Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dilekçesindeki hususların gerçek dışı olduğunu, tebligatın usulsüz yapıldığı iddiası da borçtan nasıl kurtulabilirim düşüncesinin bir ürünü olduğunu, icra dosyasında yapılan tebligat usulüne uygun olup tebligat yapıldığı anda davacının icra takibinden haberi olduğunu, davacı tebligatı alan ahmet orhan’ın onunla aynı evde yaşamadığını bu nedenle tebligatı AHMET ORHAN ın almasının usulsüz olduğunu iddia etmişse de bu iddiası kötü niyetinin bir göstergesi olduğunu, davacının borçlu olduğu birçok icra dosyası mevcut ve bu icra dosyaları incelendiğinde tebligatları alan kişinin hemen hepsinde hep AHMET ORHAN olduğu ve köy azası olduğu görüleceğini, borçlunun söz konusu icra takiplerini incelememiş olması, tapularındaki hacizleri bilmiyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tebligat yapılan kişinin muteber ve yasa gereği tebligat yapılabilinecek salih vede yasa kapsamında bir kişi olduğunu, tebligatın kendisinde...
mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına, borçluya henüz ödeme emri tebliği gerçekleşmediğinden, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrine dayanak belge eklenmediği şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılamayacağına ilişkin şikayet ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usûl Hukuku Hakkındaki Kanun md. 50, md. 57, 3. 7201 sayılı Tebligat Kanunu md. 10 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Didim (Yenihisar) İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetin kabulüne, usulsüz tebligat şikayeti sebebiyle öğrenme tarihinin 08/01/2020 olarak kabul edilmesine, gereği gibi işlem yapılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dosyada usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen 3 adet haciz ihbarnamesinin bulunduğunu, haciz ihbarnamelerinin her birinin ayrı hukuki prosedürü ve sonucu olduğunu, Mahkemece usulsüz tek bir tebligat varmış gibi hüküm tesis edildiğini, 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edildikten sonra 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptali yerine, tek bir tebligat yapılmışcasına hüküm tesisinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Fethiye İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2018/27970 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlu muris T1 yapılan 26/11/2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/12/2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir....
Her ne kadar, bila tebliğ iade edilen ödeme emri mazbatasında tebliğ memurunun ad ve soyadı yer almadığından usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de, usulsüz tebligattan bahsedilmesi için tebliğ edilmiş bir evrakın bulunması gerekir. Bu nedenle ilk gönderilen tebligatın usulüne uygun olmadığı iddiası yerinde değildir. Tebligat Kanunun 35. maddesine göre gönderilen tebliğ evrakında dayanak belge sureti ibaresinin yer almadığı, bu durumda dayanak belge suretinin eklenmediğine ilişkin iddia İİK'nın 58/3 ve 61. maddelerine dayalı şikayet niyetliğinde olup, bu yöndeki şikayet 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir. Davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 11/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 7 günlük süreden sonra 20/01/2020 tarihinde yapılmış olduğundan bu yöndeki şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın karar verilmesine yer olmadığına,karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı alacaklı vekili, haczin İİK’nin 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin müdürlük kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, borçlu ... tarafından açılan usulsüz tebligat şikayeti nedeni ile mahkemelerinin 2015/269 Esas, 2015/526 Karar sayılı kararı ile borçlu ... adına çıkartılan örnek 10 ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 20/05/2015 tarihi olarak düzeltilmesine ve kesinleşme tarihinden önce yapılan haciz işlemlerinin iptaline karar verildiği, şikayetin bu nedenle konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda; borçlunun takip dosyasına atfen....Bankası'na ait ödeme dekontundan borçlunun takipten belirtilen tarihten daha önce 13.11.2013 tarihinde muttali olduğu görülmekte olup, 13.01.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu dikkate alınarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....