ile 04/06/2016 tarihli genel kurul ve 19/07/2016 tarihli genel kurul toplantılarında alınan tüm genel kurul kararlarının yoklukla veya mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, davalı şirketin...

              nın 2012-2015 dönemleri arasında Yönetim Kurulu üyesi olmasına rağmen hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına davet edilmediğini, bununla ilgili 8 ayrı dava açıldığını ve bu davalara konu 9 adet Yönetim Kurulu kararının ve yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, davaya konu 3 ayrı Yönetim Kurulu kararının da Yönetim Kurulunun yok hükmünde olması sebebiyle yoklukla malul olduğunu, dava konusu Yönetim Kurulu kararının yoklukla malul olması sebebi ile bu karar ile toplanan 14/06/2017 ve 17/07/2017 tarihli Genel Kurullarda alınan tüm kararların da yoklukla malul olduğunu beyanla davalı şirketin 02/01/2017 tarihli 2017-01 karar numaralı, 11/05/2017 tarihli 2017-05 karar numaralı, 21/06/2017 tarihli 2017-06 karar numaralı yönetim kurulu kararları ile 14/06/2017 tarihli genel kurul ve 17/07/2017 tarihli genel kurul toplantılarında alınan tüm genel kurul kararlarının yoklukla veya mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, davalı şirketin...

                DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 18/08/2021 KARAR TARİHİ : 09/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'nin ...Organizasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin %10 hissesi ile azınlık pay sahibi olduğunu, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 26.05.2021 tarih, sayılı ilanından tespit ettikleri üzere, 18.05.2021 tarihinde Genel Kurul toplantısı yapıldığını öğrenmiş bulunduklarını, Genel Kurul çağrılı olarak yapılmadığı gibi çağrısız Genel Kurul şeklinde yapılmışsa da şirket ortağı olması dolayısıyla müvekkili ...’nin TTK....

                  Mahkemece, asıl davanın 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti yönünden kabulüne, diğer talepler yönünden reddine; birleşen davanın davacı ... yönünden derdestlik nedeniyle reddine, davacı ... yönünden kabulü ile 21/03/2011 tarihli 2011/01 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu