olmadığını, yetkili icra müdürlüğünün müvekkilinin adresinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, ödeme emri ekinde takip dayanağı olan kıymetli evrakın onaylı suretinin tebliğ edilmediğini, müvekkilinin alacaklı tarafa takip talebinde belirtildiği şekilde bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle tüm alacak kalemlerine işlemiş ve işleyecek faiz miktar ve oranları ile diğer tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini beyan ederek şikayet ve itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
tebligatın 01.09.2014 tarihinde veya daha öncesinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, borçlunun 01.09.2014 tarihinde borca itiraz dilekçesini müdürlüklerine gönderdiği, 01.09.2014 tarihinde müdürlüklerince takibin durdurulduğu,bu nedenle 15.09.2014 tarihinde yapılan yetki itirazının reddine'' yönelik karar verdiği anlaşılmaktadır....
İDDİANIN ÖZET: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin borçlu idare aleyhine cari hesaptan kaynaklı fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlattığını, karşı taraf vekilince 23/06/2020 tarihli dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz edilmeden icra dosyasına bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, borçlunun borca, ödeme emrine karşı bir itirazının olmadığını, buna rağmen icra müdürlüğünce 23/06/2020 tarihli karar ile borçlu vekilinin sunduğu dilekçe borca itiraz dilekçesi kabul edilerek takibin durdurulduğunu, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, söyleyerek kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Dava icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Dava süresindedir. Ödeme emrine itiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür. Bunlar; Maddi Hukuka veya Takip Hukukuna dayanan itiraz sebepleridir. Ayrıca borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir....
Davacı/borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayetinin yanında davacı/borçlu vekilinin icra müdürlüğüne sunmuş olduğu 30/11/2021 tarihli borca, yetkiye ve ferilerine ilişkin itiraz konusunda icra dairesinde verilen talebin reddine dair 06/12/2021 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına ve yetki itirazında bulunduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının yetki itirazının kabulüne, Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine dair karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; yetkiye ve borca itirazın reddi ile takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine takip çıkışı üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, yetkiye ve borca itirazın reddi ile takibin durdurulması nedeniyle borçlu aleyhine takip konusu asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1389 KARAR NO : 2022/79 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2018/651 ESAS, 2021/126 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, BORCA İTİRAZ, ÖDEME EMRİNE ŞİKAYET KARAR : Aydın 1....
DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
---- gönderildiğini, davalı tarafından ----Esas sayılı takip dosyası üzerinden gönderiler ödeme emrine karşı ---- itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu, davalının borca itiraz dilekçesinde, müvekkile borcunun bulunmadığını belirterek itiraz etmişse de itirazını gerekçelendirmediğini, takip konusu çek bedelini ne şekilde ödediğini açıklayamadığından, davalı tarafın muaccel hale gelmiş borcunu ödememesi, mallarını --- bulunması sebebiyle müvekkilin ---için ihtiyati haciz kararı verilmesine, tensiple birlikte, --- dosyasının celbine, davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve dayanaksız itirazi ile müvekkilinin alacağına geç ulaşmasına sebebiyet veren kötü niyetli borçlunun alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatna çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nun 363.maddesinde sınırlı olarak sayılan hallerden olmamasına rağmen mahkeme tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yolunun açık tutulmayarak kesin nitelikte karar verilmesinin de doğru olmadığını, davacı borçlunun borca itiraz dilekçesinde " takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı tespit edildiğinden...." ibaresi ile borca kısmi itiraz ettiğini, ancak borca itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açık bir şekilde belirtmemiş olduğunu ve bu nedenle de bahse konu borca itirazın mahkeme tarafından geçersiz olduğuna karar verilmesi gerektiğini, icra müdürlüğünün vermiş olduğu karardan kendiliğinden dönüp yeni bir karar veremeyeceği yönündeki tespitlerin hatalı olduğunu, icra müdürlüğü kural olarak vermiş olduğu bir karardan kendiliğinden dönemez ise de verilen kararın yoruma mahal bırakmayacak bir şekilde açıkça kanun hükmüne aykırılık teşkil ettiğinin sonradan fark edilmesi durumunda söz konusu karardan şikayet süresi içerisinde dönülebilmesinin mümkün olduğunu,...
Bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebileceği, icra mahkemesinde müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan senedin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alınarak bu fasla göre takibi iptal edebileceği belirtilmiş olup, öncelikle davanın süresinde açılmış olması gerektiği, davacının şikayet konularının süreye bağlı olup, süresiz şikayet nedeni olmadığı, borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin 03.05.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davanın ise 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 11.05.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla mahkemece davanın süre yönünden reddine vermiş olduğu karar; usul ve yasaya uygun olduğundan; davacı - borçlunun istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur HÜKÜM:Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere : 1-...