Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borca itiraz yönünden istinaf incelemesinde; Davacı vekili olarak ilk olarak müvekkillerinin davalıdan 100.000,00TL tutarında aylık %10 faizle borcuna karşılık boş senet verdiğini ve alacaklıya bugüne kadar 130.000,00TL ödemede bulunduğunu beyanla borca itiraz etmiştir. İcra Mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken, kural olarak tanık dinleyemeyeceklerinden dar (sınırlı) yetkili olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkileri de genel mahkemeye göre daha kısıtlıdır. Genel mahkemeler, senetteki sahtelik iddiasını, Hukuk Muhakemeleri Kanununun verdiği yetkiyle daha detaylı bir biçimde inceleme olanağına sahip bulunmaktadırlar....

Davacı dava dilekçesinde yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği halde, Mahkemece davacının yetki itirazı değerlendirilmeden doğrudan borca itirazının incelenmesi ve davacının borcun fer'ilerine itirazları da değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi HMK'nın 297/2.maddesine aykırıdır. Mahkemece, öncelikle borçlunun yetki itirazının çözümlenmesi, yetki itirazı yerinde görülmez ise borca ve fer'ilerine itirazlarının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının yetkiye ve borcun fer'ilerine itirazları hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

CEVAP Borçlu cevap dilekçesinde; ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde dosya borcuna itiraz edilmiş olduğu, süresinde yapılan bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, kararın yerinde ve hukuka uygun olduğu, itiraz dilekçesi ekinde borçlu firma tarafından vekil tayin edildiklerine ilişkin usulüne uygun vekaletname bulunduğu, borçlu firma ile aralarında vekalet ilişkisinin devam ettiği, bu sebeple vekil sıfatıyla usulüne uygun olarak itiraz edildiği, dolayısı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesi ekinde gönderilen imza sirkülerinin şirket vekilliği görevlerini sona erdirmediği ve, şikayet edenin bu iddiasının hukuk dayanaktan yoksun olduğu iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve müvekkilleriyle davalının tacir olduğu, ancak tacir olup olmadıkları hususunun etraflıca araştırılmadığı, açılan menfi tespit davasında verilen tedbir kararı nedeniyle davaya konu bonoya dayalı takip yapılamayacağı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçluları tarafından açılan şikayet yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2021/494 ESAS 2021/722 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce Anadolu icra dairesinde takip başlatıldığını, borçlu vekilince yetkiye ve borca itiraz edildiğini, dosya talep üzerine Alanya icra dairesine gönderildiğini, borçlu vekilince 11/10/2021 tarihinde takibe yeniden itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, takip dayanağı belgede borçlunun kendi imzasını ve ikrarını içeren bir borç senedi bulunduğunu, borçlu vekilince yapılan itirazlarda imzaya itiraz edilmediğini, borçlu tarafından imzası ikrar edilmiş bir borç...

    İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı ve dava dışı borçlu aleyhine ilamlı icra takibine girişildiği, davalı idarenin borca itiraz ettiği ve hakkındaki takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, itiraz tarihinden sonra davalı borçlu idarenin icra dosya borcunu ödediği, davacı alacaklı tarafından paranın kendilerine reddiyatının yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından bu talebin reddedildiği, davacı tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir....

    DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, tüketilen enerji bedelini ödemediği iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde vaki yetkiye ve borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ...33. İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)...

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu