WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakkında başlatılan icra takibi sırasında, alacaklı vekilinin de icra dairesinde hazır bulunduğu esnada borcun tamamını 09.02.2004 tarihinde ödemeyi taahhüt eden ve bu ödemeyi yapmadığı için şikayet edilen borçlu-sanık hakkında yapılan şikayet üzerine başlatılan yargılamada, 10.02.2004 suç tarihi itibariyle atılı suçun zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakta olup, duruşmanın tensiben bırakıldığı 22.06.2004 ve bir sonraki 14.09.2004 tarihli celselere gönderdiği mazeretler kabul edilen ve duruşması ertelenen müşteki vekilinin 02.11.2004 tarihli celse için gönderdiği ve diğerleri ile aynı mahiyette bulunan mazeretinin kabul edilmemesi sebebiyle verilen İİY.nın 349. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesi kararı, mahkemece yazılı gerekçeye ve atılı suçun tabi bulunduğu kısa zamanaşımı nazara alındığında isabetli kabul edilmelidir." görüşüyle itiraz yasayoluna başvurarak Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Kararı, şikayet olunan ... vekili ile ... vekili temyiz etmiştir. Sıra cetveline şikayet davalarında İcra Mahkemesi görevlidir. Ancak itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür (İİK.m.142/I-III). İtiraz hem esasa hem sıraya ilişkin ise yine genel mahkemeler görevlidir. Şikayetçi taraf şikayet dilekçesinde diğer itirazları ile birlikte şikayet olunan Vergi Dairesi'nin alacağına yönelik zamanaşımına uğradığı, bu şikayet olunana ödeme yapılmaması gerektiğini de ileri sürmüştür. Alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı alacağın esasına yönelik bir itirazdır. Bu durumda mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçlulara tebliğ edilmiştir. 16.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. O halde mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görüp görmediği konusunda araştırma yapılarak ilgili elektrik şirketinin yöntemince eylemden haberdar edilerek şikayet ve katılma taleplerinin bulunup bulunmadığı sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          HMK'nun 33. maddesinde de; başvurunun hukuki tavsifinin hakime ait olduğu hükmüne yer verilmiş olup; bu durumda, her ne kadar, mahkemece, istem, İİK'nun 71. ve 33-a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımına yönelik şikayet olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; borçlunun isteminin, iddianın, yukarıda özetlenen içeriği itibariyle İİK'nun 168. maddesine dayalı takip öncesi döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu açıktır. Öte yandan, borçlu tarafından ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1776 Esas sayılı dosyasına yönelik zamanaşımı itirazında bulunulduğu halde, mahkemece, itiraz konusu yapılmayan ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5465 Esas sayılı dosyası esas alınmak suretiyle yanlış icra dosyası üzerinden sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, ... 7....

            Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesine göre herhangi bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....

              Müdürlüğü'nün alacağının satış tarihi itibariyle 6183 sayılı Yasada öngörülen 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin dolduğunu, şikayet olunan ... ve ...'nın haczinin üzerinden 2 yıllık bir zaman geçmesi nedeniyle düştüğünü, bu nedenle sıra cetvelinde 2. sırada yer almasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanlardan sadece ...'ya ödeme yapıldığı, bu nedenle diğer davalılar yönünden şikayetçinin sıra cetveline itiraz davası açmada hukuki yararı bulunmadığı, ...'nın alacağı prim alacağı olup, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve satış tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı, özel bir alacağın kamu alacağına iştirak edemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....

                İİK'nun 71/2.maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet anılan maddenin göndermede bulunduğu 33/a maddesinde belirli bir süreye bağlanmadığından süreye tabi değildir (HGK'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E, 1998/797 K, sayılı kararı). Ancak somut olaydaki gibi takibin kesinleşmediği hallerde, takip tarihinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında, mahkemece İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur. O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK’nun 71/son ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

                  Öte yandan, kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmezler ise de, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ile takipten önce borcun ödendiği iddiası üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.3.2009 tarih ve 2009/335 E.-2009/236 K.sayılı kararı ile borca itiraz ve zamanaşımı itirazının süreden reddine karar verildiği, mahkeme kararının Dairemizin 15.10.2009 tarih 2009/10817-19124 eski sayılı ilamı ile onandığı ve karar düzeltme yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği görülmektedir. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmişse de; ......

                    Borçlunun icra mahkemesine 10.07.2008 tarihli başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK’nun 22. maddesi gereği bu şikayet, icra mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. Bu durumda takip dosyasında alacaklı tarafından ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.01.2010 tarih ve 2009/584 E. - 2010/1 K. sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra 14.03.2017 tarihine kadar takibi ilerletmeye yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığı, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8....

                      UYAP Entegrasyonu