Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dava ve şikayet haklarını saklı tuttuğunu, takip alacağına, iddia edilen borç miktarına ve haksız olarak işletilen faiz ile diğer tüm ferilerine karşı itiraz ettiğini, süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo vasfını taşımadığını, bu nedenlerle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemeleri yetkili olduğundan bahisle muterizlerin yetki itirazının reddine karar verilmiştir. 6100 s. HMK'nın 17. maddesi uyarınca yalnız tacirler ve kamu tüzel kişileri tarafından yetki sözleşmesi yapılabilir. İstemin dayanağı sözleşmede, asıl borçlu ... A.Ş. tacir olup, bu bakımdan yapılan yetki sözleşmesi HMK 'nın 17. maddesine göre geçerli ise de, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) kefil ...'ın tacir olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamadığına göre, mahkemece adı geçen yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken; talep dayanağı sözleşmedeki yetki şartına istinaden bu kişi yönünden de yetki nedeniyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz edenlerin (borçlular) ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) ......

    Dairemizin kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi; davacı borçluların usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olduğu, her iki davacı/borçlu yönünden yapılan ödeme emri tebliği mazbatalarının incelenmesinde yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunun 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30.-31. maddelerine aykırı ve usulsüz olup, her iki borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, bu nedenle yetki itirazının incelemesine geçildiği, takibe konu çekte adresin Malatya olduğu, davacının yetki itirazında haklı olduğu gerekçesiyle usulüne uygun yetki itirazının kabulüne, sair itiraz ve şikayetler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....

    İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Uyuşmazlık; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz ile kambiyo takibi yapılamayacağına ilişkin şikayet niteliğindedir. Yetki itirazı yönünden yapılan incelemede, tarafların her ikisi de tacir olduğundan HMK'nın 17. maddesinde yer alan yetki sözleşmesi düzenlemeleri mümkündür. Takibe konu senedin incelenmesinde yetkili yer olarak Kırıkkale'nin gösterildiği görüldüğünden münhasıran yetkili yer Kırıkkale İcra Müdürlüğüdür. HMK'nın 17. maddesi 2. cümlesinde "Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." düzenlemesi yer almaktadır. Taraflarca aksi kararlaştırılmadığından tek yetkili yer olarak Kırıkkale İcra Müdürlüğünün kabul edilmesi gerekir. Davacı tarafından yetki itirazında doğru yetkili yer gösterilmediğinden yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Derdestlik itirazı yönünden yapılan incelemede, davaya konu Ankara 13....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/762 Esas sayılı dosyasında borca itiraz davası açılmış, yapılan yargılama neticesinde senedin vade tarihinin tahrifat ile değiştirildiği, vade tarihinin keşide tarihinden önce olduğu gerekçesi ile davacı Kıvanç Topçu yönünden takibin iptaline karar verilmiş, davacı T1 tarafından 28/12/-2020 tarihinde açılan dava ile senetteki tahrifat nedeni ile takibin iptaline ve satışın durdurulmasına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takibe konu bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bononun tahrifat öncesi hali ile bono niteliğinde bulunmadığı şeklindeki iddiası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....

    Borçlu tarafından icra takibine yapılan derdestlik itirazı borca itiraz niteliğinde olup icra müdürlüğünce takibin borca itiraz nedeniyle durdurulmasına karar verilmesi gerekirken itirazı değerlendirme yetkisi bulunmadığı nedeniyle talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, İİK'nun 17 maddesinde "şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir." hükmü gereğince icra müdürlüğünün işleminin kaldırılarak, takibin durdurulmasına dair karar vermiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, daha önce dosyaya sundukları itiraz dilekçelerinin değerlendirilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararı ile müvekkili idarenin alacağı paranın sürümcemede kalması sebebi ile mağduriyet yaşadığını, belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; memur muamelesinin kaldırılması istemine ilişkindir....

    Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E. - 2014/929 K. sayılı kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır ( Yargıtay 12. HD'nin 09.07.2020 tarihli, 2019/11002 E, 2020/6831 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, mirasın reddine ilişkin karar ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden sonra verildiğinden, davacıların başvurusu borca itiraz değil, şikayet mahiyetindedir....

    Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli, 2019/1871 E. - 2020/1129 K. sayılı kararı ile esastan reddedildiği, dosyanın temyiz incelemesinde olduğu, alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi ile yeniden itiraz hakkı tanınmış ise de şikayetçi borçlunun ilk ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve fer'ilerine yönelik itirazları ile senet vasfına yönelik şikayet sebepleri ile icra mahkemesine başvurmasından sonra, ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunmasının derdestlik teşkil edeceği (Hukuk Genel Kurulu'nun 16.04.2019 tarih, 2017/12-363 E. 2019/462 K. sayılı ilamı), bu durumda icra dairesince gönderilen ilk ödeme emrinin tebliğinden sonra şikayetçi borçlunun huzurdaki dilekçe ile aynı içerikte olacak şekilde borca, çek tazminatı ve komisyonu ile senedin tanzim tarihindeki düzeltmenin geçersizliği nedenleriyle kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunduğu, bu haliyle istinafa konu dosyanın İstanbul 15....

      Olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Dava, başlatılan icra takibine yapılan borca ve yetkiye yaptığı itiraz üzerine dosyanın yasal süre içerisinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmediğinden takibin iptaline tarar verilmesi talebine ilişkindir . Davacı vekili Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2017/33633 Esas sayılı dosyasın İcra Müdürlüğü'nün 13.10.2022 tarihli kararıyla, dosyanın Kadınhanı İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi yönündeki işleminin iptali ile süresi içerisinde itirazın iptali davası açılmadığından bahisle takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün işlemi olduğuna göre bu işlemle ilgili şikayet ve itirazlar o icra müdürlüğünün bulunduğu icra hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerektiğinden görevli ve yetkili Konya 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

      Şti.ne 25.08.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, 27.08.2022 tarihinde açılan dava ile yetkiye itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının kabulüne, Ankara İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, Samsun İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmiştir. Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takipte yetki itirazı ve diğer tüm itirazların İİK.nun 62/1. maddesi gereğince icra dairesine yapılması zorunlu olup, bu konuda icra mahkemesine başvurulması yasaya aykırı olmakla bir hukuki sonuç doğurmaz. Belirtilen ilke ışığında borçlunun isteminin reddi gerekir. Bu nedenle icra mahkemesine yapılan yetki itirazının kabulüne ve talep halinde icra dosyasının yetkili Samsun İcra Müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin karar isabetsizdir. Açıklanan nedenle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 11....

      UYAP Entegrasyonu