İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; " Davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 17/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise imzaya ve borca itiraz davasını İİK.nın 168.maddesinde belirtilen hak düşürücü süreden sonra 03/07/2020 tarihinde açtığı, davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetin mahkemenin 2020/337 Esas, 2020/439 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmakla, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine" dair karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aynı takip dosyasına ilişkin İstanbul 1....
Şti. vekilinin usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin kabulü ile; Gebze İcra Dairesi'nin 2021/30754 esas sayılı dosyasından şikayet eden borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 24/12/2021 olarak tespitine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket çalışanı olan borçlu Hakan Kuvvet hakkında başlatılmış olan Trabzon İcra Müdürlüğünün 2015/22303 Esas sayılı takip dosyasına borçlunun maaş bilgilerine ilişkin müzekkereye cevap verilmediği gerekçesiyle davacı şirketin taraf olarak eklenerek davacı şirkete ait araçlara haciz konulduğunu, ancak maaş bilgisine ilişkin müzekkerenin bizzat borçlu çalışanın kendisine tebliğ edildiğini beyan ederek davacının taraf sıfatının ve araçlara konan haczin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin icra müdürlüğünce maaş haciz yazısının davacının daimi işçisi sıfatıyla Tuncay Deniz'e tebliğ edildiği gerekçesiyle reddine karar verildiğini, ancak Tuncay Deniz'in tebligat alma yetkisinin olmadığını, bu nedenle usulsüz ve geçersiz tebligata dayalı olarak yapılan 27.05.2022 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptaline, ihtirazi kayıtla icra dosyasına yapılan ödemenin ticari faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini dava ve...
Haciz ihbarnamesine ilişkin usulsüz tebligata yönelik şikayetinin kabulü ile Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/3681 Esas sayılı dosyasında davacı 3. Kişiye gönderilen 1. Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 12/12/2020 olarak düzeltilmesine, Davacıya Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/3681 Esas sayılı dosyasında gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline ve icra dosyasında haciz ihbarnamelerine bağlı olarak davacı ile ilgili uygulanan tüm hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ :İlk Derece Mahkemesi Kararına karşı, davalı alacaklı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş olup, gerekli harçlar yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; icra müdürlük işleminin iptaline ilişkin şikayette müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
Kimlik numarasının bildirilmesi üzerine farkedilip tebliğ işleminin ... adına yapılarak anılan kararın kesinleştirildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemesince sanığın savunmasının alınması için çıkartılan ve sanık yerine ... ismi yazılarak 7201 sayılı Tebligat kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, usulsüz tebligat sebebiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanmasında ve borçlu şirket yetkilisi olan ... hakkında mahkumiyet karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ... hakkında karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir...
İcra Dairesi 2021/15340 E sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlandığını ve takibe konu ödeme emrinin muhtara teslim edilerek "yakın komşu olarak belirtilen Hasan Yılmaz'a" haber verildiğinin belirtildiğini, fakat söz konusu tebligata ilişkin müvekkiline muhtar tarafından bilgi verilmediğini ayrıca mazbata üzerinde yakın komşu olduğu belirtilen Hasan Yılmaz'ı müvekkilinin tanımadığını ve müvekkilinin bulunduğu binada öyle birisinin de olmadığını, bu kapsamda, her ne kadar İcra Dairesi'ne ödeme emrinin iptaline ilişkin itirazda bulunmuşlar ise de, usulsüz tebligata yönelik iddiaların mahkemeye yapılması gerektiğini bu nedenle, Ankara 22. İcra Müdürlüğü' nün 2021/15340 Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın kabulüne, usulsüz olarak gönderilen ödeme emrinin iptaline ve icra takibinin bu nedenle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra takibinin kesinleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesi istemi ile ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayet davaları nitelikleri itibariyle ayrı ayrı davalar olup öncelikle şikayet isteminin çözümlenmesi gerekeceğinden bunun tahliye davasında ön mesele olarak kabulü gerekir. Bu durumda ödeme emrinin usulsüz tebliği işlemini şikayete ilişkin birleşen davanın tefrik edilerek sonucuna göre tahliye isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken temyiz inceleme yeri farklı olan iki istek hakkındaki davanın birlikte görülmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/03/2015 NUMARASI : 2014/171-2015/58 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, ancak bu tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Tebligatın anlamı bildirimdir. Tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru vardır. Tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz ihalesinin feshine istemine ilişkin olup istemin reddedilmesi üzerine davacı vekilinin kararın kaldırılması istemiyle istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf kendisine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmeyip ilgililere yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Oysa satış ilanı kendisine tebliğ edilmeyen her ilgilinin usulsüz tebliğden haberdar olduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteme hakkı mevcut olup bu husus ancak ilgilisi tarafından açılacak davada ileri sürülebilir. Borçlunun kendisi dışındaki ilgililere tebliğin usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshini istemeye hakkı yoktur. Davacı kendisine yapılan satış ilanının tebliği üzerine ihale öncesinde usulsüz yapıldığını iddia ettiği satışa hazırlık işlemlerini İİK.nun 16. Maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesine getirmesi zorunludur....
Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Bu durumda, kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun mernis adresi belirtilerek takip başlatıldığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine davacının bilinen tüm adreslerine ödeme emri gönderildiği, hepsinin adres yetersizliği veya tanınmadığından bahisle bila tebliğ döndüğü, davacının tebliğ tarihindeki mernis adresi olan "Karadeniz Mah. Eski Edirne Asfaltı Cad....