GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan iflas yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile borca, ferilerine itiraz ile birlikte borçlu şirketin iflasa tabi şahıslardan olmadığı, iflas takibinin şartlarının oluşmadığı gerekçeleri ile takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tebligatın usulüne uygun olduğu, diğer itirazlarının icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz olduğu...
İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresinde yaptıkları borca itiraz nedeniyle takibin durmasına karar verilmesine rağmen, Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasından gönderilen 23/01/2019 tarihli ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple; tebligat tarihinin 25/09/2019 olarak düzeltilmesine, 26/09/2019 tarihinde Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı dosyasına yapılan borca itiraz nedeniyle borca itirazlarının kabulü ile Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Davacı, takibe yapılan itiraz üzerine itirazın kaldırılmasına karar verilmeden ödeme emri gönderilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ve Ankara'da tedavi için bulunduğunu belirterek gecikmiş itirazda bulunmuş olup, mahkemece şikayet usulsüz tebliğ şikayeti nitelendirilmesiyle reddedilmiştir. Davalı alacaklı tarafından İstanbul 18....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda diğer talepleri ile birlikte borca itiraz ettiği ve ödeme emrinde işletilen faiz oranının belirtilmediği iddiasıyla ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözeltilmek suretiyle borçlunun borca itirazı ve ödeme emrinin iptali talebi incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2019/33418( Eski 2013/17141) Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin müvekkili ile ilişiğinin bulunmadığını, isim benzerliği nedeniyle dosyaya dahil edildiğini, ödeme emri ve yenileme emrinin tebliğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten 10/03/2020 tarihinde müvekkilinin evine haciz için gelinmesi nedeniyle haberdar olunduğunu, 2013 yılından şikayet tarihi olan 12/03/2020 tarihine kadar alacaklı tarafından takip dosyasında müvekkiline yönelik olarak zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını, borca, imzaya, faize, faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek, ödeme emri ve yenileme emri tebliğ tarihinin 10/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne, borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....
Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/2632 Karar sayılı kararıyla davacının taraf ehliyetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırıldığı, dosyanın 2021/52 esasına kaydedilmesi sonrasında yapılan yargılaması sonunda; şikayetin kabulü ile davacı hakkında yapılan takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, borçlunun, takip dosyasından kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte aynı davada itiraz ve şikayetlerini ileri sürebileceği gibi tebliğ usulsüzlüğünü ayrı bir davada, borca ve imzaya yönelik itirazlarını, ayrıca takibe yönelik şikayetlerini ayrı bir davada ileri sürmesinin mümkün olduğu, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini ayrı ayrı dava açarak talep etmesi halinde borca, imzaya itiraz ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı usulsüz tebliğ şikayetinin...
Tüm dosya kapsamına göre; davacının itirazının borca itiraz mahiyetinde olduğu, İİK 169/1 maddesi göndermesiyle İİK 168/5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borca itirazın 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği, davacı tarafından dava dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, tebliğ tarihi olan 19/04/2021 tarihi itibariyle eldeki davanın 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
Maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçe ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine, Zaman aşımı itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; Takip dosyası üzerinde yapılan incelemede, 10 yıllık zaman aşımı süresinin henüz dolmadığı yönündeki gerekçe ile zaman aşımı itirazı yönünden davanın reddine, Davacı borçlu hakkında örnek 7 ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu tür takiplere karşı itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, somut olayda da davacı şirket tarafından icra dosyasına usulsüz tebligat ve borca itiraz konulu itirazlarda bulunulduğu, takibin kesinleştiği, usulsüz tebligat yönünden inceleme yetkileri bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği, mahkemece de usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın reddine karar verildiği yönündeki gerekçeler ile davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....