WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itirazın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan ... Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2009/1747 E. sayılı dosyasında düzenlenen 10.04.2015 tarihli sıra cetvelinde müvekkilinin haczinin dikkate alınmamasının usulsüz olduğunu ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, ayrı ayrı şikayetin reddini dilemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ilk haczin davalı ... Bankasının haczi olduğu, 22/09/2011 tarihinde haczin kesinleştiği, davacının hacizlerinin davalı ......

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda, "... her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesine yer verilerek, her davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Diğer bir deyişle, her dava ve şikayet yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmelidir. Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olması, icra mahkemesince usulsüz tebligat ve haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez....

    İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....

    Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

      Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. (Yargıtay 12.H.D Başkanlığı'nın 2016/21562 Esas 2017/13195 Karar sayılı içtihatı) Somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine şikayetin kabulü ve hacizlerin kaldırılması, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı gibi, takibin kesinleşmemiş olması da takip sırasında borçlu tarafından ödenen ve alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesini gerektirmez. O halde, mahkemece şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

      Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır '' düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda; borçlunun adına kayıtlı taşınmazlardan sadece biri üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. (Dairemizin 2016/17731 Esas, 2017/9947 Karar nolu, 2016/22006 Esas, 2017/13731 Karar nolu, 2019/8322 Esas, 2020/5001 Karar nolu kararı)” denilmiştir. Bu durumda emsal içtihat gereğince bir kısım mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunludur....

      Öte yandan; borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz ettiği taşınmazlardan biri de aynı zamanda meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz olup, mahkemece her iki şikayet konusunun da aynı dosyada çözümlenmesi ve borçludan alınacak tek bir gider avansı ile yapılacak keşifte her iki şikayet konusuna ilişkin olarak da tek rapor alınabilecek olması karşısında, mahkemenin tefrik kararı da usul ekonomisi ilkesi gereğince doğru bulunmamıştır. O halde mahkemece, kıymet takdirine itirazla birlikte meskeniyet şikayetinin yapıldığı ve tefrik kararı veren .......... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/......

        Şti.olarak görünmesi ve davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinde tebligat yapılmış olması nedeniyle davacı şirketin borçlu olarak eklenmesinde ve aracına haciz konulmasında kusurları bulunmadığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinin taraflarına yüklenmemesi gerektiğini, dosyada yapılan tebligatların her ikisinin de Cafer Aygün isimli şahıs tarafından tebliğ alındığını, bu kişinin davacı şirket ile birlikte ihale aldığını ve posta memuruna kendisini şirket amiri olarak bildirdiğini, davacı şirketin tebligattan haberdar olmamasının imkansız olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, usulsüz tebliğ sebebiyle hacizlerin kaldırılmasın istemine ilişkindir....

        Akçatepe Küme Evleri No:31 Fatsa/Ordu" adresine çıkartılan ilk tebligatın, muhatabın adresten "taşındığı" belirtirelerek iade edildiği, akabinde aynı adrese TK'nın 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığı, davacının ise uzun yıllardır ve halen tebligat adresinde oturduğunu, iade işleminin ve buna dayalı olarak TK'nın 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi nedeniyle, Dairemizce bu yönlerden araştırma yapılması bakımından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması üzerine, mahkemece yapılan kolluk araştırması ve davacının çalıştığı kurumdan getirtilen görev yeri belgesine göre davacının ilk iade gelen tebligat ve TK'nın 21/2. maddesine göre tebligatın yapıldığı tarihlerde tebligat mazbatasında yazılı adreste fiilen ikamet ettiği, davacının o adreste bulunan cami imam hatibi olduğu tespit edilmiş olup, bu halde tebligat mazbatasındaki davacının anılan adresten taşındığı bilgisinin gerçeği yansıtmadığı, iade işleminin usulsüz olduğu, iade dönen ilk tebligat...

        Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, süresinden sonra tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....

        UYAP Entegrasyonu