gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafii ile... ve müdafıinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK.nm 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, B-l Sanık ...'...
başvuruda bulunduğu, yapılan şikayet başvurusunun ise Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı yazısıyla reddedildiği, ihale karar damga vergisinin 10/12/2010 tarihinde tahakkuk ettiği, davacı şirket tarafından ihale karar damga vergisinin 24/01/2011 tarihinde ödendiği, davacının idareye mevzuuada hata kapsamında ilk başvurusunun 12/04/2017 tarihinde olduğu görülmüş olup, Vergi Usul Kanunun 126.maddesinde vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi hataları düzeltilemeyeceği şeklindeki amir hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından düzeltme talebinin, zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapıldığı açık olup, zamanaşımı süresi geçtikten sonra yapılan düzeltme talebinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Şikayet dilekçesinde sanığın İİK'nın 331 ve 333/a maddesine aykırılıktan da cezalandırılması için şikayette bulunulduğu halde, bu suç açısından bir hüküm kurulmamışsa da zamanaşımı süresince bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; ...... Sicil Memurluğu’nun 05.09.2011 gün ve 22399 sayılı yazısına göre sanığın şikayet tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşılması karşısında, yüklenen suçun unsurları oluşmadığı cihetle, Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ün temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca şikayet süresinin geçmesi nedeniyle DÜŞMESİNE, 29.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Şubesine gönderilen 14.1.2008 tarihli birinci haciz ihbarnamesine Akbank genel müdürlüğünce 05.02.2008 tarihli itirazlarının 14.02.2008 tarihinde dosyaya havale edildiği, müşteki vekilinin ise icra dosyasında 08.07.2008 tarihinde işlem yapmak suretiyle itirazı bu tarihte öğrenmesine rağmen İİK'nun 347. maddesinde düzenlenen üç aylık ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra 5.5.2009 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından "....beraatlerine" kısmı çıkarılarak yerine "....İİK’nun 347.maddesi gereğince müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine" ifadesi yazılmak suretiyle hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince düzeltilerek ONANMASINA, 28.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
nun ise, okul müdürü hakkındaki cinsel taciz iddialarının doğru olmadığı yönünde katılanın öğrencilere telkinde bulunduğunu bizzat öğrencilerden duyduğunu belirtmesi karşısında, maddi vakalara dayanan sanığın şikayet ve beyanlarının Anayasanın 74. maddesinde yer alan Anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kalıp iftira suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Cumhuriyet Başsavcılığı'na vermiş olduğu şikayet dilekçesi ile Cumhuriyet Savcısı tarafından müşteki sıfatıyla alınan aynı tarihli beyanında, 0533 601 77 28 numaralı hattın başkaları tarafından bilgisi dışında çıkartılarak kullanıldığını iddia ederek şikayetçi olduğu, ancak soruşturma aşamasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda 06.02.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre suça konu abonelik sözleşmesindeki sanığın ismine atfen atılan imza ile sanıktan alınan örnek imzaların yapılan karşılaştırmasında, abonelik sözleşmesindeki imzanın sanığın eli ürünü olduğunun anlaşıldığı özel belgede sahtecilik suçundan şikayet edilen şahısların isimleri belirlenebilecek şube yetkilileri olması nedeniyle sanığın yetkili makamlara şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi karşısında iftira suçundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla...
ait olduğu anlaşılmakla, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, müşteki kurumun şikayet dilekçesi ile sanığın cezalandırılmasını istediği, duruşma gününün ise şikayet eden kuruma tebliğ edilmediği, mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesinin ortaya konduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki ...'...