Somut olayda, borçlu, sair itirazları yanında işletilen faizin hatalı ve fahiş olduğunu ve kambiyo vasfı şikayetini ileri sürdüğü halde, mahkemenin bu yöndeki itiraz ve şikayeti değerlendirmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, borçlunun süresinde yapmış olduğu kambiyo vasfı şikayeti ve faize itirazı konusunda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2022 NUMARASI : 2022/213 ESAS- 2022/70 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti&Kasa Şikayeti&Borca İtiraz KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2021/25950 esas sayılı dosyasından başlatılan takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olup, takipten 21/10/2021 tarihinde haricen haberdar olduklarını, senet aslının icra kasasında olmadığını, ödeme emri ile birlikte gönderilmediğini, senet aslı icra kasasında olmadığından senet asıllarının incelenemediğini, müvekkili alacaklı ile Dolar üzerinden bir para alışverişi olmadığını, söz konusu senedin alacaklıya teminat amacıyla boş olarak verilmiş olup, senetteki yazıların da müvekkile ait olmadığını beyanla; ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 42....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'nun 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen vakıaları kendiliğinden gözetemez. Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak başka bir şeye karar verilmek sureti ile karar verilmesi yerinde değildir....
O halde, mahkemece borçlunun kefilliğinin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenip değerlendirilerek anılan konularda karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sadece usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin 5 günlük yasal süresinde yapılmadığını, davacının ödeme emrini 25.08.2020 tarihinde tebliğ aldığını, fakat huzurdaki borca itiraz davasını 02.09.2020 tarihinde açtığını, davacının takipte keşideci değil avalist olduğunu, davaya konu senetteki TL para cinsinin keşidecisinin paraf imzası ile onaylanarak USD olarak değiştirildiğini, senedin teminat senedi olarak verildiğine dair iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından senette tahrifat olduğu, teminat senedi olduğu belirtilerek kambiyo vasfında olmadığı şikayeti ile aynı zamanda borca itiraz edildği ancak ödeme emrinin borçluya 25.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve davanın 02.09.2020 tarihinde açıldığından davanın yasal beş günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle süresinde olmayan borca itirazın süreden reddine hükmedilmiştir. IV....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....
DAVA Borçlular vekili dilekçesinde; müvekkillerine gönderilen ödeme emri tebliğ evrakının kanuna ve yönetmeliğe uygun tebliğ edilmediğini, talep edilen borca ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkillerinin yerleşim yerinin İstanbul olmasından ötürü yetki itirazında bulunduklarını, takibe dayanak belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte tarafına gönderilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 16.10.2021 olarak düzeltilmesini, borca ve ferilerine itirazla takibin durdurulmasını/iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; usul ve yasaya uygun takip başlatılarak, tebligatların çıkartıldığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/222 ESAS 2021/388 KARAR DAVA KONUSU : Yetki ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2020/965 E sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, ödeme emrinin müvekkillerine tebliğ edilmeden mahalle muhtarına bırakıldığını hariçten öğrendiklerini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, ödeme emrinde müvekkillerinin adresinin Şefaatli ilçesi olarak yazıldığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin Şefaatli İcra Dairesi olup, ayrıca borca ilişkin olarak hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, hem de kambiyo senetlerine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; kambiyo şikayeti yanında, dayanak senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece talebin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Borçluların başvurusu, bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir....
Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine -usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki- başvurusu (teminat iddiası), İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....