Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın kaldığını, davalı şirketin bir yıl faaliyette kaldığını ancak daha sonra Vergi Dairesi tarafından resen terk işlemi yapılınca da her iki ortağın da bir daha şirket adına herhangi bir faaliyet göstermediklerini, ancak şirketin muhasebecisi olan kişiye müvekkil ulaşmak istemiş ise de muhasebecinin mükelleflerinden para aldıktan sonra kaçtığını öğrendiğini, şirket defterlerinin Muhasebecide olması ve muhasebecinin ortadan kaybolmuş olması nedeniyle müvekkilin elinde şirket defterlerinin de bulunmadığını, yine müvekkilin artık şirket müdürü sıfatını da haiz olmadığını, şirket vergi dairesi tarafından resen kapatıldığından ve şirket faaliyeti de bulunmadığından şirketin kapandığını düşündüğünü ancak babasından kalan maaşı almak için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurduğunda kendisinin Bağ-Kur'lu olduğunu ve şirket ortağı olarak göründüğünü öğrendiğini, müvekkil; şirket ortağı da olduğundan kendisine maaş bağlanamayacağının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından şifahen kendisine bildirildiğini,...

    ortaklığından çıkmak istediğinin anlaşıldığını, davacının gerçek niyetinin limited şirket ortaklığından çıkmak olduğu halde diğer şirket ortağını ve şirket tüzel kişiliğini mağdur etmek amacıyla limited şirketin feshi ve tasfiyesi davası açmış olmasının MK.2 maddesinde tanımı yapılan iyi niyetle bağdaşmadığını beyan etmiştir....

    yönünde iradenin ortadan kalktığının değerlendirildiğini, şirketin yönetim kurulu başkanı davacının yönetim kurulunun süresi dolsa bile öncelikle yönetim kurulunu toplayarak genel kurul kararı alması ve şirketin genel kurul kararı ile uygun gündem ve feshinin görüşülmesini temin etmesi gerektiğini, şirket yönetim kurulunun toplanamaması, toplantı nisabının sağlanamaması gibi hallerde tek bir pay sahibinin dahi mahkemeden genel kurulun toplanması izin verilmesini talep ederek alacağı izinle genel kurulu toplantıya götürebileceği, mahkemece işbu davada feshi ve tasfiyesi gündeme alınarak genel kurulun toplanması için izin de verilmesinin mümkün olduğunu, genel kurulda şirketin iradi feshi ve tasfiyesi sürecinin işletilmesi mümkün iken işbu davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, şirketin feshi ve tasfiyesinden ziyade genel kurulu toplamak için davacıya TTK'nun 410/2....

      DAVA : Konkordatonun Feshi DAVA TARİHİ : 21/10/2022 KARAR TARİHİ : 25/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sıfatına haiz olan ... TARIM MADEN ORMAN ÜRÜNLERİ TEKSTİL İNŞAAT TURİZM GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/12/2020 tarihli ve 2018/1447 E. - 2020/851 K. Sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesinin, müvekkil şirket bakımından feshine karar verilmesi talep ettiklerini, konkordatonun tamamen yahut kısmen feshi talepli davalarda arabuluculuğa başvuru zorunluluğu bulunmadığını, konkordatonun tasdiki talebiyle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1447 E....

        -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı firma arasında 1993 yılında sözlü ve süresiz bağıtlanıp, ilerleyen zamanda da çeşitli yazışmalarla pekiştirilerek kesintisiz olarak 2005 yılı Mayıs ayına kadar süren Türkiye acenteliği anlaşmasına dayalı hukuki ilişki bulunduğunu, acentelik süresince davalı şirketin ürünleri müvekkilinin faaliyetleri neticesinde Türkiye'de tanınır hale geldiğini, ancak davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı bir tutumla hukuki ilişkiyi sona erdirdiğini, davalı şirketin, başka firmaya münhasır acentelik verdiğini, Yargıtay kararları gereğince feshi ihbar için hukuki ilişkinin 12 yıldır sürdüğü gözönüne alındığında belirsiz süreli anlaşmada üç aydan daha yüksek olacak ve somut olayın özelliğine göre belirlenecek makul sürenin, fesih ihbar süresi olarak dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin haber verilmeden feshedilen sözleşme nedeniyle zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının hukuka aykırı feshi sebebiyle...

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, şirket olması hasebiyle şirket aktifinde en az iki tam yıl süreyle kayıtlı bulunan arsa ve tarla vasfındaki taşınmazların, edinme ve kullanım şekline göre ticaretini yapmak maksadıyla aktifte bulundurulan taşınmazlardan olmaması kaydıyla tesliminin KDV Kanununun 17/4- r maddesi kapsamında KDV'den istisna olduğunu, taşınmaz açık arttırma ilanın da ise KDV oranı %18 olarak belirtildiğinden dolayı ihalenin feshi gerektiğini belirtmiştir. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda davanın 10/01/2020 tarihinde açıldığını, ihalenin ise 30/01/2020 tarihinde yapıldığını bu nedenle davanın süresinde açılmadığını ve dava açıldığı esnada bir ihale mevcut olmadığından davacının hukuki menfaati bulunmadığından davanın esasa girmeden usulden reddinin gerektiğini ilk derece mahkemesi kararının bu yönden düzeltilerek onanmasını talep etmiştir....

          GEREKÇE: Dava İİK'nın 134. maddesi uyarınca açılmış taşınmaz ihalesinin feshi istemine ilişkindir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, konkordato sürecinde uygulanan tedbirler ile müvekkili şirketin haciz tehdidinden kurtulması ve borçlarını ödeyebilmesi amaçlanırken, şahsi kefaletler gerekçe gösterilerek şirket mallarının haczedildiğini, bu sebeple konkordato kurumunun sağladığı güvence müvekkili şirket için geçerliliğini yitirdiğini, 30.07.2021 tarihli dilekçe ile konkordato projesi uyarınca belirlenen taksitleri süresinde ödeme imkanı bulunmadığını bildirerek şirket hakkında iflas kararı verilmesini, iflas kararı ve tasfiye işlemleri öncesinde alacaklılar tarafından şirket mal varlığı üzerine ve banka hesaplarına işlenebilecek hacizler neticesinde imtiyazlı işçilik alacaklarına halel gelmemesi, diğer alacaklıların da mağdur olmaması amacıyla iflas kararına kadar haciz yapılmaması yönünde bir tedbir kararına hükmedilmesini talep ettiğini, müvekkili şirket konkordatonun tasdik talepli dava açtığı günden bu güne kadar iyi niyet ve şeffaflık ilkesi ile hareket ettiğini, bütün alacaklıların...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : KARAR NO : BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Konkordatonun Kısmi Feshi DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : {}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin ... Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda; -{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}- Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin teklif etmiş olduğu konkordato Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile tasdik edildiğini, konkordato projesine göre ödenmesi gereken taksitleri müvekkiline zamanında ödeyemediğini, bu nedenlerle konkordatonun müvekkili şirket yönünden feshini talep ettiklerini, yasal sebepler doğrultusunda davalının konkordato şartlarını ihlal etmesi nedeniyle konkordatonun kısmen müvekkili şirket yönünden feshine karar verilmesini talep etmiştir....

              İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligat yapılan şahıs Serpil Aydoğan'ın, şirket ortağı Recep Aydoğan'ın aynı zamanda eşi olduğunu, gerekçeli kararda her ne kadar Serpil Aydoğan'ın şirket temsilcisi ya da şirket çalışanı ya da tebliğ almaya ehil birisi olmadığı şeklinde gerekçeye yer verilmişse de, işbu tespitin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu şirkette herhangi bir çalışanın bulunmamasının hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, söz konusu araştırmanın ne suretle yapıldığı, kimlerden sorulup bilgi alındığının da açık, anlaşılabilir ve denetime elverişli olmadığını, Serpil Aydoğan'ın davacı işyerine sadece eşini ziyaret için geldiği tespitinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu