Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....

    Davacı, icra dosyasına vermiş olduğu 01.10.2010 günlü dilekçesinden sonra 15.10.2010 günlü dilekçesi ile kendisine yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurmuştur. Beyoğlu 3. İcra Hukuk Mahkemesince şikayet üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen 24.11.2010 günlü kararda; "...davacımn, şikayet konusu tüm tebliğlerin en geç 01.10.2010 tarihinde muttali olduğu ve şikayetin bu ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 15.10.2010 tarihinde yapıldığı..." gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir....

      Borçlular vekilinin usulsüz tebligata ilişkin bir şikayeti de bulunmadığı gözetilerek istemin süre aşımından reddi yerine işin esası incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı tebligat kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacı taraf takip kapsamında yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu iddia ederek şikayette bulunmaktadır. Davacı vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, davacının başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; 11/02/2022 tarih 2021/643 esas 2022/65 karar sayılı karar ile şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 22/09/2022 tarih 2022/935 esas 2022/1502 karar sayılı kararı ile mahkeme kararı kaldırılmış, yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davacı borçlu T1 usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin kabulü ile; Gebze İcra Dairesi'nin 2021/26864 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 07/12/2021 olarak tespitine, davacının takibin durdurulmasına ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Mahkemesinin 2015/388 Esas sayılı usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne dair verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi ve kesinleşme şerhi örneği ile birlikte temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, .../.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihalenin feshine yönelik davanın reddini içeren kararın 18/02/2021 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, istinaf taleplerini on günlük yasal süre içerisinde sunduklarını, mahkemenin eksik ve yanlış değerlendirme sonucunda karar verdiğini, gerekçeli kararda ihalelerin usûlüne uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmadığını, kararda yalnızca tebligata ilişkin anlatım yapıldığını, tebligata ilişkin ise, müvekkilinin satışa hazırlık işlemlerindeki usulsüzlük iddialarını artık ihalenin feshi davası ile ileri süremeyeceğini, usulüne uygun satış ilanı tebliği ile dosyadaki bütün işlemlerden haberdar olduğunun ve satışa hazırlık işlemlerine yönelik itirazlarını 7 günlük şikayet süresi içerisinde ileri sürülmediğinden bu aşamada ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceğinin belirtildiğini, ancak tebligatın usûle aykırı olduğunu, şikayet süresi de, satış ilanı tebliğinden itibaren değil, ihale tarihinden...

          Ne var ki, uyap sistemi üzerinden yapılan tetkikte, borçlunun uyap vatandaş portalı üzerinden şikayete konu tebligata ilişkin tebliğ mazbatasını 28/06/2021 tarihinde okuduğu anlaşılmış olup, bu tarih yine öğrenme tarihi olarak kabul edilecektir. Öğrenme tarihi 28/06/2021 olduğuna göre şikayet için son gün 05/07/2021 tarihidir. Şikayet tarihi 07/07/2021 tarihi olduğuna göre şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, neticeten şikayetin reddi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değil ise de, gerekçenin hatalı olması gözetilerek, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin güncel 2021/8190 E 2022/1256 K sayılı kararında işaret edildiği usul doğrultusunda, HMK'nın 355/1 ve 353/1- b.2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yukarıdaki gerekçemiz doğrultusunda şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Mersin 1....

          Sokak no 5/8 Antakya/Hatay" olduğunu, ödeme emrinin müvekkili ile hiçbir bağlantısı bulunmayan Köseoğlu İnşaat'ta birlikte çalışana tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ işleminin maaş haczi nedeniyle 28/08/2020 tarihinde öğrenildiğini, aynı gün takibe itiraz ettiklerini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 28/08/2020 olarak düzeltilmesine ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itiraz süresi geçtikten sonra yalnızca menfi tespit davası açılabileceğini, bu nedenle borca itiraz yönünden icra mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının tebligata ilişkin iddiasının doğru olmadığını, ödeme emrinin 25/09/2019 tarihinde muhatabın işe gitmesi nedeniyle birlikte oturan yeğeni Mehmet Yalçınkaya imzasına tebliğ edildiğini, ayrıca müvekkili ve davacı borçlu arasında yapılan sözleşmeye göre davacının adresinin "Odabaşı mah....

          UYAP Entegrasyonu