İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/11/2015 tarih ve 2015/919 E.- 2015/907 K. sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi: Borçlu, icra mahkemesine başvurarak alacaklı tarafından para borcu ikrarını içeren noterce düzenlenmiş 11/06/2002 tarihli borç senedine dayalı olarak başlatılan ilamlı takibin kesinleşmesinden sonraki devrede oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, şikayetin yenileme emrinin 13/11/2015 tarihinde tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle İİK'nun 16/1. maddesi gereğince davanın süreden reddine karar verildiği görülmüştür. İlamlı icra takibinde borçlu icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde, ilamın zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, İİK 33/2 fıkrası uyarınca bir zamanaşımı itirazını her zaman ileri sürebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından imzalanan 22/01/2009 keşide, 15/03/2009 vade tarihli, 4.500,00 TL bedelli bononun vadesinde ödenmediğinden dolayı icra takibi başlattıklarını, bu zamana kadar takibe konu borcun ödenmediğini, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde bononun zamanaşımına uğramadığını, 6102 sayılı TTK.'nın 751.maddesi gereğince bono zamanaşımını kesen her işlemden sonra müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı başlayacağından, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğramaması için 3 yıldan fazla aralık olmamak üzere icra takip işlemlerinde bulunmasının zorunlu olduğunu, takip dosyası kesinleştikten sonra üç yıllık zamanaşımı süresini aşacak şekilde işlemsiz bırakılmadığını, bu nedenle davacının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluştuğu iddiasıyla icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine müracaat ettiği, mahkemece, borçlu duruşmaya gelmediğinden ve üç ay içinde yenileme talebinde de bulunmadığından HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi şikayet niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkindir. Başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 71. maddesi olup, bu maddeye dayalı olarak yapılan zamanaşımı itirazı hemen belirtmek gerekir ki; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına yönelik olarak Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp “şikayet” niteliğindedir. Borçlu tarafından yapılan şikayetin ise yasal hasmı alacaklıdır. Bu itibarla hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur....
. - 2016/19763 K. sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun icra mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Somut olayda mahkemece İİK’nun 78/5. maddesi kapsamında inceleme yapılmış ise de; borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. O halde mahkemece borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
O halde, takip kesinleşmekle başvuru bu hali ile İİK’nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. HMK.nın 33.maddesi gereği, hukuki tavsif, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti, hakimin görevine giren bir konudur. (HGK 5.6.1991 tarih, 1991/12-258E-344K) İİK’nın 71. maddesi uyarınca ise takibin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası her hangi bir süreye tabi değildir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun zamanaşımı itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 14 adet senede dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 3 yıllık bono zamanaşımının oluştuğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra takibine konu alacak hangi zaman aşımı süresine tabi ise, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde de aynı zaman aşımı süresi uygulanır. Bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belgeler, bono niteliğinde olmayıp, adi havale hükmünde olduğundan takip, dayanak senetlerin tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesinde düzenlenen on yıllık zaman aşımına tabidir. Takipte bu sürenin dolmadığı ve dolayısıyla zaman aşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten Yaralama HÜKÜM : DÜŞME Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında 03.03.2008 tarihinde kasten yaralama suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK.nun 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından kesin nitelikte olduğu ve 5237 sayılı TCK.nun 73/4. maddesine göre de, kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçmenin cezanın infazına engel olmayacağı gözetilmeden katılanın hükümden sonraki şikayetten vazgeçmesi nedeniyle verilen 14.03.2008 tarihli düşme kararının hukuken bir geçerliliği olmadığından O Yer Cumhuriyet Savcısının bu karara yönelik konusu bulunmayan temyiz isteminin 1412 Sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 27.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı)....