DAVA Borçlular vekili şikayet dilekçesinde; haklarında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklı tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunulmadığından takibin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olup, takip dayanağı bonolar bakımından zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, alacaklı tarafından zamanaşımını kesen işlem yapılmadığı, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davacının icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi olup yasal dayanağı; İİK'nın 170/b maddesi ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesidir. 6762 sayılı TTK'nın 726. maddesinde, çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın, 6273 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir....
nun 71/son maddesinin yollaması ile 33/a maddesi gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğiden sonra zaman aşımının vaki olmadığını ıspat saadetinden ve 7 gün içinde umumi mahkemede dava açma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011/7825 sayılı dosyası üzerinden 07/12/2011 tarihinde takibe konulmak suretiyle zamanaşımı süresinin kesildiği, bilahare bu dosyada yapılan sair işlemler ile 10 yıllık zamanaşımı süresinin her defasında yeniden başladığı, son işlem tarihi olan şikayete konu 21/12/2021 tarihli Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2008/2749 sayılı dosyasındaki takip talebi ile 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, ilk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK.'...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile kefalet şartlarının oluşmadığı şikayetine ilişkindir. Davacılar, murisleri olan Nazif Kara'nın takibe konu kredi sözleşmesine kefilliği nedeniyle hakkında 2002 yılında takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesinden sonra 23/09/2003 yılında yapılan haciz işleminden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinde zamanaşımını kesecek işlem yapılmaması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemişler, mahkemece 5411 sayılı Kanunun 141. Maddesine göre alacağın 20 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Takibin 2002 yılında TMSF'ye devrolunan Pamukbank T. A. Ş....
İcra Müdürlüğü’nün 2012/2844 Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, mahkemece üç yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesi ile istemin reddine dair verilen kararın Dairemizce, takip konusu çekte zamanaşımının altı ay olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak bozulduğu görülmektedir. Somut olayda icra mahkemesinden zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebinde bulunan kişi, ... .... İcra Müdürlüğü’nün .....Esas sayılı takip dosyasının borçlusu olan .... .... olmayıp, .......... İcra Müdürlüğü’nün 2012/1393 Esas sayılı dosyasından İİK’nun 120. maddesi uyarınca yetki alan takip alacaklısı Bora Plastik.. Ltd.Şti.’dir. Söz konusu yetki belgesi incelendiğinde ise, 31.03.2014 tarihinde, borçlu ... hakkında .......... İcra Müdürlüğü’nün 2012/1393 Esas sayılı dosyasında alacaklı olan .... ......Şti. vekilinin talebi üzerine, borçlunun ... .... İş Mahkemesi’nin 2010/1001 Esas-2014/......
Noterliğinin 06.11.2006 tarih ve 17971 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak, ilamların icrası yolu ile İLAMLI takip başlatılmış, borçlu vekili süresi içinde, takip dayanağı belgenin, finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, para borcu ikrarını içeren İİK.nun 38. maddesinde yazılı belgelerden olmadığını, ilamlı takibe konu edilemeyeceğini bildirerek, icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece alacaklının bu senede dayalı olarak ilamlı takip başlatmasında takip hukuku açısından bir engel bulunmadığı belirtilerek, icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği, borçlu vekilince kararın temyiz edildiği görülmektedir. İİK.nun 38.maddesinde: “ Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiştir....
Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, İİK’nun 36. maddesinde düzenlenen icranın geri bırakılmasına (icranın geri bırakılması için sunulan nakit teminatın nemalandırılması talebinin reddine dair 04.11.2021 tarihli icra memur işlemini şikayet) ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 24/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı borçlu Teknosa tarafından dosyaya sunulan 04/04/2021 tarihli icranın geri bırakılması kararında açıkça "... Takibe konu ilamın icrasının teminatı ibraz eden davalı T3 yönünden istinaf incelemesi sonuna kadar geri bırakılmasına" denildiğinden icra dosyasındaki teminatın, paraya çevrilmesine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararında istinaf mahkemesi kararı yönünden temyiz incelemesi yolunun açık olması halinde karara yönelik icranın geri bırakılması hakkında verilen kararın temyiz incelemesi süresince de geçerliliğini koruyacağı yönünde kabul kararı verilmiş olsa da, bu kararın kabul edilemez nitelikte olduğunu, zira icranın geri bırakılması kararında istinaf incelemesi sonuna kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olup, takip dayanağı ilamda istinaf incelemesi sonuna gelindiğini, İzmir 28....