İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davalı şirket tarafından, davacının alacağının 3.şahıslara ait gayrimenkuller üzerinde tesis edilen ipotek ile teminat altına alındığını, bu nedenle alacağın tahsilinde zorlukla karşılaşılmayacağını, rehinli alacakların konkordatoya tabi olmadığını, konkordatonun feshini talep edemeyeceğini, bu nedenle dava açmakta hukuki yararları bulunmadığını, ödemelerin iade edilmesinin konkordatonun feshi için geçerli sebep olmayacağını, ibraname ile şirket aleyhine dava yoluna başvurmayacağını davacının kabul ettiğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, konkordatonun feshi davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Maddesi hükmü uyarınca haklı nedenle feshi, mümkün olmaması halinde TTK'nın 638. Maddesi gereği ayrılma payı ödenerek şirket ortaklığından çıkma ve kar payı dağıtımı istemlerine ilişkindir....
nin %65 oranında, diğer davalının ise %35 oranında ortağı, aynı zamanda sorumlu müdürleri olduklarını, müvekkilinin uzun süre yurt dışına gitmesi üzerine şirket işleri ile davalı...'in ilgilendiğini ancak bu dönemde şirketin sürekli zarar ettiğini, şirketin feshi konusunda davalı ile anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket adına davalı....., şirketin feshini kabul ettiklerini, ancak davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını savunmuştur. Davalı şirket yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davacı ile davalı....'...
Şirket organları, temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar." Müflis şirketin, icra takibinde borçlu olması nedeniyle, İİK'nun 134. maddesine göre ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması, yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nun 191. maddesinde belirlenen mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Şikayet sırasında borçlu şirketin iflas etmesi halinde, 6102 sayılı TTK'nun 534. maddesi uyarınca, şirket organları, ihalenin feshi istemi yönünden temsil yetkilerini koruduğundan, verilen vekalet de son bulmaz. Müflisin kullanabileceği hakları, vekili, onun adına kullanabilir....
reddi gerekmiştir. 2-Yüklenici şirket ile arsa sahipleri ... ve ... arasındaki 05.10.1998 tarihli Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshedildiği 06.04.2001 tarihli ihtarname ile yüklenici şirkete bildirilmiştir....
İhalenin feshi istemi ile icra mahkemesine yapılan başvuru şikayet niteliğindedir. Şikayet de, medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp, takip hukukuna özgü icra müdürlüğünün işlemine karşı bir başvuru yoludur. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin mutlak anlamda ve sıkı surette şikayetlerde uygulama alanı bulunmamaktadır. Somut olayda mahekemece, şikayetçi borçlu şirket yetkilisi, 3. kişi olarak değerlendirilmişse de, dava harçlarının ve tevzi formlarının borçlu şirket adına düzenlendiği ve davanın borçlu adına açıldığı, yargılama devam ederken verilen 08.07.2015 tarihli dilekçenin de borçlu şirket adına verildiği anlaşılmaktadır. Şikayet dilekçesinde borçlu şirketin ünvanının yazılmamış olmasının maddi hataya müstenit olup, mahallinde her zaman tamamlatılacağı dikkate alınarak ihalenin feshini isteyenin borçlu olduğunun kabulü gerekir....
Davacı taraf, dava dilekçesinde dile getirtiği haklı sebeplerin varlığı iddiası ile şirketin feshi ve tasfiyesini talep etmektedir. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere şirketi münferiden yetkili ortağın 30/03/2014 tarihinde görev süresi sona ermesine rağmen şirketi temsil edecek yetkilinin seçilmemesi nedeniyle şirket bu tarihten itibaren yönetimsiz kalmıştır....
DAVA : Anonim Şirket Feshi DAVA TARİHİ : 09/03/2022 KARAR TARİHİ : 08/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2023 DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile ... S.A. ve... Simülasyon Tekn. Geliştirme Yatırım A.Ş.'nin 30/10/2019 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanan ilan ile davalı şirketi kurduklarını, davalı şirketin ortaklarının %50 pay ile... Simülasyon Tekn. Geliştirme Yatırım A.Ş., %25 pay ile davacı şirket, %25 pay ile ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki konkardatonun davacı yönünden feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava tasdik edilen konkordato şartlarının davalı borçlu tarafından yerine getirilmediği iddiasına dayalı konkordatonun davacı yönünden feshi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davalının konkordato şartları çerçevesinde ödeme yapmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, konkordatonun İİK.m.307 uyarınca davacı yönünden feshine karar verilmiş; hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Müflis şirket tarafından ihalenin feshi isteminde bulunulması, İİK'nın 191. maddesine göre belirlenen hak ve mallar üzerinde tasarrufta bulunulduğu anlamına gelmediğinden, borçlu şirket iflas etse dahi, icra mahkemesinde bu şikayeti yapabilir. Müflis borçlunun, İİK'nın 134. maddesine göre ihalenin feshini talep etme hakkı vardır. Somut olayda, müflis şirketin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/02/2018 tarihli 2017/1403 Esas 2018/162 Karar sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, iflas tarihi itibariyle T1 müflis şirketin yetkilisi olduğu tartışmasızdır. Dava dilekçesinin içeriğinden davacının borçlu müflis şirket yetkilisi olduğunu beyan ederek, şirket adına ihalenin feshini talep ettiği ve davacının müflis şirket yetkilisi olduğu anlaşıldığından, şikayetin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 12....