"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR İcra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış olup, her ne kadar şikayetçi takipte haczedilen malların kendisine ait olduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurmuş ise de, Mahkemece başvuru haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilerek hüküm buna göre kurulmuştur. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir....
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; haczedilmezlik şikayetinin icra müdürlüğüne yapılmasının ve icra müdürlüğünce haczedilmezlik iddiası değerlendirilerek haczin kaldırılmasına karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, İcra ve iflas daireleri, cebri icranın yürütülmesinde birinci derecede görevlidir. Bu dairelerde çalışan icra ve iflas memurlarına çok önemli görevler ve yetkiler verilmiştir. Kendilerine geniş yetkiler verilmiş olan icra ve iflas memurlarının, bu yetkilerini kötüye kullanmasını önlemek için bir denetime tabi tutulması gereği açıktır. Bu amaçla icra ve iflas dairelerinin işlemlerinin denetlenmesi için bu dairelerin üzerinde icra mahkemeleri kurulmuş ve bu dairelerde çalışan memurların işlemlerine karşı şikayet yolu kabul edilmiştir....
Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti. İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerekmektedir. Ancak 103 davetiyesi borçlu asile tebliğ edilmiştir.Vekil varken asile yapılan 103 davetiye tebliği usulsüz olup....
Zira bu husus ödeme emrinin tebliği, takibin kesinleşmesi, haciz hakkının doğup doğmadığı ve sonuç olarak satış bedelinin paylaştırılmasına dair sıra cetvelinin düzenlenmesiyle doğrudan ilgili olduğundan şikayetçi alacaklının tebligatın yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz edebileceğinin kabulü gerekir. Bu itibarla; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesi; "yetkili mümessillerine ve bu kişilerin bulunmadıkları tebligat memuru tarafından tevsik edildiği takdirde tebliğ, hazır bulunan şirket memuru ve müstahdemlerinden birine yapılır." amir hükmünü ihtiva etmektedir. Somut olayda, şikayet olunan ... tarafından girişilen .... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/585 sayılı takip dosyasında dava dışı borçlu şirketler adına çıkarılan ödeme emirlerinin şirket yetkililerine ulaşılamaması nedeni ile daimi işçisi...'a tebliğ edildiği görülmüş, diğer şikayet olunan ... Mermer San. Ltd. Şti. Tarafından girişilen .... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlu ve takipte taraf olmayan eşi ...'ın ipotekli taşınmazın haline münasip meskenleri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece şikayetin süresinde olmadığı ve şikayet konu taşınmazın ipotek ettirilmesi sebebiyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacakları gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....
Davanın haczedilmezlik iddiasına ilişkin olduğunun tesbiti halinde ise haczedilmezlik şikayeti prosedürü içinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 17.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacı yanın usulsüz tebligat şikayeti ile İİK 33/a, 71/2 maddesine dayalı zaman aşımı şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Ercan Yıldırım kendisi ve yetkilisi olduğu Aey...AŞ adına verdiği istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini aynen tekrarlayarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle reddine hükmolunması isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....