WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borca itiraz yönünden istinaf incelemesinde; Davacı vekili olarak ilk olarak müvekkillerinin davalıdan 100.000,00TL tutarında aylık %10 faizle borcuna karşılık boş senet verdiğini ve alacaklıya bugüne kadar 130.000,00TL ödemede bulunduğunu beyanla borca itiraz etmiştir. İcra Mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken, kural olarak tanık dinleyemeyeceklerinden dar (sınırlı) yetkili olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkileri de genel mahkemeye göre daha kısıtlıdır. Genel mahkemeler, senetteki sahtelik iddiasını, Hukuk Muhakemeleri Kanununun verdiği yetkiyle daha detaylı bir biçimde inceleme olanağına sahip bulunmaktadırlar....

CEVAP Borçlu cevap dilekçesinde; ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde dosya borcuna itiraz edilmiş olduğu, süresinde yapılan bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın yerinde ve hukuka uygun olduğu, itiraz dilekçesi ekinde borçlu firma tarafından vekil tayin edildiklerine ilişkin usulüne uygun vekaletname bulunduğu, borçlu firma ile aralarında vekalet ilişkisinin devam ettiği, bu sebeple vekil sıfatıyla usulüne uygun olarak itiraz edildiği, dolayısı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesi ekinde gönderilen imza sirkülerinin şirket vekilliği görevlerini sona erdirmediği ve, şikayet edenin bu iddiasının hukuk dayanaktan yoksun olduğu iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda yetkiye, borca ve faize itirazı yanı sıra, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını, teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; "yetkiye ve borca itirazın yerinde olmadığı, senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise genel mahkemelerde değerlendirilebileceği" gerekçesi ile istemin reddine karar...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı ve dava dışı borçlu aleyhine ilamlı icra takibine girişildiği, davalı idarenin borca itiraz ettiği ve hakkındaki takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, itiraz tarihinden sonra davalı borçlu idarenin icra dosya borcunu ödediği, davacı alacaklı tarafından paranın kendilerine reddiyatının yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından bu talebin reddedildiği, davacı tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir....

      Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır. Mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının çözümlenmesi, yetki itirazı yerinde görülmez ise borca ve fer'ilerine itirazlarının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının yetkiye ve borcun fer'ilerine itirazları hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....

      08/09/2020 tarihi olup vaktinde itiraz edildiğini, davalarının gecikmiş itiraz değil usulsüz tebliğ şikayeti olduğunu ve şikayetin süresinde yapıldığını, yerel mahkemenin süre konusunda kendisi ile çelişmekte olduğunu, dava konusu olayı ele aldığında mahkemece kabul edilen tarih 02/09/2020 tarihine 7 gün eklediği zaman 09/09/2020 tarihi olduğunu, davanın açılma tarihi ise 09/09/2020 olup, dava vaktinde ve zamanında açılmış olduğunu, istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2021/384 ESAS, 2021/824 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 4. İcra Mdnün 2021/5426 esas sayılı dosyasında aleyhine takip başlatıldığını, borca, tüm ferilerine , faize ve yetkiye itiraz ettiğini, ikametgah itibariyle Küçükçekmece İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, borcu doğuracak herhangi bir sözleşmenin haksız fiilin, sebepsiz zenginleşmenin bulunmadığını söyleyerek itiraz etmiştir....

      Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu