Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK.nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Somut olayda, icra takip dosyasında 07.12.1998 tarihinden, temlik tarihi olan 28.12.2001 tarihin kadar, takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.nun 661. maddesi uyarınca bonolar için öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açıktır....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ile takibin zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı icranın geri bırakılmasına talebine ilişkindir. Dörtyol İcra Dairesinin 2017/655 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlular T1 ile Ahmet Kaya hakkında 03/02/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 51.533,27 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 07/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 09/02/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu bütün itirazlarını İİK.nun 168. maddesinde belirtildiği üzere kanuni 5 günlük süre içerisinde itirazını icra mahkemesine yapması gerekir....

    İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile İzmir 23. İcra Müdürlüğünün 2020/6646 Esas sayılı dosyasında davacılar yönünden İİK'nun 71/2 maddesi yollaması ile İİK'nun 33/a maddesi gereğince zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, icranın geri bırakılmasına karar verilmek ile sair itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini aynen tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış zamanaşımı nedenleriyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, zamanaşımı nedeniyle İİK'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması ve İİK'nun 78/2. maddesi gereğince takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibin genel haciz yolu ile takip olduğu, itirazların İİK'nun 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile istemin usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, icranın geri bırakılması isteminin süre aşımından reddine, takibin iptali isteminin reddine, memur muamelesine yönelik şikayetin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan; HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, icranın geri bırakılması isteminin süre aşımından reddine, takibin iptali isteminin reddine, memur muamelesine yönelik şikayetin reddine, davacı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

      Davalı ..., dava konusu takip dosyaları ile ilgili olarak icranın geri bırakılması kararı alındığı, Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğinden, dava koşulunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava dayanağı takip dosyalarının 2003/1234 sayıl takip dosyasında birleştiği ve bu dosyadan ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas 2009/27 karar sayılı ilamı ile zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği kararın Yargıtay ... Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, davacının İİK'nun 33/a maddesine dayalı olarak açtığı davanın ise red edildiği ve Yargıtay ... Dairesi mahkemenin bu gerekçe ile reddini isabetli bulduğunu ve bu hususun kesinleştiğinden ortada geçerli bir icra takibi olmadığından dava koşulu yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Maddelerinde belirlenen zamanaşımının farklı usullere tabi olduğu, İİK'nun 78.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması durumunda dosyanın her zaman yenilenmesi mümkün olduğu, ancak zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması halinde farklı sonuçların doğacağı, İİK'nun 78.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasının davacının zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını ileri sürmesine engel olmadığı ve bu hususta hukuki yararının bulunduğu, mahkemece davacının şikayetinin incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerektiği halde, davanın reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın esasının incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece takip dosyasında 10.06.2008 ile 31.10.2011 tarihleri arasında zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, alacaklı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir. İcra kefaleti kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, BK.nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Çek borçluları için ise, TTK.nun 726. maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Somut olayda şikayetçi...'nin icra kefili sıfatı ile takip dosyası borçlusu olduğu ve onun yönünde yapılan son işlem tarihinden şikayet tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği görülmektedir. O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu (icra kefili)....'nin zamanaşımı şikayetinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu