Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı tarafından ileri sürülen iddianın borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğu, borca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verileceği, şikayetin kabulü halinde takibin iptaline karar verileceği, bu durumda şikayetin öncelikle değerlendirilmesi gerektiği ve davacının da yararına olduğu, şikayet sonucunda takibin iptaline karar verildikten sonra yeniden takip başlatılması halinde davacının kendisine gönderilecek ödeme emrine karşı yasal süresi içerisinde borca itiraz edebileceği, takip talebine ve ödeme emrine davacı hakkında "Konkordato ilanı olduğundan işlem yapılmayacaktır" yazılmasının ve davacıya ödeme emri gönderilmemiş...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3156 KARAR NO : 2022/2160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ACIPAYAM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/47 ESAS 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiğini, taraflarınca yetkiye, imzaya, borca itiraz ettiklerini, Ankara 14....
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece dava borca itiraz olarak değerlendirilmiş ve borca itirazın süreden reddine karar verilmiş ise de, hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla davacının talebinin borca itiraz olmadığı, davalı hakkında tefecilik suçundan dava açılması nedeniyle icra müdürlüğünce takibin tedbiren durdurulmasına yönelik taleplerinin reddine yönelik 29/06/2021 tarihli işlemin iptaline yönelik olduğu, eldeki davanın şikayet mahiyetinde olması nedeniyle icra müdürlüğünün işlem tarihi itibariyle açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmakla şikayetin esasının incelenmesine geçilmiştir. Esasa yönelik incelemede ise; davalı hakkında Tefecilik suçundan Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi alacaklı, ilamlı takipte, borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin ilamsız takip olarak değerlendirilerek, takibin durdurulmasına karar verildiğini, ilamlı takip sonucunda icra mahkemesine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığını belirterek icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararının iptalini istemiş, mahkemece; 5502 sayılı yasanın 36. maddesine göre; idareye başvuru şartı gerçekleştirilmeden icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle şekil yönünden takibin iptaline karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 29/01/2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile düzenlenen ödeme emrinin 06/02/2015 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiğinden ve takibe itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden 10/03/2015 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile davalının tahliyesini istemiş, davalı vekili ise ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığına ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunulduğunu, ayrıca borca da itiraz ettiklerini ileri sürerek dava neticesinin beklenmesini istemişlerdir. ......
nin haczinin süresinde satış istenmediğinden düşmesi nedeniyle bu alacaklıya ayrılan pay ve hazineye aktırılmasına karar verilen nema tutarının şikayetçiye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan ... ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin reddini istemiştir. III....
bulunduğu, Daireminizin 2016/11983 Esas 2017/4022 Karar sayılı ilamı ile; yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı vereceği, mahkemece borçlunun ödeme emrine yönelik itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda; ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekirken borçlunun vekiline tebliğ edilmesinin usule aykırı olduğu ayrıca borçlu vekiline gönderilen ödeme emrine dayanak belge eklenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....