Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2020/341 ESAS 2022/40 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353 maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Hasan Yıldız mirasçıları olarak aleyhlerine Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2020/47532 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra emrini aldıklarını, süresi içerisinde ödeme emrine, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini...

Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet dolayısıyla yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile, takip dosyasında 15.11.2021 tarihli müdürlük işleminin iptali ile takipte kesinleşen %29 faiz oranı ile dosya hesabı yapılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte şikayet ile borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına itiraz nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TMK'nın 851. ve 881. maddeleri, İİK’nın 33.,149/a., 150/ı., 295. maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra takibinin dayanağı kredi sözleşmesinde faiz oranına ilişkin hüküm bulunmadığı, faize ilişkin hüküm içeren sözleşme maddelerinin hem borçluya itiraz imkanı tanıyacak şekilde takip aşamasında hem de yargılama aşamasında deliller için verilen süre içerisinde sunulmadığı, takipten sonra değişen oranlarda işleyecek avans faizine itiraz takibin her aşamasında yapılabileceği, davacının faize ve borcun kapatıldığına ilişkin itirazları doğrultusunda dosya hesap işlemi için bilirkişiye tevdi edildiği, denetime elverişli bilirkişi raporunda nihai olarak dosya borcunun kapandığı ve fazla ödenen miktarın 13.624,34 TL olduğu sonucuna ulaşıldığı, gerekçesi ile şikayetin kabulü ile ... 24. İcra Müdürlüğünün 2014/9409 Esas sayılı dosyasının infazen kapatılmasına dosyada mevcut hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takip dosya borçlusu olmadığını, taşınmazı muvazaalı olarak devralan üçüncü kişinin faize itiraz edemeyeceğini, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/521 Esas sayılı dosyasında kurulan hüküm gereğince Beyoğlu ilçesi Kemankeş Mahallesinde kain 77 ada 3 nolu parselde kain 1. Kat 17 numaralı bağımsız bölüm ile 2. Katındaki 20 ve 22 numaralı bağımsız bölümlerin dava sırasında davalı T1 satışların alacağın ferileri ile birlikte karşılayacak oranda iptali ile bu kapsamda alacaklıya haciz ve satış yetkisi verdiğini, tasarrufun iptaline konu taşınmazın üzerindeki kaydın tashihine gerek olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan İİK m. 283’e göre haciz ve satış isteyebilme hakkı bulunduğunu, davacının faize ilişkin itirazının 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/733 esas sayılı dosyasında sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini ve bu kararın da onaylandığını; 8....

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) İcra takibinde gerek davacı ve gerekse davalı taraf olarak yer aldığına göre, dava dışı işçilerin alacağından haberdar olan davalının ödeme tarihinden itibaren davacıya karşı faizden sorumlu olur. Bu nedenle davacı davalıdan ödeme tarihinden itibaren faiz talep etmesi mümkündür. Bu hususun gözden kaçırılarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3) Davacı tarafın icra takibine itiraz etmeyip kendi kusuru ile dava açmak zorunda kaldığından kendi aleyhine sonuçlanan menfi tespit ve şikayet davaları ile ilgili masrafları istemesi mümkün değildir. Mahkemece aksi şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine bir adet bonodan dolayı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, %60 faiz talep edildiğini, kademeli faiz oranının da uygulanmadığını, müvekkilinin maaşına yazılan haciz müzekkeresinde borç miktarının 35.389,38 TL. belirtildiğini, müvekkilinin davalıya bu kadar borcu olmadığını belirterek haksız ve kötü niyetli olarak talep edilen %60 faiz oranı yerine kademeli faiz oranı uygulanarak davalı tarafa icra dosyası hesabında yer alan miktar kadar borcu bulunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın konusunun menfi tespit değil şikayet olduğunu, şikayetin de İcra Hukuk Mahkemesinde İcra Müdürlüğü'ne karşı açılması gerektiğinden husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı faize itiraz ediyor ise itirazı takibi öğrendiğinden itibaren 5 gün içerisinde yapması gerektiğinden hak düşürücü süre nedeniyle de davanın reddi gerektiğini belirtmiştir....

            Sözü edilen bu itiraz ilama aykırılık nedenine dayalıdır. HGK.nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan incelenmesi süreye tabi bulunmamaktadır. O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Toplam 56.274,13 TL olan faize itiraz üzerine, Mahkemce şikayetin reddi kararı verilmiş olup hüküm, şikayetçi-borçlu vekili tarafından temyiz edildiğinden, ihtilaflı kısmın miktar itibariyle kesin olmadığı temyiz konusu yapılabileceği anlaşıldığından, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih ve ... sayılı Ek Kararının kaldırılmasına karar verilerek; borçlu vekilinin temyiz isteminin incelenmesine geçildi. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı borçlunun mükerrerlik iddiasına dayalı borca itiraz başvurusuna ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 62. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların, istinaf ve temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceğinin tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                  UYAP Entegrasyonu