Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2017/... esas sayılı dosyasına konu takip nedeniyle davacı tarafından itirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesi sebebiyle açılan dava niteliğindedir. Davacı eldeki davada sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayandığını beyan etmiş, davalı da buna göre savunmada bulunmuş öncelikle davacının talebinin belirlenebilir durumda olması sebebiyle belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığından dava şartı gerçekleşmediğinden öncelikle usulden reddine, huzurdaki davanın İİK'nın 72/7'ye göre bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Öncelikle davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu irdelenmelidir....

    kaydının olmadığını, bu nedenle bu husustaki taleblerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve reddi gerektiğini, davacının fazla çalışma yaptığı aylara ilişkin ücretlerini ve yıllık izin ücretlerini eksiksiz aldığını, imzasını taşıyan bordrolarda kendisine ödendiğini ve itirazi kaydının olmadığını, davacının hafta sonu çalışma alacağının söz konusu olmadığını, müvekkil işverenin tüm çalışanlarına hafta tatili kullandırdığını, davacının bu kalemden bir alacağının bulunmadığını, iş akdi usul ve yasaya uygun olarak feshedildiği için kıdem ve ihbar tazminatı da talep edemeyeceğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Bu durumda, davalının tek taraflı fiyat artışının hukuka aykırı olduğu, davacının itirazi kayıt ileri sürerek ve ihtarname ile bunu bildirerek ödeme yapmasına rağmen ödediği fazla bedeli faiziyle birlikte geri alma hakkının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne ve likit alacağa haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davacının davasının, KABULÜ İLE; davalının İstanbul ......

      Buna karşı bordroların imzalı ve itirazi kayıtsız olması durumunda dahi işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılıdan fazla çalışmayı yazılı delille ispat edebilir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde fazla çalışma ücreti taahhuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalı ile yapılması durumunda da itirazi kayıt ileri sürülmemiş olması ödemenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini ortaya koymaktadır....

      Esas numaralı dosyası ile haczin tatbiki için geldiklerini, dosya bedelinin icra memuruna teslim edildiğini beyanla icra dosyasına itirazi kayıtla ödenmiş olan bu paranın davalıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesine, toplam borcun %15'inin teminat olarak kabul edilerek kalan tutarın müvekkili siteye iadesini takibe dayanak yapılan senetin kambiyo vasfı haiz olmadığından iptalini, müvekkillerinin söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, itirazi kayıtla ve haciz baskısı ile ödenen paranın müvekkili site yönetimine iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. YANIT: Davalı vekili 17/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacı yanın ilk olarak Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

        Davacı tarafından kompanzasyon sisteminin ayarlarının yapılmamış olması nedeniyle dava konusu faturaların ortaya çıktığı ve davacı tarafından YİGŞ'nin 40 ve 41. maddelerine göre usulüne uygun itirazi kayıt ileri sürmeyen yüklenicinin hakediş kesintisinin ödenmesi talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu dosya içeriğindeki delillere uygun olarak denetime elverişli teknik bilgi ile hazırlanmış olduğundan hükme esas alınmış, taraflar arasındaki sözleşme ve eki şartnameler ile davacı yüklenicinin üstlendiği işin ayıpsız olarak teslimini gerçekleştirmediği, kompanzasyon ayarlarının doğru yapılmamış olması nedeniyle tahakkuk ettirilen fazla elektrik tüketim bedelinin hakedişten kesinti yapılarak davacıya yansıtılması hakli olduğu gibi davacı yüklenici tarafından sözleşmenin eki sayılan YİGŞ'nin 40 ve 41. maddelerine göre usulüne uygun geçici ve kesin kabule itirazı da bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          Davacı, itirazi kayıt belirtmeksizin 20.04.2018 tarihli "mutabakatname ve taahhütname " isimli belgeyi imzalayarak, 145.000,00 TL araç bedeli konusunda davalı sigorta şirketi ile mutabık kalmışsa da, tazminat bedelinin ödenmesi koşulu ile söz konusu zararın tamamen tazmin edildiği, bu hasar dolayısıyla davalı sigorta şirketini her türlü hak, alacak ve davadan kayıtsız şartsız ibra ettiğini, başkaca alacağı kalmadığına ilişkin beyan ve taahhüt ettiğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığından, taraflar arasında düzenlenen mutabakatname ve taahhütname TBK'nın 132.maddesi uyarınca tam bir ibra sayılamaz....

          GEREKÇE: Dava kira sözleşmesi kapsamında itirazi kayıt ile ödenen kira bedelinin fazla kısmının istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davacı kiracının kira bedelinin artış oranını kabul etmediği ve itirazi kayıt ile kira sözleşmesini imzaladığı ve akabinde kira bedelinin tespiti için açtığı davada Antalya 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/06/2016 tarih ve 2015/1355 Esas, 2016/994 Karar sayılı ilamı ile aylık kira bedelinin ilgili yıl için 8.286,30 TL olarak tespitine karar verildiği ve bu kararın yasa yoluna başvurulmaksızın 08/09/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir....

          SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının fazla çalışma ücreti alacağı talep etmesine rağmen aylık ücret bordrolarını hiç bir itirazi kayıt koymadan imzaladığını, davacının dava dilekçesinde beyan ettiğinin aksine bütün maaş ödemelerinin düzenli olarak yapıldığından davacının herhangi bir ücret alacağınn bulunmadığını,davacının bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmesine rağmen aylık ücret bordrolarını hiç bir itirazı kayıt koymadan imzaladığını, haksız ve hukuka aykırı talep edilen bayram ve genel tatil ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği ücret temel alınarak hesaplanan her türlü tazminat ve alacak taleplerinin reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının dava dilekçesinde talep ettiği faiz türlerinin ve faiz başlangıç tarihlerinin kabulünün imkansız olduğunu , bu sebeple davacı tarafından talep edilen faiz türü ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, davanın reddi gerektiğini...

          Yargılama devam ederken 28.3.2001 tarihli dilekçe ile 6111 sayılı Yasa’nın af ile ilgili hükümlerinden yararlanması gerektiğinin ve itirazi kayıtla ödemiş olduğu miktarın 6111 sayılı Yasa kapsamında belirlenecek borç tutarından mahsubunu istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,18.07.2007 tarih ve 2007/12 sayılı Kurum kararının iptaline,bordroda gösterilen işçiler dışında ve ikiden fazla işçinin işyerinde çalıştırılmadığının ve eksik işçilik olmadığının, ayrıca Ekim 2001-Haziran 2002 tarihleri arasında 10.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen sürelerde eksik bildirim yapıldığının ve buna ilişkin ek tahakkuku gereken miktarlar dışında prim, issizlik sigortası prim borcu ile gecikme zammı borcu bulunmadığının tespitine,davacının davadan sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasadan faydalandırılması gerektiğine ve itirazi kayıtla yatırmış olduğu ödemelerin mahsubuna, karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu