Dava, 6762 sayılı TTK'nın 549/4. maddesine dayalı olarak davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup böyle bir talebin, feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı şirket ortağı tarafından şirket tüzel kişiliğine dava yöneltilmeksizin doğrudan şirketin diğer ortaklarına husumet yöneltilmiş olup davalılar yönünden pasif husumet yokluğu söz konusudur. Bu husus Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2012/1817 E.-2013/2399 K. , 2014/17918 E.-2015/12496 K. , 2012/14088 E.-2013/13975 K. Sayılı içtihatlarında da açıkça belirtilmiştir. Bu nedenlerle davacı tarafça açılan davanın davalıların pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO:2021/692 ESAS KARAR NO :2022/264 DAVA:Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ:02/11/2021 KARAR TARİHİ:07/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... ile davalı ... 2010 yılından beri davalı şirketin ortağı olduklarını, ortaklar kurulu tarafından aksi karar alınıncaya kadar ... ve şirket dışından davalı ...’nun eşi ... şirket müdürü olarak seçildiklerini, şirket unvanı altında atacağı ortak imza ile şirketi temsil ve ilzam etme yetkisine sahip olduklarını, şirket ortaklarından ... ve şirket müdürü olan eşi ... çok uzun süredir şirket ile ilişkilerini kestiklerini, şirket faaliyetlerini yürütmenin imkansız hale geldiğini, müvekkili, davalı ve eşi ... ile müteaddit defalar görüşerek şirketin zarara uğradığını, biriken vergi borçlarının...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/155 KARAR NO: 2021/1413 DAVA: Ticari Şirket (Limited Şirketin Haklı Nedenle Feshi) DAVA TARİHİ: 26/11/2020 KARAR TARİHİ: 22/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan şirketin feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA ve SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında şirketin yönetimi ile ilgili fikri ve ticari konularda anlaşmazlıkların bulunduğunu, müvekkilinin şirkete girmesinin engellendiğini, işbu sebeplerden dolayı şirketin devamının mümkün olmadığını belirterek, şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı şirket arasında adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket tarafından inşasına devam edilen Leb-i Derya Sitesinde A1 blok 5. kat 10 numaralı bağımsız bölüm ile aynı sitedeki B1 blok 11. kat 22 numaralı dubleks bağımsız bölümlerin davacıya satıldığı, davacının satın aldığı B1 blok 22 numaralı bağımsız bölümün finansmanı için davalı bankadan konut finansmanı kredisi kullandığı, satın alınan konutların davalı şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğince Ağustos 2011 tarihi itibariyle teslimi gerektiği, davalı şirket tarafından konutların zamanında ve üstlenilen şekilde teslim edilmediği, davacının tüketici olduğu, A1 blok 5.Kat 10 numaralı bağımsız bölüm açısından şirketin sözleşmede belirtilen sürede konutu teslim etmediği, bağımsız bölümün davalı şirket adına tescilli olduğu ve üzerinde ipotek ile hacizlerin bulunduğu, davalı şirketin...
Davalı vekili 13/11/2020 tarihli duruşmada; bu davanın başlangıçta konkordatonun tamamen feshi talebine ilişkin olduğunu, dava dilekçesinden sonra ileri sürülen konkordatonun kısmen feshi talebinin bu davanın konusu olmadığını, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini beyan etmiştir. Dava başlangıçta borçlunun alacaklı tarafından bildirilen alacağın tamamını kabul etmediğinden dolayı kötü niyetli olduğu ileri sürülerek İİK 308/f maddesine dayalı konkordatonun tamamen feshi davası açılmış, cevap dilekçesinin sunulmasından sonra borçlunun kabul ettiği ve konkordato projesine dahil edilen alacağın da ödenmediği ileri sürülerek kısmen feshi talep edilmişse de, davalının iddianın genişletilmesine muvafakat etmemesi gözönünde bulundurularak bu davaya İİK 308/f maddesi kapsamında konkordatonun tamamen feshi davası olarak devam edilmiş ve değerlendirme yapılmıştır....
Davalı vekili 13/11/2020 tarihli duruşmada; bu davanın başlangıçta konkordatonun tamamen feshi talebine ilişkin olduğunu, dava dilekçesinden sonra ileri sürülen konkordatonun kısmen feshi talebinin bu davanın konusu olmadığını, iddianın genişletilmesine muvafakat etmediklerini beyan etmiştir. Dava başlangıçta borçlunun alacaklı tarafından bildirilen alacağın tamamını kabul etmediğinden dolayı kötü niyetli olduğu ileri sürülerek İİK 308/f maddesine dayalı konkordatonun tamamen feshi davası açılmış, cevap dilekçesinin sunulmasından sonra borçlunun kabul ettiği ve konkordato projesine dahil edilen alacağın da ödenmediği ileri sürülerek kısmen feshi talep edilmişse de, davalının iddianın genişletilmesine muvafakat etmemesi gözönünde bulundurularak bu davaya İİK 308/f maddesi kapsamında konkordatonun tamamen feshi davası olarak devam edilmiş ve değerlendirme yapılmıştır....
DAVA : Konkordatonun Feshi DAVA TARİHİ : 23/01/2024 KARAR TARİHİ : 06/02/2024 K.YAZIM TARİHİ : 06/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Kısmen Feshi davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin alacağından dolayı davalı şirket hakkında kapatılan ... E. sayılı dosyasında 927.149,12 TL alacak ve ferilerinin tahsili talebiyle takip yapıldığını, bu sırada davacı şirket konkordato talebi ile Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ......
Davalı şirkete atanan kayyım ... tarafından ibraz edilen raporda, şirketin Ticaret Odası kayıtlarında gözüken iş yeri adreste fiilen bulunmadığı, Şirketin mali durumunun daha da iyiye gitmeyeceğini ve mevcut durumda şirketin borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza etmediğini, Şirket yetkililerine telefon ve e-posta ile iletişim kurulmaya çalışıldığı halde hiçbir şekilde geri dönüş alınamadığı, şirket yetkilisi ... ’ye ulaşılamadığı, Konkordato projesi tasdik edilen .......
anlaşılacağı üzere davalı şirketleri müvekkilinin açamayacağının aşikar olduğunu, şirketin feshi şartları gerçekleşmiş olup şirketlerin feshi gerektiğini beyanla öncelikle adli yardım talebinin kabulüne, davalı şirketlerin devamının mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf sebeplerinin yapılan incelemesinde; Şikayetçi şirket vekili tarafından, sokağa çıkma yasağı nedeniyle Polis memurlarınca şirket yetkililerinin engellenmesi ve haklarında idari işlem uygulandığından ihaleye katılamadıklarını gerekçesiyle fesat iddiasında bulunulmuş ise de; borçlu şirketin kendisine ait taşınmazın ihalesine katılamayacağı ve taşınmazı satın alamayacağından her ne kadar mahkemece yapılan yargılamada polis memurlarınca şikayetçi şirket yetkilileri hakkında idari işlem uygulanıp uygulanmadığı yönünde araştırma yapılmışsa da bu husus yukarıda açıklandığı üzere fesat iddiasını ispatlamayacağı gibi ihalenin feshi sebebi olarak da kabul edilemez....