İcra Müdürlüğünün 2019/2917 sayılı dosyası üzerinden toplam 62.176,94 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip talebi ve ödeme emrinde reşit olmayan davacının velisi Gülistan Şendur'un gösterildiği, borçlu vekilinin süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davalı alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın davacı yönünden Uşak 3. İcra Müdürlüğüne gönderildiği, 2019/2786 sayılı dosyasına kayden düzenlenen örnek 7 nolu ödeme emrinde ise reşit olmayan davacının velisinin gösterilmediği ve ödeme emrinin vekiline tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürede itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlamsız takiplerde borca yasal sürede itiraz edilmesi halinde, ayrıca icra hukuk mahkemesinde şikayet davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. İİK' nun 62. maddesi uyarınca her türlü itiraz icra müdürülüğüne yapılması gerekirse de ödeme emrinin ve takibin şikayet yoluyla icra mahkemesinden iptali istenebilir....
Şti aleyhine 08/11/2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlu şirketin İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği, borçlu T5'in de Konya İcra Dairesinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu şirketin yetki itirazıyla ilgili olarak alacaklının gönderme talebi doğrultusunda takip dosyasının İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün 2020/12828 esas dosyasına gönderildiği, adı geçen icra müdürlüğünce 10/08/2020 tarihli işlem ile takip dosyasının sadece borçlu şirket yönünden İstanbul Anadolu 5. İcra Dairesine gönderilmiş olduğundan, T5 hakkında ödeme emri düzenlenmemesine karar verildiği, yine aynı icra müdürlüğünce 01/09/2020 tarihinde aynı yönde ikinci kez işlem tesis edildiği görülmektedir. İstanbul 7....
Ödeme emrinin davacıya 31/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 21/10/2021 tarihinde, yasal 5 günlük süreden sonra açılmış olduğu anlaşıldığından borca itirazın süresinde olmaması nedeni ile davacının borca itirazının reddine karar verilmesi usul ve yayaya uygundur. Davalı hakkında şikayet üzerine ceza mahkemesinde dava açılmış olması iddianın içeriğine göre borca itiraz kapsamında olup ancak genel yargılamaya tabi menfi tespit davasında değerlendirilmesi mümkündür. Sınırlı yetkili icra hukuk mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığından bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde değildir. İ.İ.K 363. maddesinin 1.fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
İcra Dairesinin 2020/4581 Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz edildiğini, yetki itirazı üzerine dosyanın İstanbul İcra Dairesine gönderilmesine karar verilerek İstanbul 19. İcra Dairesinin 2021/27364 Esas sayılı dosyasında takibe devam edildiğini, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olarak hatalı verildiğini zira yetkisiz icra dairesinde borca ve faize itiraz ettiği için itirazlarının mahkemece dikkate alınması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Davacı vekili borçlu şirket temsilcisi olduğunu iddia eden Rahmi Hamurcu'nun 10.06.2015 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz eden borçlu şirket temsilcisinin şirketi temsile yetkisi olmadığını, ancak ... 7.İcra Müdürlüğü'nce 15.06.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın yasaya uygun olmadığını, itirazın yetkisiz kişilerce yapıldığını ve yerinde olmadığını, borca itiraz süresinin de geçtiğini ileri sürerek, İcra Müdürlüğü'nün durdurma kararının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı taraf her ne kadar icra takip dosyasında davalı borçlunun itirazının kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip dayanağının taraflar arasında imzalanan sözleşme olduğu, sözleşmede herhangi bir kira bedeli talep edilmeyeceği belirtilmiş olup, davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesindeki yetki şartı gereğince takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, karşılıksız çıkan çeke dayalı borcun götürülecek borca dönüştüğünü, şikayet ve itirazlarında yersiz olduğunu beyanla davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; borçlunun yerleşim yeri, takibe dayanak bononun düzenleme yerinin Gazipaşa/Antalya olduğu, icra takibinde Gazipaşa/Antalya İcra Dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne karar vermiştir. Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın takibin ve ödeme emrinin iptali sebebi ile şikayet talebinde bulunduğunu, borçlunun İ.İ.K nun 170/a maddesine göre kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İ.İ.K 'nun 168/3 fıkrasına tabi olup buradaki şikayet süresinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün olduğunu, borçluya ödeme emrinin 29.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayet tarihinin ise 05.04.2021 tarihi olması sebebi ile 5 günlük süre içerisinde yapılmadığını, bu sebeple şikayetin süresinde yapılmamış olması sebebi ile reddini talep ettiklerini, borçlunun cezai şarta itirazının ise borca itiraz niteliğinde olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, Cezai şarta ilişkin itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına itirazının da borca itiraz niteliğinde...
Vekilin özel yetki verilmedikçe yapamayacağı iş ve işlemlerin belirlendiği Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesinde, davadan veya kanun yollarından feragat sayılmış olup, borca itirazdan vazgeçme yasada açıkça sayılmamıştır. Bunun yanı sıra, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/9638E- 2017/1526K sayılı kararında belirtildiği üzere, takibe itirazdan vazgeçme vekilin özel yetki istemeyen olağan yetkilerindendir. (Bakınız, Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğünün 2019/10609 Esas sayılı dosyasında 12/03/2019 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 15/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, 20/03/2019 tarihinde davacının ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine yönelik şikayette bulunduğu, borca ve yetkiye itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafın bu karara karşı istinaf yoluna başvurduğu, bunun üzerine dairemizce 28/12/2021 tarihinde 2021/3856 Esas sayılı dosyası üzerinden vermiş olduğu karar ile yetki itirazı geçersiz olduğundan davacının borca yönelik itirazlarının incelenerek hüküm kurulmak üzere kararın kaldırılmasına dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince borca itirazın kısmen kabulü ile 919.740,00- TL asıl alacak yönünden takibin durdurulmasına, işlemiş faiz ve komisyon alacağı yönünden takibin devamına karar verildiği, 15/02/2019 vade tarihli bono alacağından dolayı davalının...
Aleyhine genel haciz yoluyla yapılan takibe borçlu vekili tarafından Adana icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, alacaklının Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/742 E, 2015/732 K sayılı ilamını ibraz ederek tevdi mahalli olarak belirlenen Vakıfbank'taki hesapta bulunan para yönünden sıra cetveli yapılabilmesi için paranın istenmesinin talep edildiği, müdürlüğün şikayete konu edilen 28/07/2020 tarihli kararında, alacaklının ibraz ettiği ilamda yetki itirazının ve borca itirazın kaldırıldığına dair hüküm kurulmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Genel haciz yoluyla yapılan takiplerde, borçlunun müddeti içinde yaptığı itiraz takibi durdurur. Alacaklının, itirazı hükümden düşürtmek için itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açması gerekir. İtirazın kaldırılmasına veya itirazın iptaline ilişkin ilamın infaz edilecek kısmı, hüküm bölümüdür....